Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM Grup Toplantısında açıklamalarda bulundu. "Değerli dava arkadaşlarım bozkırın ortasında serpilen, sokaksız evlerin arasında sembolleşen TBMM, aziz Türk milletinin gözbebeğidir. TBMM demokrasinin can damarıdır. TBMM boykot ve protestolara sahne olacak, ucuz ayak oyunlarına alet edilecek bir yer değildir. Yeni yasama yılının açılış oturumuna sudan bahanelerle katılmayan, Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmasına tahamülsüzleşen CHP, yine baltayı taşa vurdu. Elbette kendi düşenin ağlamaya, sızlanmayı hakkı yoktur. CHP, Türk milletini yok saymıştır.
Bunun demokratik sonuçlarına da katlanacaktır. Oturumun hemen ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un davetine icabet eden parti genel başkanlarının yan yana oturmasında milli iradenin özlemleri yansımıştır. Görüşlerimiz farklı olabilir, fikirlerimiz ayr olabilir, yakmak varken yıkmanın ne manası vardır. Bütün bunları dikkate alarak CHP'nin siyaseti sakat bir siyasettir. Bu ağır siyaset kusurunun milletimize verecek hiçbir şeyi yoktur. Bu fotoğraf Türkiye'nin fotoğrafıdır. CHP'nin içine girdiği korku tünelinin, çırpındıkça battığı yolsuzluğun elbette siyasi sonuçları olacaktır. Özgür Özel'in partisinin ve şahsının ne kadar meşru çizgide durduğuna bakması gerekir.
"İMRALI, SDG VE YPG'YE DE ÇAĞRI YAPMALI"
PKK 12 Mayıs'ta silah bırakmış, 11 Temmuz'da bir grup silahlarını yakmıştır. Suriye'nin kuzey doğusunda bulunan YPG ve SDG İmralı'nın çağrısına uymamıştır. Beklentim PKK'nın kurucu önderinin YPG'ye ve SDG'ye silah bırakma çağrıda bulunmasıdır. Gerekirse Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda görev yapan milletvekillerinden bir grup İmralı’ya giderek yüz yüze görüşme sağlamalı, mesajlar ilk ağızdan alınmalı ve kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Bunda çekinecek bir husus görmüyorum".
DEM PARTİ DE "KOMİSYON İMRALI'YA GİTSİN" ÇAĞRISI YAPMIŞTI
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis'te kurulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun asıl görevlerinden birinin hukuki zemin oluşturmak olduğunu belirterek, “Silah bırakıldı; bir grup iyi niyet adımı olarak bunu ortaya koydu. Diğerlerinin de aynı şekilde bırakması için bir geçiş yasasının olması gerekiyor” demişti. Bakırhan, komisyonun Abdullah Öcalan’ı mutlaka dinlemesi gerektiğini belirterek, “Bu bir taviz değildir. Bu sürecin başarıyla yürümesi için gerekli bir adımdır. Sayın Öcalan'a gitmek kimseyi küçültmez. Sayın Öcalan'la konuşmak kimseye başka bir yük yüklemez. Aksine bu, meselenin çözümünü kolaylaştırır” ifadelerini kullanmıştı.















































