İYİ Parti'den ihraç edildikten sonra yoluna bağımsız vekil olarak devam eden Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, CHP'ye katıldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından rozeti takılan Dikbayır, konuşmasına eşine ve çocuğuna teşekkür ederek başladı. Beyin göçüne dikkat çekerek, "Çocuklarımızı başka ülkeye hizmet etmeleri için yetiştirmedik" diyen Dikbayır, "Hiçbirimiz Atatürk'ten zor durumda değiliz" ifadelerini kullandı.
Dikbayır, konuşmasında şu sözlere yer verdi:
"İkinci dönemin ama Cumhuriyet Halk Partisi'nin değerli milletvekilleri 22 aydır bağımsızım. Bana hiç eksiklik hissettirmediler. Dostluklarını hiç eksik etmediler. Şimdi ben ayrıca sıkıntılı dönemlerimde beni hiç yalnız bırakmayan bugüne vesile olan mertçe yanımda duran Ankara Milletvekili Sayın Adnan Beker'e de teşekkür ediyorum. Tabii bu süreçte eşime ve çocuklarıma teşekkür ediyorum. Bana güç verdiler. Sakarya Teşkilatına ve benim arkadaşlarıma, dostlarıma bugün beni yalnız bırakmadılar. Teşekkür ediyorum. Sayın Genel Başkanım benim bugün burada olmamın sebebi klasik bir siyaset yapmak değil. Bir partiye geçişten öte Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize üç tane emaneti var. Birincisi Cumhuriyet, ikincisi demokrasi, üçüncüsü Cumhuriyet Halk Partisi. Cumhuriyet Halk Partisi'ne son zamanlarda özellikle son zamanlarda Cumhuriyet Halk Partisi'ne yapılan operasyonlar, yapılan çirkinlikler aslında demokrasimize ve cumhuriyetimize yapılmıştır.
Ben sizin bu onurlu mücadelenizin yanında durabildiğim için çok onurluyum ve gururluyum. Ben bugün buradayım. Üniversite imtihanını kazanmış ama ekonomik sıkıntılardan dolayı üniversiteye kaydını yaptıramamış evlatlarımız için buradayım. Bugün buradayım. Türkiye'den umudunu kesmiş, umudunu başka ülkelerde arayan o evlatlarımız için, onların sesini daha gür duyurabilme imkanı bulabileceğim için buradayım. Biz o çocuklarımızı bu ülkeye hizmet etsin diye yetiştirdik. Başka ülkeye hizmet etsin diye yetiştirmedik. Bugün buradayım. Çünkü vergisini ödeyemeyen...."
KKTC SEÇİMLERİ
Dikbayır'ın konuşmasının ardından mikrofonu Özgür Özel devraldı. KKTC seçimlerine değinen Özel, seçime katılım oranının önceki seçimlere daha yüksek olduğunu belirterek, seçim kampanyası sırasında Türkiye'den üst düzey ziyaretlerin yapılmasının yanlış olduğunu söyledi. "Kıbrıs'a plaka verirseniz, Kıbrıs'ı vilayet olarak görürsünüz" diyen Özel, "KKTC bir devlettir, bağımsız bir devlettir, Türkiye'nin kardeş devletidir, CHP'nin kardeşi gibi sevdiği bağımsız bir Türk devletidir" dedi.
Özel'in konuşmasından satır başları şöyle oldu:
"Bugün karnı ağrıyanların iktidarlarından önce ABD’de, AB’de başkanlarla görüşüp kendi iktidarlarını müjdelediklerini hatırlayalım. Kıbrıs’ta kazanan Kıbrıs halkı oldu. Oy kullanma oranı yüzde 65. Bu oran önceki iki seçimden daha yüksek. Bu oran üzerinden tartışma yaratanlar dönüp eski katılım oranlarına baksınlar. Kıbrıs halkı için AKP ve MHP Kıbrıs’a kamp kurdular, Türkiye’den topçular, popçular götürdüler ve seçimlere müdahil oldular. Seçim akşamı Erdoğan yeni seçilen başkanla temasların süreceğini söyledi. MHP ise Kıbrıs’a plaka numarası veriyor ve seçimler tanımıyor. Dünyaya Kıbrıs’ı tanıyın diyorsanız önce siz tanıyacaksınız ve halkın iradesine saygı göstereceksiniz. Kıbrıs’ta CHP kazanmadı, kardeş partimiz CTP kazandı. CHP önümüzdeki seçimlerde Türkiye’de kazanacak. Kıbrıs’a yavru vatan diyorlar. KKTC bağımsız bir devlettir, Türkiye’nin kardeş devletidir. Kıbrıs seçimlerinden alınacak ders şudur; vakti gelen değişimim önünde kimse duramaz".
İDDİANAME
"Nihayet iki ay gecikmeli olarak iddianame ortaya çıktı. Ve Ekimde çıkacak İBB iddianamesinde verilen sözlere rağmen hala eser yok, haber yok ve maalesef içeride "ayrı ayrı yapalım, 'bunları birbirine bağlamıyoruz', 'tutarsızlık bağlamıyoruz' diye kavgalar süredursun, iddianame henüz verildi". Tam 578 sayfalık. Elinize aldığınızda sanki önemli bir şey okuyacakmış gibi. İlk 36 sayfası 200 sanığın bilgilerinden oluşuyor. Dosyada sadece 16 kez 'delillere atıf var', ancak 496 kez 'aldığı ifadelere atıf yapıyor. Yeni bir gizli tanık bulmuş, adı 'XYZ49QP'. Hollanda araç plakası gibi.
Orada Hollanda'ya bir merak var. Hollanda'ya merakın ne olduğunu ben biliyorum. Bir gün ben buradan göstereceğim Türkiye öğrenecek ama bu Hollanda merakını bildiğimi bilsinler. O gizli tanığa tesadüfen Hollanda araç plakası gibi isim verenin bilinçaltında ne olduğunu biliyorum. Hollanda ile hangi bağlantıların olduğunu biliyorum. O bu kadarlık bilsin, ben onun iddianameyi çok bekledim. Benim iddianameyi görsün. Duydum demeyeceğim, kanıt koyacağım ortaya. 200 sanıklı iddianamede bir lider var, adı suç örgütü lideri. Tam 704 yıl hapsi isteniyor. Suç örgütü lideri aramızda geziyor. Suç örgütü lideri gezerken belediye başkanlarımız, şoförleri, özel kalemleri ve aileleri içeride tutuklu durumdalar. Tutukluluk için suçun ağırlığı ya da terör örgütündeki hiyerarşi değil, sanığın kimliği belirleyici.
Suç örgütünün ekonomik anlamda büyümesinde en önemli etken, kamu kurum ve kuruluşlarından yaptığı ihaleler. Öyle yazıyor. Hatta diyor ki suç örgütü lideri hakkımda bu iddialar çıkana kadar bilinmez bir kişiydi. Sosyal medyada dahi fotoğrafı yok. Bu da gizliliğe önem verdiğini gösteriyor diyor. Ve Aziz İhsan Aktaş kamudan 388 ihale almış. 300'ünü AKP'li belediye, bakanlık veya yönettikleri kurumlardan, 88'ini CHP'li belediyelerden almış. İddianamede 300 ihaleden hiçbirisi yok ama öbür tarafta CHP'nin buna iş verdiği için suçlanan belediye başkanları hakkında tek bir kanıt yok.
704 yıl hapsi istenen Aziz İhsan Aktaş serbest geziyor, ki delilleri topladıysan, kaçma şüphesi yoksa ya da tedbir aldıysan tutuksuz yargıla zaten. Ben Aktaş'ı tutukla demiyorum ama 704 yılla yargılanan kişi ortalıkta gezecek, alt sınırı 4 yıl olan Zeydan Karalar, Oya, Kadir, Utku Başkanlar içeride aylardır hapiste tutulacaklar. Başkanların mevzuları Adana'da kendilerinden öncede AKP'nin verdiği paralar ödenmiş, "rüşvet istedi", "rüşvet verince ödemeye başladı satır satır ispatlandı". O mahkemeye gidip savcıların gözünün içine bakacağım. Ceza alacak tek bir kanıt yok.
Bakın iddianamede bir itirafçının ifadesi 113 kez geçiyor. Duydum dediği sözü kanıtmış gibi kabul edip birilerine iftira attırıyorlar. 104 kez "olabilir" geçiyor. 45 kez "duydum" geçiyor. 50 kez "düşünüyorum" geçiyor. Ve kanıt diye söyledikleri hiçbir şey kanıt değil. Ortalıkta sadece iftiracı denilen iftiraya zorlanan kişilerin ifadeleri var. "-Mış", "-Miş" ile iddianame yazmışlar. Bir yandan yargılama sürsün, istediğin tedbiri al zaten kaçacak bir yeri yok. Ancak arkadaşlarımızın görevlerinin başına dönmesi, hizmet etmesi, yargılamanın tamamlanması, ceza bile istinafı, bu kadar yattıktan sonra arkadaşlarımızı bir gün daha içeride haksız olarak tutmak Mussolini'nin ön infaz yöntemidir.
