• BIST 10366.16
  • Altın 4349.519
  • Dolar 40.3482
  • Euro 46.9244
  • İstanbul 25 °C
  • Ankara 21 °C
  • İzmir 27 °C

Erdoğan: 'Yeni Sykes-Picot'a izin vermeyeceğiz

Erdoğan: 'Yeni Sykes-Picot'a izin vermeyeceğiz
İstanbul'daki İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'e tepki göstererek "Yeni Sykes-Picot düzeninin kurulmasına izin vermeyeceğiz" dedi. Bakan Hakan Fidan "Bu sorun ne Filistin, ne Lübnan, ne Suriye, ne Yemen ne de İran sorunudur, apaçık İsrail sorunudur" dedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın dönem başkanlığını Kamerunlu mevkidaşından devralacağı İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu İstanbul'da başladı. Toplantıya, İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi başta olmak üzere 40’tan fazla dışişleri bakanı katıldı. Ülkelerin heyet başkanlarından 43'ünü bakan ve 5'ini bakan yardımcısı oluşturuyor.

1-20250621161839.jpg

KİMLER KATILDI?

Birleşmiş Milletler, Arap Birliği, Körfez İşbirliği Konseyi, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü, Gelişen Sekiz Ülke (D8), Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Türk Devletleri Teşkilatı, Uluslararası Göç Örgütü ve Dünya Ticaret Örgütü gibi 30 civarında uluslararası kuruluştan üst düzey katılım sağlanıyor.

2-20250621161841.jpg

FİDAN VE İRAN DIŞİŞLERİ BAKANI GÖRÜŞTÜ

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan toplantı öncesi İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ile bir araya geldi.

3-20250621161843.jpg

ERDOĞAN DA GÖRÜŞECEK

Toplantıda, İsrail’in İran’a yönelik hava saldırılarının ele alınacağı özel bir oturumu da tertiplenecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da zirveye katılarak bir konuşma yapacak ve ardından İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ile bir araya gelecek.

4-775.jpg

İSRAİL'İN GAZZE'DE YAPTIKLARI GÜNDEMDE

Toplantıda; İsrail’in Gazze’de devam eden katliamları neticesinde son durum, insani ve fiziki altyapının yeniden imarı çabaları, iki devletli çözümün hayata geçirilmesine yönelik adımlar, İsrail’in İran’a gerçekleştirdiği saldırıların küresel/bölgesel güvenlik ve istikrara etkileri, Müslüman toplumları etkileyen sınamalarda iş birliğinin artırılması hususları ele alınacak.

5-456.jpg

ERDOĞAN: "ZAFER MUTLAKA İNANANLARIN OLACAK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zirvedeki açıklamalarından satır başları:

Sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle selamlıyorum. İslam dünyasının siz kıymetli temsilcileriyle İstanbul'da bir araya gelmekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Alacağınız kararların İslam ümmeti ve insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Fevkalade kritik bir dönemde gerçekleştirdiğiniz toplantının etkileri inşallah tün dünyada hissedilecektir. İsrail saldırılarında hayatını kaybeden kardeşlerimizi rahmetle anıyorum.

Türkiye olarak Filistinli kardeşlerimizin acısını acımız hüznünü hüznümüz biliyoruz. Zafer mutlaka inananların olacaktır. Barış konuşacağımız güzel günleri göreceğimize ben yürekten inanıyorum. Son 2 yıldır İsrail'in yıkım ve katliam politikalarıyla giderek daha fazla yüzleşiyoruz. İsrail bölgemizi istikrarsızlığa sürüklemeye devam ediyor. Camileri, kiliseleri, okulları bombaladılar. Yardım sırası bekleyen insanları hunharca katlettiler. Gazze'de yaşayan 2 milyon kardeşimiz, Nazilerin temerküz kamplarını bile geride bırakan kötü şartlarda tam 21 aydır hayatta kalma mücadelesi veriyor.

6-134.jpg

"İSRAİL'İN YAPTIĞI HAYDUTLUKTUR"

İsrail, Lübnan'ı Yemen'i ve Suriye'yi de hedef aldı. Suriye'de de kargaşa çıkarmaya çalıştı. İsrail'in devlet terörüne şimdi de komşumuz İran maruz kalıyor. İsrail'in İran'a karşı saldırılarını en güçlü şekilde telin ediyorum. İran halkının bugünleri de atlatacağından hiçbir şüphe duymuyoruz. İsrail'in Gazze, Lübnan, Yemen, Suriye ve son olarak İran'a gerçekleştirdiği saldırıların tanım ve tarifi haydutluktur. İran'ın İsrail'in bu devlet terörü karşısında nefsi müdafaa çerçevesinde halkını savunmak amacıyla aldığı tedbirler gayet doğal, meşru, hukukidir.

