Galatasaray, UEFA Şampiyonlar Ligi'nin üçüncü haftasında konuk ettiği Norveç temsilcisi Bodo/Glimt'i 3-1 yendi. Sarı-kırmızılılar, ligde puanını altıya yükseltirken, spor yazarları ise bayram havası estirdi. Sabah gazetesi yazarı Levent Tüzemen, "Liverpool zaferiyle zirve yapan Galatasaray, Bodo galibiyetiyle Şampiyonlar Ligi'ne ısındığını gösterdi. Galatasaraylı oyuncular, bu oyun anlayışından, coşkudan, mücadeleden geri adım atmadıkları müddetçe Devler Ligi'nde yoluna devam eder. Galatasaray seyircisi de farklı bir tezahürat misyonu üstlenerek rakiplere RAMS Park'ı zindan ederken, Galatasaraylı oyuncuları da ateşliyorlar. Osimhen, gecenin yıldızlığına soyundu…" diye yazdı. Akşam gazetesi yazarı Engin Verel, "Bence dünkü galibiyet Galatasaray için en kritik eşikti ve o eşik aşıldı" derken, Fotomaç gazetesi yazarı Zeki Uzundurukan, "Galatasaray tam bir Şampiyonlar Ligi takımı oldu. Slavia Prag ve Tottenham'ın diş geçiremediği Bodo/Glimt'i Rams Park'ın çimlerine gömdük! Durmak yok, yola devam! Sıradaki gelsin!" Takvim gazetesi yazarı Evren Turhan ise "Bence dünkü galibiyet Galatasaray için en kritik eşikti ve o eşik aşıldı" ifadelerini kullandı.
KRONİK BİR SORUN
Ancak kazın ayağı öyle değil... Sarı-kırmızılılar karşılaşmanın özellikle son 20 dakikasında rakibi karşısında yine oldukça zorlandı. Galatasaraylı taraftarların aşina olduğu bu durum, dikkat çekici bir sorun barındırıyor: kondisyon düşüklüğü. Teknik direktör Okan Buruk’un yaptığı oyuncu değişiklikleri de bu tabloyu iyileştirmek yerine zaman zaman daha da zorlaştırıyor. Çünkü oyuna giren isimlerin telaşlı ve tecrübesiz görüntüsü, skoru korumak bir yana, takımı baskı altına sokuyor.
Bu durum iki kritik soruyu gündeme getiriyor:
1. Galatasaray “yaşlı bir takım” mı?
Galatasaray'ın geniş kadrosu her ne kadar Trendyol Süper Lig'in en genç beşinci kadrosu olsa da bu sıralama maç başına yaş ortalamasında takımı, en yaşlı dördüncü takım yapıyor. Bu da doğal olarak takımın tempo kapasitesini sınırlıyor. Özellikle Avrupa maçlarıyla lig fikstürü birleştiğinde, yaş ortalaması yüksek bir kadroda fiziksel düşüşün daha çabuk hissedilmesi kaçınılmaz hale geliyor. Tecrübe avantajı, hız ve direnç dezavantajına dönüşebiliyor.
2. İdman temposu ve hazırlık programı yeterli mi?
Bir diğer ihtimal ise Galatasaray’ın antrenman temposunun rakipleriyle kıyaslandığında yetersiz kalabilme ihtimali. Maç sonlarında görülen yorgunluk, rakiplerin daha diri görünmesine yol açıyor.
















































