• BIST 9203.37
  • Altın 4296.947
  • Dolar 39.6155
  • Euro 45.6765
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 28 °C
  • İzmir 30 °C

Özel'den Erdoğan’a: “İmamoğlu'nu mahkûm edemezsin”

Özel'den Erdoğan’a: “İmamoğlu'nu mahkûm edemezsin”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İBB operasyonlarına dair "Karanlık organizasyon İstanbul'la sınırlı kalmamış, ahtapota dönüşmüştür" sözlerine CHP Lideri Özgür Özel'den "Tek umudun var, 'İtirafçı ol' diye zorluyorlar. Millet gönlünde berat etmiş Ekrem İmamoğlu'nu iftiralarla mahkum edemezsin" yanıtı geldi.

CHP lideri Özgür Özel, Ataşehir Belediyesi Kırmızı Bayrak Projesi tanıtım programına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın belediyelere yönelik sözlerindeki "İstanbul'da yürüyen soruşturma bu çarpık tablonun en bariz ve belki de Cumhuriyet tarihinin eşi benzeri görülmemiş bir suç örgütü örneğidir. Öyle ki, yapılan işlerin yolsuzluk ve haraç boyutuyla ilişkili organize suç vasfını aşarak ülke güvenliğini tehdit edecek boyutlara ulaştığı anlaşılıyor. Çünkü bu karanlık organizasyon İstanbul'la sınırlı kalmamış, ülkedeki pek çok belediyeyi, kurumu, kişiyi içine alan, kolları çok farklı yerlere uzanan, hatta uluslararası ayağı da olan bir ahtapota dönüşmüştür. Önceleri sadece kimi siyasi partileri ve siyasetçileri kapsadığı düşünülen çarpık ilişkiler ağının bürokrasiden iş dünyasına ve medyaya, kimi cemaatlerden istihbarat kuruluşlarına kadar uzandığı ortaya çıkıyor" ifadelerine de Özel'den yanıt geldi.

Özgür Özel'in konuşmasından satır başları:

"YEREL YÖNETİMLER ÜZERİNDEKİ BASKI ORTADAN KALDIRILMALI"

"Bugün Sayın Erdoğan grup konuşması yaptı. Konuşmasında Yerel Yönetim Yasası'nı yeniden görüşme teklifinde bulunmuş. Biz gerçekten bunun çok uzun süredir Sayın Zeybek tarafından gündeme getiriliyor. Tüm siyasi partilere bu konuda ziyaretlerde bulunuldu. Sayın Bakan'la yaptıkları ziyaretlerde de konuşuldu. Bu yasanın mutlaka el birliğiyle ve AK Partili, MHP'li, CHP'li, İyi Partili, Yeniden Refah Partili, Demirli belediye başkanlarının müşterek görüşleri ve talepleri alınarak, yerel yönetimler güçlendirilerek, üzerlerindeki vesayet baskısı ortadan kaldırılarak hayata geçirilmesi lazım. Tabii bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi'nin yaptığı yapıcı uyarılar dikkate alınmadığı için ortaya çıkan sistemik zorluklar bir yana, bir yandan Erdoğan'ın belediyeler üzerindeki siyasi baskılarını ortadan kaldırması lazım. Ben, Erdoğan'ın teklifine elbette diyoruz. Biz bir yasa çalışılacaksa hep birlikte oturulur, çalışılır.

"ERDOĞAN BENİ TAKDİR EDİYORMUŞ"

Türk, Kürt, Alevi herkes eşit olsun. Biz tutarlı siyasetçileriz, olduğumuz yerdeyiz. Erdoğan beni takdir ediyormuş. Beni süreç için takdir ediyor. Erdoğan aklı sıra Bahçeli'ye teşekkür, bize takdir verecek. Barışı savunmaya devam edeceğiz. Vatanı satarsanız tam karşınızdayız.

"ARKADAŞLARIMIZ BİR AN ÖNCE SERBEST KALMALI"

Toplam 8 belediyede, 10 belediye meclis üyemiz güya, güya 'Cumhuriyet Halk Partili belediyeler batıdaki Kürtleri belediye meclislerine taşıyıp onlara temsiliyet hakkı verdiler' diye tanımlanan, güya suç olan son derece demokratik bir adımdan dolayı, yani bu Ataşehir'de Kürtler var. Onların bir kanaat önderini bulalım, onu belediye meclisimize koyalım. Hem biz Kürtlerden oy alalım hem de Kürtler kendilerini belediyede temsil ediliyor istesinler. Bu işi yapan kim? Vallahi Onursal Adıgüzel değil. Bu işi yapan Gökhan Yüksel değil. Bu işi yapan biziz, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Merkezi. "Kent Uzlaşısı" denen laf, DEM'in sözü. Biz onu da kullanmıyoruz. "Ataşehir İttifakı" diyoruz. Belediye listemizde eski AK Partililer var, "AK Partililerin eski seçmeninden oy alalım." diye. MHP'liler var. İyi Parti'ye yakın isimler var ve geçmişte DEM'de siyaset yapmış bir belediye meclis üyesi var. Bunu suç gösterip operasyon yaptılar. DEM demeye utandılar, başka isim koydular. Aldılar içeriye koydular arkadaşlarımızı. Şimdi bu mayıs ayının sonunda yargılamalar var, 22'sinde, 24'ünde. Kıymetli arkadaşlarımızın bir an önce serbest kalmasını bekliyoruz.