Saldırıların İran'ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin yoğunlaştığı dönemde vuku bulması elbette manidardır. Netanyahu hükümeti 13 Haziran'daki saldırılarıyla müzakere sürecini baltalamayı hedeflemiştir. İsrail, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devletiyle yan yana barış içinde yaşamak yerine savaşı tüm bölgeye yaymaya çalışıyor. 90 yıl önce Hitler'in çaktığı kıvılcım nasıl dünyayı ateşe attıysa, Netanyahu'nun siyonist emelleri de dünyayı felakete sürüklemekten başka gaye taşımıyor.

7-097.jpg

"GAZZE HALKININ AÇLIKLA CEZALANDIRILMASINA, YERLEŞİMCİ TERÖRÜNE ESİR KALMAYACAĞIZ"

Gazze halkının açlıkla cezalandırılmasına, yerleşimci terörüne asla esir kalmayacağız. İsrail üzerinde etki sahibi ülkelere bir kez daha sesleniyorum; Netanyahu'nun övgü ambalajına sarılmış zehirli sözlerine kimse itibar etmesin. Bölgenin yeni bir savaşı kaldırmaya tahammülü yoktur. Bugün buradan bir kez daha çözümün diplomasi ve diyalogdan geçtiğini vurguluyoruz. Sükunetin tesisi için çok ciddi gayret sarfettik.

"YENİ BİR SYKES-PİCOT DÜZENİNİN KURULMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ"

Türkiye olarak bölgemizde sınırları kanla çizilecek yeni bir Sykes-Picot* düzeninin kurulmasına izin vermeyeceğimizi burada önemle vurguluyorum. İsrail'e karşı uluslararası hukuk ve BM şartı temelinde zorlayıcı tedbirler alınması için girişimlerimizi sürdürmeliyiz. Bu şartlarda iki devletli çözüme kavuşulması çok daha hayati hale gelmiştir. İsrail'e karşı zorlayıcı tedbirler alınması için girişimlerimizi eşgüdüm halinde sürdürmeliyiz.

"İSTANBUL'UN KADERİ ŞAM'IN, BAĞDAT'IN, TAHRAN'IN, MEKKE'NİN, MEDİNE'NİN, GAZZE'NİN, KUDÜS'ÜN KADERİNDEN AYRI DEĞİLDİR"

İstanbul'un kaderi Şam'ın kaderinden Bağdat'ın kaderinden, Tahran'ın kaderinden Mekke ile Medine'nin Gazze'nin Kudüs'ün kaderinden ayrı değildir. Söz konusu ortak davalarımız, ortak çıkarlarımız olunca farklılıkları bir yana koyup kenetlenmek boynumuzun borcudur. Ümmetin sesini ve vicdanını temsil eden teşkilatımızın bu toplantısında İsrail'in politikasına karşı duruşumuzu açıkça dünya kamuoyuna duyurmamız gerekiyor. Birbirimize karşı hoşgörü sınırımızı daha da genişletmeliyiz. İttifak ediniz. İslam dünyasının daha fazla sorumluluk üstleneceği dönemin arefesindeyiz. Bölgemizdeki şiddet sarmalının İsrail tarafından yeniden tetiklendiği ortamda başlıyor. Sırt sırta verip zorlukların üstesinden birlikte geleceğiz.

Suriye yeni bir dönemin kapısını aralamıştır. Suriye'nin İİT üyeliğine dönmüş olmasından ve uluslararası topluma entegrasyonu yönünde alınan mesafeden duyduğumuz memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Türkiye olarak bu ülkeye desteğimizi artırarak devam ettireceğiz. Suriye'nin toprak bütünlüğü ve milli birliğinin korunması ile kalıcı istikrara kavuşması için hepimizin, tüm İslam aleminin desteğine ihtiyacı var".

HAKAN FİDAN: "ZÜLMÜN KARŞISINDA DİMDİK DURACAĞIZ"

"Bu sorun ne Filistin, ne Lübnan, ne Suriye, ne Yemen ne de İran sorunudur, bu sorun apaçık İsrail sorunudur" diyen Bakan Fidan konuşmasında şunları söyledi:

"Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın dönem başkanlığı süresince, küresel adaletin tesis edilmesini önceleyecek ve zulmün karşısında dimdik durmaya devam edecek. Uluslararası işbirliğinin temeli olan çok taraflılık, sistemin bizzat kendisinin sorgulandığı meşruiyet krizi ile karşı karşıyadır.

"İSRAİL BÖLGEYİ FELAKETİN EŞİĞİNE SÜRÜKLEMEKTEDİR"

Artan hoşgörüsüzlük, kimlik temelli kutuplaşma ve uluslararası hukukun aşınması küresel istikrarsızlık hissini daha da derinleştirmiştir. Başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere uluslararası mekanizmaların işlevsizliğini Gazze'de süregelen vahşet tam anlamıyla gözler önüne sermiştir. İsrail, şimdi de komşumuz İran'a saldırarak bölgeyi topyekün bir felaketin eşiğine sürüklemektedir.

"İRAN'A SALDIRILARI KINIYORUZ"

İstişarelerimizde öncelikle bu sınır tanımayan saldırganlığa dur demek için sergileyeceğimiz güçlü duruşu ve ortak adımları ele alacağız. Esasen İslam İşbirliği Teşkilatı coğrafyasındaki tüm sınamalara çözüm araçlarımızla bölgesel sahiplenmeyi geliştirmeliyiz. İran’ın nükleer programı ile ilgili devam ettiği müzakerelerin devam ettiği zamanda saldırıları kınıyoruz.