Bu iddianamede 29 kez "İmamoğlu suç örgütü" geçiyor. Nerede bu suç örgütü? Bir suç örgütünün var olması için iddia edilmesi, yargılanması, kanıtlanması, istinaftan geçmesi, Yargıtay'da kesinleşmesi lazım. Daha iddianame yokken, gitmiş bugünkü iddianameye hukuk oluşturuyor. Nerede Masumiyet Karinesi? Düş milletin yakasından. Özür dile çek git. Al o beceriksizi oradan. Zulmetme artık. Dünkü iddianame çöp olmuştur. Gelecekte de yargılanmayacağız, sizi yargılayacağız. Yazıkların olsun iftiralarınıza. Canlı yayın istiyoruz. Hala istiyoruz. Verin frekansları isteyen yayınlasın. TRT tahsis etsin. Biz bu iftiraları çürütmek için arkadaşlarımızın masumiyetlerini kanıtlamak için herkesin gözü önünde yargılanma istiyoruz.
2026 YILI BÜTÇESİ
Cumhurbaşkanı Yardımcısı bu bütçe için' İstikrar ve Refah' bütçesi dedi. Bütçe geliri 16.2 trilyon. Gider 18.9 trilyon. Bugünden bütçe açığı 2.7 trilyon. Tarihin en büyük açığı. Kamu özel iş birliği projelerinin yüzde 18 artışla 238 milyar olacağı, kurumlar vergisinin muafiyetinin 768 milyar TL olacak. Çiftçi için 168 milyar TL. Kanun, 'GSMH'nin yüzde 1'i çiftçiye verilir diyor, hak ettiği para 772 milyar lira ancak çiftçiye 168 milyar lira ayırmışlar.
Bütçede dolaylı vergi yüzde 63, zengin de fakir de aynı vergiyi veriyor. Gelir vergisi yüzde 25. Gelir vergisi hepinizin maaşlarından alınan vergi. Toplamı etti mi yüzde 88. Mülkiyetten alınan vergi yüzde 1, kurumlar vergisi yüzde 11. Yani, Türkiye'de iş yapan, ihale alan, ticaret yapan, para kazananın verdiği vergi yüzde 11. Vatandaşın verdiği vergi yüzde 88, gerçekten vergi vermesi gereken yüzde 11. Bu sene en çok anlattığımız hususta suç üstü yakalandılar.
Gelir vergisinin yüzde 66 artması, 3,5 trilyon TL'ye çıkması bekleniyor. Kurumlar vergisinin artış oranı yok, yüzde 1,5 düşmesi bekleniyor. Parayı kazananın vergisinde düşüş, senin benim paramdan alınan vergide yüzde 66'lık artış öngörülüyor. Ortalama çiftçi yaşı 58'e çıktı. Bu 25 yıl önce 36'ydı Türkiye ortalama yaşı. Her 3 çiftçiden 2'si seneye asgari ücretle iş bulursam, ekmem dikmem diyor.
NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ
“İsmi gizlenerek bir iş adamı denilerek Junior Trump’la görüştün. Ona 300 Boeing sözü verdin. Pahalı doğalgaz alma sözü verdin. Nadir toprak elementlerini pazarlık konusu ettin. İlk önce Boeing’ler doğrulandı. Sonra Amerikan mallarından vergiyi kaldırdılar. Çin mallarına ilave vergi koydular. Eskişehir’deki nadir toprak elementlerini pazarlık konusu yaptılar. Kendi siyasi geleceğin için bu ülkenin geleceğini Trump’la trampa etmene izin vermeyeceğim. Kanun teklifinin ikinci maddesinde diyoruz ki: ‘Nadir toprak elementlerinin hammadde olarak yurt dışına satışı yasaktır. Aranması ve işletilmesi devlet eliyle yapılır.’ Aha da canlı yayında ilk imzayı atıyorum. Bugün Meclis’te söz alacak bütün arkadaşlarımız kürsüden sorun: Nadir toprak elementlerinin satışını yasaklayan kanun teklifimize var mısınız yok musunuz?”.
ESKİŞEHİR'DE MİTİNG
Özgür Özel, konuşmasının sonunda yeni bir miting düzenleyeceklerini duyurdu:
"Cumhuriyet Halk Partisi olarak önümüzdeki Pazar günü saat 17.00’de Nadir Toprak Elementleri eylemi ve mitingiyle Eskişehir’deyiz. Bütün Türkiye’yi bekliyoruz”.















































