İstanbul'da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 29'u tutuklu 58 sanığın yargılandığı davanın dördüncü duruşması başladı. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmaya, organize suç örgütü elebaşı olduğu iddia edilen doktor Fırat Sarı'nın da aralarında bulunduğu 29 tutuklu sanık ile bazı tutuksuz sanıklar, müştekiler ve avukatlar katıldı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz ve beraberindeki heyet ile çok sayıda basın mensubunun takip ettiği duruşmanın yapıldığı salonda polis ekiplerince yoğun güvenlik önlemi alındı. Birleştirilen dosyadaki sanıkların kimlik tespitiyle başlayan duruşma, mahkeme başkanının dosyaya gelen evrakları okumasıyla devam ediyor.
SAVCIYI TEHDİT EDEN MUSTAFA KEMAL ZENGİN DE GETİRİLDİ
Ayrıca duruşmaya başka suçtan tutuklu olan sanık Mustafa Kemal Zengin de getirildi. Savcının odasına dosyanın avukatı Aylin Arslantatar gelen Mustafa Kemal Zengin, çete üyelerinin 'mesajını' savcıya ilettiğini öne sürmüş, "Senin attığın adımdan, Whatsapp'ından, durumundan, ailenden her şeyden haberleri var" demişti.
Savcıdan kendisiyle fotoğraf çekmesini ve paylaşmasını isteyen Zengin, "Ben senden bir şey rica edeceğim, benimle bir resim çektireceksin, 'misafirim geldi' diye sayfanda yayınlayacaksın, sana Allah'ın bir kulu dokunamaz. Gittiğin poligona, giriş çıkış saatlerine kadar takip eden... Ben şunu söylüyorum, kimse bir şey dokunamaz. Sana dokunurlarsa bana dokunmuş olurlar" ifadelerini kullanmıştı.
Savcıyı tehdit edenlerin geçmişte Papa'ya suikast girişiminde bulunduğunu iddia eden Zengin "Ben onları tanıdığımdan dolayı diyorum, bunlar ki Türkiye'nin bir numaralı gazetecisine suikast yapan, dünyanın bir numaralı adamına suikast yapan timse... Bunlar Papa'ya suikast girişimi yapan ekip" demişti.
Zengin'in daha sonra ifadesinde "Üslubumun yanlış anlaşılmasından dolayı Türk milletinden ve Türk devletinden özür diliyorum. Savcıma tehdit amaçlı gitmedim. Sadece öngörülerimi kendisi ile paylaştım. Ben herkese kendimi müşavir olarak tanıtırım, bana müsteşar diyenleri de müşavir diyerek düzeltirim. Ancak müsteşar demeye devam ediyorlar. Buna benim yapabileceğim bir şey yok” şeklinde konuşmuştu.
"FIRAT SARI BENDEN IBAN İSTEDİ"
Tutuklu sanık, Senanur Ünlü savunmasında "Ben sadece 10 ay hastanede çalıştım. Fırat Sarı bana ne derse ben onu yapardım. Tbbi sekreter olarak çalışmam. Benim tek görevim yenidoğanda ultrason, röntgen gibi belgeleri sisteme işlemekti. Epikriz belgesi hakkında zaten tıbbi bir bilgim yok. Yaptığım tek şey sonuçları sisteme yüklemek. Ben doğum iznine çıkmıştım. O sırada Hasan Basri Gök, yeni gelen 'Asistan işleri yetiştiremedi bize yardım eder misin' dedi. Ben de zaten kontrol için hastaneye gitmiştim o sırada belgeleri sisteme yükledim. Ardından Fırat Sarı benden IBAN istedi. Bana Fırat Sarı'nın gönderdiği para 1 günlük mesai parasıdır. Hesap hareketimdeki para bununla ilişkilidir" dedi.
CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ŞAHBAZ'DAN TEPKİ
Duruşma öncesi CHP Genel Başkan Yardımcısı Şahbaz, Bakırköy Adliyesi önünde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Yenidoğan bebeklerin, kar amacı güden özel hastanelere teslim edildiğini öne süren Şahbaz, "Bugün Bakırköy Adliyesi'ndeyiz ve yenidoğan çetelerine kurban edilen masum yenidoğan bebeklerimiz için adalet istemeye devam ediyoruz. Yeterli altyapıya sahip olmayan özel hastanelerde kurulan yoğun bakımlarda, yenidoğan yoğun bakımlarında maalesef bebeklerimiz can vermiştir." dedi.
NELER YAŞANDI?
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor. İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.
Sanıklarca hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor. Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor. Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi yerine maddi açıdan en fazla kazancın elde edilmesi olduğu iddianamede yer alıyor.
CEZA İSTEMLERİ: 117 YIL 6'ŞAR AYDAN 582 YILA DEK CEZA TALEBİ
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. 8'i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor. Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.
Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'i makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı. Bu arada, davanın sanıklarından İlker Gönen, Antalya'da tutuklu bulunduğu cezaevinde 1 Şubat'ta intihar etmişti.
"YENİDOĞAN ÇETESİ"NE YÖNELİK 13 SANIKLI İDDİANAME ANA DOSYAYLA BİRLEŞTİRİLDİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca "yenidoğan çetesi"ne yönelik Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının fezlekesi doğrultusunda hazırlanan 57 sayfalık iddianamede ise 13 kişi "şüpheli", Sosyal Güvenlik Kurumu "suçtan zarar gören" olarak yer alıyor. Firari hemşire Serenay Şenkalaycı'nın iki dosyada da şüpheli olarak yer aldığı iddianame, "yenidoğan çetesi"ne ilişkin Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılaması devam eden ana dosyasıyla birleştirildi.