"ÖCALAN'LA MÜZAKERE YÜRÜTÜYORSUNUZ, DEM'DE SİYASET YAPTI DİYE MECLİS ÜYEMİZİ İÇERİDE TUTUYORSUNUZ"

Yahu Abdullah Öcalan'ın kurduğu parti, ne o? PKK. DEM değil, PKK. O partiyle müzakere yürütüyorsunuz. Abdullah Öcalan'a ağız dolusu teşekkür ediyorsunuz. PKK'lıların yaptığı faaliyetler son buluyor. Onlara ceza kanununda düzenlemeler konuşuyorsunuz. Bir kısmı oraya gidecek, bir kısmı buraya gidecek, bir kısmı gelecek. Geçmişte PKK'da da değil, DEM'de siyaset yaptı diye belediye meclis üyemizi ya da Halkların Demokratik Kongresi toplantısına katıldı. Onların bir terör örgütü olmadığına dair onlarca mahkeme kararı var. Belediye meclis üyelerimizi içeride tutuyorsunuz. Başkan yardımcılarımızı içeride tutuyorsunuz. Bunun ileri tutar tarafı yoktur. Erdoğan'ın bugün attığı adıma cevabımız şudur: Adım atacaksanız, bütünsellik içinde adil, adaletli bir adım atın. Tutuklu yargılamayı istemiyoruz bütün arkadaşlarımız için. TRT'den canlı yayın istiyoruz. Çünkü TRT iftiraları veriyor, yanıtlarını vermiyor. Canlı yayında yargılama istiyoruz. Hodri meydan! Biz arkadaşlarımıza güveniyoruz. Onlara kefiliz. Hadi bakalım TRT! Kendine güveniyorsan iftiraları akşamleyin, bütün gece döndürüyorsun, cevapları dinleyin de utanın bakalım. Bugün 55. gün, 55. gün.

"MİLLETİN GÖNLÜNDE BERAAT ETMİŞ İMAMOĞLU'NU İFTİRALARLA MAHKUM EDEMEZSİNİZ"

55 gün bugün. Ve Tayyip Bey 55 gün önce dedi ki bana: "En geç bir ay sonra insan içine çıkamayacaklar." Allaha şükür, Esat paşalıların gözünün içine bakıyorum, arasındayım. "Birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar." Bak bütün belediye başkanlarım yan yana, birbirimizin yüzüne gözüne bakıyoruz. Yarın Ekrem Başkan'ı Silivri'de ziyaret edeceğim, selamınızı götüreceğim. Sizin gözünüzün içinden aldığım selamı Ekrem Başkan'ın gözünün içine baka baka söyleyeceğim. Ne oldu? 55 gün geçti, "Bir ay sonra." dediği hiç olmadı. Ama şimdi bugün yeni bir şey söylüyor. Diyor ki: "Efendim, güya, güya ispatlayacaklardı. Şimdi bir suç örgütü ortaya çıktı. Bu suç örgütünün başı İstanbul'da. Kolları Anadolu'da bir ahtapot gibi. Bazı kolları yurt dışında. Milli güvenliğe bile tehdit oldukları ortaya çıktı." Hani bir ay içinde çıkacaktı? Ne çıktı? Hangi belge çıktı? Hangi bilgi çıktı? Bir tek umudun var, insanları çoluğuyla çocuğuyla tehdit edip 'İtirafçı ol' diye iftiracılığa zorluyorlar. 

Onu da başaramadılar. Oradan bir tane ifade almış bir şey yok. Buradan bir tane ifade almış bir şey yok. Olsa ne yazar? Olsa ne yazar? Sen adamı tutup, kadını tutup, "30 yıl seni içeride tutarım ama at iftirayı Ekrem'e, çocuklarının yanına koş." deyip de bunu içeride bulunan 100'e yakın kişiye defalarca söyleyip de içinden biri yılıp da evladı için, hasta anasına kavuşmak için senin iftiranı itiraf diye imzalasa ne yazar? Sen milletin gönlünde artık berat etmiş olan Ekrem İmamoğlu'nu iftiralarla mahkum edemezsin. Olmayacak bu. Olmayacak bu."

Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim