• BIST 11456.34
  • Altın 5902.924
  • Dolar 42.6843
  • Euro 50.175
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 2 °C
  • İzmir 8 °C

Özgür Özel'in 'Dili' tartışılıyor!

Özgür Özel'in 'Dili' tartışılıyor!
Daha önce CHP Lideri Özgür Özel'in siyaset literatürüne soktuğu yeni kavramları ele alan Attila Aşut, bu kez; kelimeleri fonetik kurallarına uygun seslendirmediğini ve birçok şapkalı sözcüğü doğru telaffuz etmediğini belirterek "İyi niyetli eleştirileri umarız değerlendirme olanağını bulur" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in açıklamalarında ve mitinglerinde “mütevazı” sözcüğünü birçokları gibi “mütevazi” şeklinde, "erkân" dışındaki birçok şapkalı sözcüğü de yanlış söylediğini, ‘şikâyet’, ‘kâğıt’, ‘âdet’ gibi sözcükleri ‘a’ harfini inceltmeden telaffuz ettiğini aktaran Attila Aşut'un Birgün gazetesindeki "Yanlışı sürdürme çabası" başlıklı yazısının, "Özgür Özel’in Türkçesi" başlıklı bölümü şu şekilde:

"Geçen hafta bir kez daha Özgür Özel’in Türkçeyi kullanma biçimine değinmiştik. Meğer bu konuya takılan yalnız ben değilmişim! Hafta içinde okurlardan birkaç ileti aldım. Hepsi de Özel’in yanlış seslendirdiği sözcüklerle ilgiliydi. Eğitimci okurumuz Tanzerdal Sezgin, yazımızda konu edilen "erkân" dışındaki birçok şapkalı sözcüğü de Özgür Bey’in yanlış söylediğini belirtiyordu. Hollanda’dan yazan ozan dostumuz Haydar Eroğlu ise Özel’in “mütevazı” sözcüğünü birçokları gibi “mütevazi” diye yanlış kullandığını söylüyor ve “mütevazi”nin gerçekte “paralel” anlamına geldiğini anımsatıyordu. Ama bu konudaki en ayrıntılı eleştiri, yazar arkadaşımız Serdar Gürsoy’un Kıbrıs’tan gönderdiği mektupta yer almıştı:

“Merhaba Attila Ağabey,

‘Siyasetin Gölgesinde Dil Konuşmak…’ başlıklı yazınızı bu sabah okudum. Yazıdaki kısa ama etkili ve öğretici mesajları kendim de aldım. Teşekkürler. Özgür Bey’in kullandığı kimi sözcükler ve beden dili uzun süredir dikkatimi çekiyordu. Çok zor koşullarda savaşım verdiği ve partisi her yerden kuşatıldığı için iletişim dilindeki hataları doğal karşılıyorum. Bununla birlikte toplumu bilgilendirmek, cesaretlendirmek ve verilen mesajın kitle üzerinde etkisini sağlamak için dili doğru kullanmak gerekiyor. İletişim dilinin temel unsurlarına bağlı kalmak, konuşmalarında seçtiği sözcükleri hakkıyla, dilin fonetik kurallarına uygun seslendirmek bir siyasetçinin, özellikle CHP Genel Başkanı Sayın Özel’in çok önem vermesi gereken bir konu. Özgür Bey; ‘şikâyet’, ‘kâğıt’, ‘âdet’ gibi sözcükleri ‘a’ harfini inceltmeden ‘şikayet’, ‘kağıt’, ‘adet’ diye söylüyor.

Kıbrıs’tan sevgiler, saygılar”.

Sayın Özel, okurlardan gelen bu iyi niyetli eleştirileri, her gün yeni sorunlarla boğuşmak zorunda kaldığı yoğun çalışma ortamında umarız değerlendirme olanağını bulur…".

"ÖZEL’İN SİYASET LİTERATÜRÜNE SOKTUĞU KAVRAMLARI İLGİNÇ BULDUĞUMU BELİRTMEK İSTERİM"

Özel'in, kelimeleri yanlış telaffuz etmesi ve siyaset literatürüne soktuğu yeni kavramları ele alan Aşut'un 8 Kasım'daki "Siyasetin gölgesinde dil konuşmak…" başlıklı yazısı ise şu şekildeydi:

"CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bu aralar başında çok sorun var. Partisi hem siyasal hem hukuksal kuşatma altında. 16 belediye başkanı tutuklu. Özel’in günleri neredeyse Çağlayan Adliyesi ile Silivri Cezaevi arasında mekik dokuyarak geçiyor. Bir yandan da haftanın en az iki günü “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinde halka sesleniyor. Hakkını teslim etmek gerekir; çok çalışıyor, çok koşturuyor, çok yoruluyor ve de konumu gereği çok konuşuyor. Çok konuşmanın elbette riskleri var. Neredeyse her mitingden sonra hakkında soruşturma açılıyor...

Konunun hukuksal boyutunu irdelemek bizim işimiz değil. Ama Özel’in dili konusunda görüş belirtebiliriz. Tabii, savaşım verdiği ağır koşulları da göz ardı etmeden… Kuşku yok ki insan sürekli doğaçlama konuşmak durumunda kalırsa kimi dil sürçmeleri ve kazaları yaşaması kaçınılmazdır. Özgür Özel’in Türkçesi ve konuşma biçimi üstüne daha önce kimi eleştirilerde bulunmuştum. Bugün iki küçük uyarım daha olacak.

Dikkat ettim, Arapçadan dilimize girmiş “muhatap” sözcüğünü şeddeli olarak “muhattap” diye seslendiriyor. Oysa Türkçenin yazım kuralına göre bu sözcüğün tek “t” ünsüzü ile yazılıp okunması gerekiyor. Nitekim Ataol Behramoğlu da 22 Ekim 2025 günlü Cumhuriyet’teki yazısında “muhattap” söylemini eleştirmiş. Değerli arkadaşımız diyor ki: “Böyle bir sözcük yoktur. Muhattap değil ‘muhatap’tır o sözcük. Yani tek ‘t’ ile yazılıp söylenir. Muhattap size ağzı daha dolduran, daha okkalı gibi görünüyorsa oldu olacak aynı kökten türetilmiş sözcükleri değiştirerek hatip yerine hattip, hitap yerine hittap deyiverelim...”

Değinmek istediğim ikinci konu, Özgür Özel’in eşanlamlı sözcükleri bazen bir arada kullanması. Geçenlerde konuşurken “Bu, politik ve siyasal bir tercihtir” dedi. “Politik” ve “siyasal”ın anlamdaş sözcükler olduğunu, bundan dolayı aynı tümce içinde kullanılmaması gerektiğini söylemeye gerek yok sanırım. Ama öte yandan Özgür Özel’in bu zorlu süreçte siyaset literatürüne soktuğu kimi deyim, kavram ve nitelemeleri -muhataplarından bağımsız olarak- ilginç bulduğumu da belirtmek isterim.

Aklımda kalan birkaç örnek:

- Hukuk kuşu, seyyar giyotin, bozuk tohum, AKP Yargı Kolları Başkanı, İstanbul’a mitili atanlarla fitili yakanlar, bakan evlatları değil vatan evlatları, makamseverler değil vatanseverler vb. Bu renkli anlatımların güncel siyasal söylemler olmaktan çıkıp sözlüklerde kalıcı yer edinip edinemeyeceklerini ise zaman gösterecek…".

Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim