Özgür Özel, Hatim Duası ve Mevlüt Programı öncesinde Kara Harp Okulu'ndaki mezuniyet töreninde kılıç çatarak, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı attığı gerekçesiyle TSK'dan ihraç edilen teğmen Deniz Demirtaş'ın ailesini ve MESEM kapsamında stajyer olarak çalıştığı inşaattan düşerek hayatını kaybeden 17 yaşındaki Alperen Enis Ural'ın ailesini ziyaret etti.
ÖZEL, FACİANIN YILDÖNÜMÜNDE SOMA'DA
13 Mayıs 2014'te Manisa'nın Soma ilçesinde Soma Kömür İşletmeleri AŞ.'ye ait maden ocağında yaşanan 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği 162 işçinin yaralandığı facianın üzerinden 11 yıl geçti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, maden şehitlerini anma etkinliklerine katılmak üzere Soma'ya geldi.
İŞ KAZASINDA ÖLEN 17 YAŞINDAKİ GENCİN AİLESİNE GİTTİ
Özgür Özel, Ulu Camii'nde düzenlenecek olan mevlüt ve hatim duası programı öncesinde Manisa'nın Soma ilçesinde MESEM kapsamında stajyer olarak çalıştığı inşaattan düşerek hayatını kaybeden 17 yaşındaki Alperen Enes Ural'ın ailesini ziyaret etti.
İHRAÇ EDİLEN TEĞMENİN AİLESİNİ ZİYARET ETTİ
Kara Harp Okulu'ndaki mezuniyet töreninde kılıç çatarak, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı attığı gerekçesiyle TSK'dan ihraç edilen teğmen Deniz Demirtaş'ın ailesini ziyaret etti.
ÖZGÜR ÖZEL'DEN SOMA'DA AÇIKLAMALAR
Özgür Özel Soma'da yaptığı açıklamada hem günün önemine değindi hem de gündeme dair soruları yanıtladı:
"Geldiği sandıkla gitmeyi göze almayanlara, bindiği demokrasi tramvayından kaybettiği ilk seçimde inenlere Soma'daki yürüyüşümüzü örnek göstermek isteriz. Bir siyasi partinin seçimde kazandığında ne yaptığıyla demokratlığı ölçülmez, kaybettiğinde ne yaptığına bakacaksınız. Bir siyasetçi kazandığında kendine 'demokrat' diyorsa kaybettiği gün de görmeyi bekleyeceksiniz. Bizim kaybettiğimiz günleri gördünüz. Allah şahit, siz şahitsiniz, Soma şahit, Türkiye şahit. Sandığa hiç sırtımızı dönmedik. Millete hiç sırtımızı dönmedik. Millette hiç kusur görmedik. Rakiplerimize gayrinizami şekilde asla ve asla saldırmadık. Onlara kumpas kurmadık, kurdurmadık. Ama her seçimi kazanıp bir seçim kaybedince Tayyip Bey'i, ittifakı mağlup olunca Devlet Bahçeli'yi görüyorsunuz.
"YUSUF YERKEL'İN ERDAL KOCABIYIK'I TEKMELEDİĞİ GÜNDEN 11 YIL SONRA BİRBİRİMİZE SARILMAYA GELDİK"
Bu acının yıldönümünde Yusuf Yerkel'in yerde Erdal Kocabıyık'ı tekmelediği günden 11 yıl sonra, Soma'da seçim sonuçlarına bakıp da Soma'ya küstah küstah laf edenlerin sözlerine sabredip ulaştığımız bugünde, bu acının gününde bir kez daha birbirimize sarılmaya geldik. Hepiniz hoş geldiniz. 11 yıl önce 'Unutursak yüreğimiz kurusun' diyenlerin Soma'yı unuttuğu bir süreçteyiz. Unutmayanlara selam olsun.
"DÜN BİRBİRİNE AĞZA ALINMAYACAK SÖZ SÖYLEYENLER BUGÜN BİR ARAYA GELMİŞLER"
Adına 'Terörsüz Türkiye' dedikleri meselede biz on yıllardır tutarlı çizgisini ve tarihsel bir tutarlılığını koruyan bir partiyiz. Terör istemeyiz, terörün ve teröristin karşısındayız. Barış isteriz, analar ağlamasın isteriz. Türk de olsa Kürt de olsa ağlamasın isteriz. Terörle mücadeleye harcanan para millete harcansın isteriz. Geçmişte birtakım açılımlar yapıp, milleti dışlayıp başarısız olan Erdoğan, o günlerde ona karşı çıkan Devlet Bahçeli'ye 'Kandan besleniyorlar' diyen Tayyip Erdoğan, bugün Devlet Bahçeli'nin bir iki adım önde yürüdüğü bu süreçte onunla birlikte. O gün biz 'Kan istemiyoruz, terör istemiyoruz, barış istiyoruz' dedik diye bize terörist muamelesi yapan Bahçeli, en önden yürüyor. O gün CHP'nin uyarılarını dikkate almayan Tayyip Erdoğan bugün yine dikkate almıyor. Dünün birbirlerine ağza alınmayacak söz söyleyenleri bugün bir araya gelmişler.
"ŞİMDİ ONLARA DÜŞMAN LAZIM, CHP'Yİ DÜŞMAN BELLEMİŞLER"
Bir de bakıyorsunuz düşmansız kalmışlar, bize 'DEM'leniyorsun' dediği DEM Parti'yle -ki bence hiçbir mahsuru yok- diyaloğa girmişler, bir ilişki kurmuşlar. Şimdi onlara düşman lazım. CHP'yi düşman bellemişler. Abdullah Öcalan'ın kurduğu parti -ki PKK Öcalan'ın kurduğu partidir- o partinin kurucusuna methiyeler düzüp Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu partiye ve bugünkü yönetimine mesafe koymaya çalışıyorlar. Bunu milletimizin takdirine bırakıyoruz. Biz durduğumuz doğru yerdeyiz. Ne askerden kaçtık ne bu millet için fedakarlıktan kaçtık. Gerekirse canımızı verdik, gün oldu provokasyon yaptılar, şehit cenazelerinde kendi işçilerini üstümüze saldılar, bir santimetre eğilmedik, bir adım geri atmadık, bir kelime de eksik konuşmadık. O gün ne dediysek bugün aynı noktadayız. Hepsi döndüler, dolaştılar, CHP'nin 'demokratik çözüm, terörsüz Türkiye ve herkes için eşitlik ve demokrasi' dediği noktaya geliyorlar.
"O SÖZLERİN HİÇBİRİNİN MUHATABI BEN DEĞİLİM, ERDOĞAN'A VE BAHÇELİ'YE SORUN"
'Biz pazarlık etmedik, bilmem ne yapmadık', nelere evrildiği ortada. Birtakım açıklamalarda, ben CHP'yi kurmuş parti olarak bir terör örgütünün açıklamalarının muhatabı değilim, ama bu açıklamalar 'Her kelimesi konuşuluyor, onun için bekleniyor' denen açıklamalarda CHP'nin kurucu iradesiyle, Lozan'la, anayasayla, geçmişle ilgili çok söz var. O sözlerin hiçbirinin muhatabı ben değilim, hiçbirine cevap verecek olan ben değilim. Bir terör örgütünün ifadelerini 'Her kelime tasarlanıyor, her adım birlikte atılıyor' diyen Recep Tayyip Erdoğan'a sorun, Devlet Bahçeli'ye sorun.
"AÇIKLAMANIN ALTINDA BENİM İMZAM, SORUMLULUĞUM YOK"
O açıklamanın altında benim imzam, benim sorumluluğum yok. O açıklamanın altında Abdullah Öcalan'ın parafı varsa, Erdoğan ve Bahçeli'nin tuğra gibi imzaları var. Sorumluluğu taşıyacaklar. O açıklamanın hesabını onlar verecek. Biz terörün bitmesini, anaların ağlamamasını, yüzlerin gülmesini, ülkenin hızla kalkınmasını savunan taraftayız.
"YASAL DÜZENLEMEYLE, 'ANAYASA DEĞİŞTİRELİM' UYANIKLIĞINA GİTMEDEN ADIM ATILMALI"
TBMM'de hiçbir parti dışlanmadan, bir kapsamlı komisyon kurularak, bütün her şey yasal düzenlemeyle yapılarak, 'Anayasa değiştirelim' kolaycılığına, uyanıklığına gidip de başka pazarlıkların içine girmeden, şehit ailelerini, gazileri, mağdur ailelerini çağırıp dinleyerek, kimsenin gözünün içine bakamayacak işler yapmadan, kimseyi rencide etmeden, kimseyi kenarda bırakmadan, kimseyi ihmal etmeden demokratik adımların atılması lazım. Bugün terör örgütünden ceza almış kişilerin dışarı çıkarılmasına hazırlık yapıldığı bir süreçte, 11 yıl önce hem de tartışmalar bitsin diye emek gösteren, Gezi'den tutuklu Tayfun Kahraman arkadaşlarımız, milletvekili olduğu halde bırakılmayan Can Atalay, AİHM bırakılsın' dediği halde içeride tutulan Kavala, belediye başkanlarımız, Ekrem İmamoğlu, belediye meclis üyeleri...
"MEMLEKETİN O TARAFINDA ÖZGÜRLÜK, BU TARAFINDA 'TURBUN BÜYÜĞÜ', BÖYLE İŞ OLMAZ"
Bir tane DEM Parti'ye yakın isim gelmiş, DEM'liler oy vermiş diye terörden kayyum atayacaksınız, sonra terör örgütünün içinde bulunduğu sürecin sonunda terör örgütünün başını öveceksiniz, tebriklerinizi sunacaksınız, ama CHP'li ilçe belediyesine bir tane DEM'li meclis üyesinin hesabını soracaksınız. Bunlar olacak işler değil. Bütüncül bir demokrasiye ihtiyaç vardır. Memleketin bu tarafında özgürlük, bu tarafında 'Turbun büyüğü', böyle iş olmaz. Hepsini birden demokratik zeminde çözmek lazım."
SOMA'DA MADENCİLER İÇİN YÜRÜDÜ
Soma'nın 11. yıldönümünde düzenlenen yürüyüşe CHP lideri Özgür Özel de katıldı.
"HEPSİ CEZADAN KURTULDULAR, O AİLELERİN AVUKATLARI İÇERİDE"
Özgür Özel Soma yürüyüşünde şunları söyledi: "Kişi başına 5.5 gün yatarak kurtulacakları şekilde ceza onaylandı... Hepsi kurtuldular, şu anda iki kişi yatıyor sadece. O da bu ailelerin avukatı Can Atalay ile Selçuk Kozağaçlı... Babası öldüğünde Dilruba 4 yaşındaydı, şimdi 15 yaşında"