• BIST 11355.02
  • Altın 5942.996
  • Dolar 42.7332
  • Euro 50.1834
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara -1 °C
  • İzmir 10 °C

Celalettin Cerrah'ın kesik baş cinayeti yorumu

İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah'ın, kesik baş cinayeti hakkında yaptığı yoruma büyük tepki.

İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın, Etiler’de başı kesilmiş şekilde bir çöp konteynerinde cesedi bulunan Münevver Karabulut’un ailesini suçlayan açıklamalarına, kadın hakları savunucularından sert tepki geldi. Kadın hakları savunucuları, Cerrah’ın “Kızlarını takip etselermiş” şeklindeki sözlerinin, “dehşet verici” olduğunu savundu.

Hizmet kusuru

Etiler’de 3 Mart’ta öldürüldükten sonra kafası testereyle kesilerek çöp konteynerine atılan 17 yaşındaki Münevver Karabulut’un katil zanlısı Cem Garipoğlu, halen aranıyor.

Karabulut’un arkadaşları, katil zanlısının yakalanması için eylemlerine devam ederken, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın Hürriyet gazetesinden Ayşe Arman’a yaptığı açıklamasında aileyi suçlar gibi “E, takip etselermiş kızlarını” şeklindeki sözleri, bir türlü bulunamayan katil zanlısıyla ilgili başlayan tartışmalara yeni bir boyut ekledi.

Kadın hakları savunucularından Avukat Hülya Gülbahar, Cerrah’ın açıklamasının “dehşet verici” olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Kadınların, hangi saatte nerede olursa olsun güvenliğini sağlamak ve özgürlüklerini güvence altına almakla görevli bir makamın, kendi görevlerini yerine getirmemesi, zaten yeterince vahimken, bir de kadınların özgürlüklerini kısıtlayacak, kadınlar üzerinde ailenin, toplumun baskı kurmasına neden olacak, her türlü saldırganı kadınlara karşı şiddet uygulamak üzere cesaretlendirecek açıklamalar yapması kabul edilemez.
Kadınların can güvenliği içinde özgürce yaşamalarını sağlamak, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün işi. Bu işi başkalarına havale etmeye kalkmak ‘açık bir görevden alma nedeni’ olmalıdır. Bu sözler, açık bir hizmet kusurudur. Ürkütücü bir zihniyetin de göstergesi.”

Avukat Canan Arın da “Cerrah’ın böyle bir cevap vermeye hakkı yok, onun ancak söyleyeceği şey ‘Çok üzgünüz, bugüne dek yakalayamadığımız için çok özür dileriz, yakalamak için elimizden geleni yapıyoruz.’ Ve katili yakalamaları gerekiyor” diye konuştu.

Arın sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu bir dava konusu

“Bence bu açıklama taraflıdır, acılı bir aileye böyle bir yanıt vermeye hakkı yoktur, bu bir dava konusudur. İstanbul’da yaşayan tüm kadınları töhmet altında tutuyor ve öldürülmeyi hak ediyorlar, demek istiyor. Cerrah, hem aileden hem de İstanbul’daki diğer insanlardan özür dilemeli.”

İstanbul Kadın Kolları Birliği de Cerrah’ın açıklamalarını protesto için bugün bir bildiri yayımlayacağını açıkladı.

Yaptığı ilk gaf değil

Önemli olaylarda Cerrah’ın yaptığı ve tepki çeken ilginç açıklamalardan bazıları şöyle:

İstanbul’da 20 Kasım 2003’teki bombalama olaylarından sonra, gazetecileri sorumsuz yayın yapmakla suçladı ve “Basın failleri deklare etti. Eğer sorumsuzluk olmasaydı, şu anda bu şehitlerimiz burada yatmıyordu, şehit vermeyecektik, 27 kişi ölmeyecekti” dedi.

4 Nisan 2006’da fuhuşa yönelik “Barbie” operasyonunda gözaltına alınanların deşifre edilmesi eleştirilince “Polisimiz namuslu kişileri afişe etmez” dedi. Kadınlar iddianamede “mağdur” olarak geçti.

30 Ağustos Zafer Bayramı töreninde Lübnan’a asker gönderilmesini protesto eden dört üniversiteli linç edilmek istendi. Cerrah linç girişimi için “Güzel tepki” dedi.

Cerrah, bir söyleşisinde, “Eşim de kızlarım da iyi silah kullanır. İlkokuldan beri ateş etmeyi öğretirim çocuklarıma. Ateş etmek rahatlatır insanı. Patlayan tabanca sesi huzur bizim gibilere. Stresini alır” dedi.

Cerrah, Hrant Dink suikastından sonra da şöyle konuştu: “Cinayetin herhangi bir siyasi boyutu ve örgüt bağlantısı yok. Zanlı, milliyetçi duygularla cinayeti işlemiş. Arkadaşı Yasin Hayal’le de bu konuda görüşmede bulunmuş.”

İstanbul Haber Ajansı

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim