Sosyalist Enternasyonal, İstanbul’da CHP’nin ev sahipliğinde toplandı. Küresel çapta sol, demokrat, sosyal demokrat ve sosyalist partileri bir araya getiren en büyük uluslararası siyasi organizasyon olan Sosyalist Enternasyonal’in başkanlığını İspanya Başbakanı Pedro Sánchez yürütürken, başkan yardımcılığı görevini CHP Genel Başkanı Özgür Özel üstleniyor. 6 kıtadan, 81 ülkeden 89 partinin tam üye olarak yer aldığı, istişari ve gözlemci üyeleriyle toplam bileşeni 115’e ulaşan Sosyalist Enternasyonal, Arnavutluk’tan Gana’ya, İspanya’dan Meksika’ya kadar pek çok ülkenin iktidar partilerini de bünyesinde barındırıyor.
İstanbul’daki toplantının ana teması ise “Hak Ettiğimiz Bir Dünya İçin Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz: Değerler ve Dayanışma Temelinde Küresel Bir Vizyon” olarak belirlendi. Bu başlık, Türkiye’de halk iradesine karşı yapılan baskılara karşı milyonlarca kişinin dayanışmasıyla dünyaya güçlü bir mesaj vermeyi amaçlıyor. Sosyalist Enternasyonal'in İstanbul'daki toplantısının açılış konuşmasını CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke yaptı. Böke, İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun mektubunu okuttu.
ÖZEL: "YA HEP BERABER YA HİÇBİRİMİZ"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 81 ülkeden 89 partinin üyesi olduğu Sosyalist Enternasyonal toplantılarına başladıklarını bildirdi. Özel, üç gün sürecek toplantıların ana sloganının, "Hak ettiğimiz bir dünya için ya hep beraber ya hiçbirimiz!" olduğunu söyledi.
"İMAMOĞLU'NA ÖZGÜRLÜK" DÖVİZİ
Toplantı öncesi görevden alınarak tutuklanan Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için özgürlük çağrısı yapıldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ve Sosyalist Enternasyonal temsilcileri, “İmamoğlu’na Özgürlük” yazılı görsellerle Ekrem İmamoğlu’nun serbest bırakılmasını talep etti.
"SAVAŞLARA SON VERMEK İÇİN SOSYAL DEMOKRASİYE İHTİYAÇ VAR"
Özgür Özel açıklamalarından öne çıkanlar:
"Bugün bu yaralı ruhun iyileşmesi için derin bir şefkate ihtiyaç var bu şefkat de sosyal demokrasi ve sosyalizmden başka bir şey değildir. Dünyada yeniden denge kurmak savaşlara son vermek için sağ akımların akıl dışı söylemlerine değil sosyal demokrasinin toparlayıcı eline ihtiyaç var. Bu toparlanmayı yapacak olan bu salondaki, iradenin tam kendisidir.
"GAZZE'DE KATLİAM VAR"
İçinde bulunduğumuz coğrafya ne yazık ki çoklu kriz ve çatışmaların her türlüsünün yaşandığı bir bölgedir. Şehrin kuzeyinde üç yıldır süren Ukrayna’daki savaş var. Güney'de ise Gazze’de katliam var, sınırda Suriye’de çatışmalar daha güneyinde Yemen’de Libya’da artan iktidarsızlık. Bölgemiz iklim ve çatışma kaynaklı göçün en yoğun yaşanan bölgelerden biridir. Hibrit savaşlar gibi çağımızın en yeni ve ağır sorunlarıyla baş etmeye çalışmaktadır. Otoriterliği besleyen kaynaklardan biri güvenlik kaynaklarıdır. Dünyada çatışalar otoriter yönetimlerin kendi iktidarlarını güçlendiren bir araca dönüştürmektedir.
"BİNLERCE İNSAN GÖZALTINA ALINDI"
Seçimle göreve gelen ancak seçimle gitmek istemeyen Erdoğan en büyük rakibine karşı darbe yapmıştır. İstanbul’un üç kez seçilmiş belediye başkanı 19 Mart’ta yüzlerce polis tarafından gözaltına alınmıştır. DEM Parti’nin yüksek oylarla seçtirdiği 49 belediyeye kayyum atandı. Onlarla da dayanışma içinde olduk. İktidar gösterileri bastırmak istedi binlerce insanı gözaltına aldı, yüzlerce insanı tutukladı. Demokrasiye inanan milyonlar vazgeçmedi. İmamoğlu’nun iddianamesi hala yazılmadı. Türkiye’de vatandaşların yüzde 70’ten fazlası bu soruşturmanın siyasi olduğunu düşünüyor.
"HATIRLAYACAĞIMIZ DOSTLARIMIZIN SESSİZLİĞİ OLACAK"
Her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey düşmanlarımızın sesi değil, dostlarımızın sessizliği olacak. Seçimle göreve gelen Erdoğan bu şehrin belediye başkanına mezunu olduğu üniversitenin idari işlerinden sorumlu yönetimine diplomasını iptal ettirdi. İktidarın bu siyasi ihtirasının faturasını vatandaşımız ödüyor. Biz otoriterliğe karşı otoriteyi değil, halkla beraber iktidara gelmeyi planlıyoruz. Türkiye büyük bir ülkedir. Bu ülke Erdoğan’dan ibaret değildir.
"HALKLA BERABER İKTİDARA GELMEYİ PLANLIYORUZ"
(Sağ popülist liderler) Birbirlerinden öğreniyor birbirlerine öğretiyor ve birbirlerine destek veriyorlar. Türkiye'de durum farklı değil. Seçimle göreve gelen Erdoğan bu şehrin belediye başkanına mezunu olduğu üniversitenin idari işlerinden sorumlu yönetimine diplomasını iptal ettirdi. İktidarın bu siyasi ihtirasının faturasını vatandaşımız ödüyor. Biz otoriterliğe karşı otoriteyi değil, halkla beraber iktidara gelmeyi planlıyoruz.
"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ: YAKASINA TAKILACAK BİR NAZAR BONCUĞU KALMADI"
Ana muhalefet lideri olarak söylüyorum bir nazar boncuğum olsaydı. Ve onu bir seferliğine Erdoğan'a takacak olsaydım. İstanbul Sözleşmesi için olurdu. Bizim de desteğimizle çok güçlü bir metin hayata geçirilmiştir. Bu sözleşmeden Erdoğan, kadına şiddeti meşru gören bir kesimin desteğini almak için bir gece yarısı vazgeçti. Bu yüzden Erdoğan'a yakasına takılacak bir nazar boncuğu kalmadı".
İSPANYA BAŞBAKANI'NDAN "TÜRKİYE'DEKİ YOLDAŞLARIMIZIN YANINDAYIZ" MESAJI
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı'nda konuşuyor. Sanchez'in açıklamaları şöyle:
"Yoldaşlarımız, dostlarımız Cumhuriyet Halk Partisi ekibine teşekkür etmek istiyorum ev sahiplikleri, misafirperverlikleri için. Aynı zamanda kıymetli dostum Özgür Özel'e de bugün bir kez daha zorlu bir zamanda güçlü bir liderlik sergilediği için teşekkür etmek istiyorum.
"KÜLTÜRLERİN BİRLEŞTİĞİ İSTANBUL'DAYIZ"
Konseyimizi tarihi ve kültürlerin birleştiği bir şehir olan İstanbul'da düzenliyoruz. Dünyanın her yerinden insanların bir araya geldiği, önemli dersler taşıyan bir şehir. Bunlardan biri barış, diğeri kapsayıcılık ve son olarak dayanışma. Küresel olarak pek çok ülkede aşırı sağın yükselişine şahitlik ediyoruz ve ülkelerimizde bunun yıkıcı etkilerini yarattığı korku kültürünü görüyoruz. Farklı görüşlere sahip olan insanların susturulduğunu veya zulme uğradığını, toplumlarımızın izole edildiğini görüyoruz. Orta sınıfların veya düşük sınıfların yıllar boyunca edindiği kazanımların yeniden ellerinden alınmaya çalışıldığını görüyoruz. Bu insanlar aynı zamanda kadınların haklarını ellerinden almak, eşcinsel evlilikleri kanunsuz bir şey gibi göstermek için harekete geçmiş haldeler. Bu da bizim değerlerimizin karşısında yer alıyor. Biz demokrasiye inanıyoruz ve daha iyi bir geleceğe giden tek yolun çoğunluğun bu konuda göstereceği irade olması gerektiğini biliyoruz.
Onurumuz, daha iyi işler, daha iyi çalışma koşulları, kadınların hakları, fırsat eşitliği, azınlıkların hakları için çalışıyoruz. Fikirlerimiz, prensiplerimiz kapsayıcı bir sistemi öngörüyor. Demokrasi de en kapsayıcı sistemlerden biri. Elbette mükemmel bir sistem değil ama elimizdeki en iyi sistem bu. Bizim de özgür katılımı teşvik etmemiz, çoğunluk için çok iyi sonuçlar elde etmek üzere çalışmamız gerekiyor.
"DEMOKRASİ İÇİN BU ODADAKİ HERKES PEK ÇOK ŞEYİ FEDA ETTİ"
"Bu odadaki herkes demokrasiyi savunmak için çok şeyi feda etti, Türkiye'deki yoldaşlarımızın yanındayız"
Demokrasi iktidarı ve muhalefeti içeren, vatandaşların oylarına saygı duyulmasını gerektiren bir dengeler sistemidir. Demokrasiyi savunmak için bu odadaki herkes pek çok şeyi feda etti. Zor zamanlardan geçiyoruz, pek çok dostumuz hapiste. Belarus'taki, Nijer'deki, Venezuela'daki ve Türkiye'deki yoldaşlarımızın yanındayız. Koruma ihtiyacı duyan herkesin yanındayız. Çünkü artık çok önemli bir şey tehlikede. Hiçbir siyasal ideoloji bu akımın karşısında bizim durabildiğimiz gibi duramaz. Güçlüyüz ve kazanacağız. Küresel zorluklar, küresel iş birliği gerektiriyor çünkü hiçbirimiz tek başına bunların üstesinden gelemeyiz".
ÇALIŞMA YEMEĞİNDE BULUŞMA
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Sosyalist Enternasyonal toplantılarının başlangıcında Sosyalist Enternasyonal Prezidyum üyeleri ile çalışma yemeğinde bir araya gelmişti.