"İSRAİL'İN AMACI FİLİSTİNLİLERİ EVLERİNDEN SÜRMEK"

Uluslararası toplumun ilk önceliği daha şiddetli sarmanın önlenmesi önceliğimiz olmalıdır. Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. İslam İşbirliği Teşkilatı üyelerinin İsrail'in bu eylemlerine karşı İran'la gerçek bir dayanışma sergilemeleri gerektiğine inanıyoruz. Her türlü diplomatik adımı destekliyor, yoğun temaslarımızı sürdürüyoruz. İsrail, Filistin halkına yönelik soykırım politikalarına devam ediyor. İsrail'in amacı Filistinlileri evlerinden sürmek ve iki devletli çözüm vizyonunu sona erdirmektir. Rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze'ye kesintisiz insani erişim sağlanması önceliğimizdir. Bu amaçla devam eden müzakereleri destekliyoruz. Filistin davası ve Kudüs'ün sahiplenilmesi İslam İşbirliği Teşkilatının varoluş nedenidir.

"SURİYE HALKININ ARKASINDA DURMAYA DEVAM EDİYORUZ"

Suriye’nin teşkilatımıza dönmüş olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Suriye halkının arkasında durmaya devam ediyoruz. Unutmayalım ki bu meselenin çözümü sadece sudan halkı için değil kıtanın tamamı için önemlidir. Değerli kardeşlerim, ümmetimiz büyük ve güçlüdür. Bu gücümüzü ferah için kullanmaya devam etmeliyiz. Gün bugündür. Teşkilatımızın tek vücut olma günüdür.

"KIBRISLI TÜRKLERİ DESTEKLEMEYE ÇAĞIRIYORUZ"

Kıbrıs adasında iki halk ve iki devlet bulunmakta. İslam dünyasının ayrılmaz parçası olan Kıbrıs Türk devleti, İslam İşbirliği Teşkilatı'nda gözlemci olarak temsil edilmektedir. Ancak ne yazık ki Kıbrıslı Türkler onlarca yıldır kendilerine dayatılan haksız ve insanlık dışı izolasyon altında yaşamaya devam etmekteler. Tüm üye ülkeleri, Kıbrıslı Türklerin doğal halklarını desteklemeye ve onlarla doğrudan temas kurmaya çağırıyoruz".

*Sykes-Picot Anlaşması: 1. Dünya Savaşı sırasında, 1916 yılında Birleşik Krallık ile Fransa arasında imzalanan ve Orta Doğu'da büyük devletlerin savaş bitmeden önce kendileri için nüfuz bölgelerini belirledikleri anlaşmadır. Anlaşma, Arap Yarımadası dışındaki Osmanlı vilayetlerini, İngiliz ve Fransız kontrol ve nüfuz alanlarına etkin bir şekilde bölüyordu. Anlaşma, bugün Güney İsrail ve Filistin, Ürdün ve Güney Irak'ın kontrolünü ve Akdeniz'e erişim sağlamak için Hayfa ve Akka limanlarını içeren ek küçük bir alanı İngiltere'ye tahsis etti. Fransa ise Türkiye'nin güneydoğusunu, Suriye ve Lübnan'ı kontrol edecekti. Sazonov-Paléologue Anlaşması'nın bir sonucu olarak Rusya, 1915 İstanbul Anlaşması'nda vadedilen İstanbul ve Türk Boğazları'na ek olarak Batı Ermenistan'ı da alacaktı. Daha sonraki Mandater Filistin'den daha küçük bir alana sahip olan Filistin bölgesi “uluslararası bir yönetim” altına girecekti.

Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Mahmut Tanal'dan bir dakikalık eylem!18 Temmuz 2025 Cuma 10:45
  • FETÖ'nün yeni planı: Gıda Sektörü!18 Temmuz 2025 Cuma 10:30
  • İBB'ye yolsuzluk soruşturması: Yeni gözaltılar!18 Temmuz 2025 Cuma 10:15
  • Memleket Partisi kapanıyor: Tarih!17 Temmuz 2025 Perşembe 17:00
  • DEM Parti'den Özel'e ziyaret!17 Temmuz 2025 Perşembe 15:30
  • Fatih Altaylı'ya iddianame: 5 yıl hapis!17 Temmuz 2025 Perşembe 15:00
  • Yunus Emre Vakfı: Şeref Ateş yakalandı!17 Temmuz 2025 Perşembe 14:00
  • ‘Yeliz’ çıldırdı: “İ nokta Ortaylı”17 Temmuz 2025 Perşembe 12:45
  • Küçük: “Suriye'ye müdahale kaçınılmaz”17 Temmuz 2025 Perşembe 12:30
  • Selvi'ye DEM'den yanıt!17 Temmuz 2025 Perşembe 12:15
  • ÇOK OKUNANLAR
    Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim