• BIST 11348.83
  • Altın 5949.804
  • Dolar 42.7036
  • Euro 50.0869
  • İstanbul 4 °C
  • Ankara 0 °C
  • İzmir 3 °C

Her yaşta görülebilen romatizmal hastalık: Ankilozan spondilit

Her yaşta görülebilen romatizmal hastalık: Ankilozan spondilit
Romatoloji Uzmanı Dr. Yeliz Zahiroğlu, romatizmal bir hastalık olan "ankilozan spondilitin" kalıcı omurga bozukluğu ve boyun tutukluğuna yol açabildiğini,...

Romatoloji Uzmanı Dr. Yeliz Zahiroğlu, romatizmal bir hastalık olan "ankilozan spondilitin" kalıcı omurga bozukluğu ve boyun tutukluğuna yol açabildiğini, erken tedavi ve egzersiz ile kalıcı hasarların önüne geçilebileceğini söyledi.

Ankilozan spondilit, halk arasında "iltihaplı omurga romatizması" olarak bilinmekle birlikte bu hastalıkta güçlü genetik bulgular da söz konusu. Yetişkin nüfusun yaklaşık yüzde 0,5'ini etkilerken, çocukluk ve ileri yaşlar da dahil olmak üzere her yaşta görülebilir. Çoğunlukla genç yaşlarda ortaya çıktığını belirten Medicana International Samsun Hastanesi Romatoloji Uzmanı Dr. Yeliz Zahiroğlu, ankilozan spondilit ile ilgili bilgi verdi.

Erkeklerde daha sık görülebilir

Hastalığın erkeklerde, kadınlara oranla 2-3 kat daha fazla olduğunu belirten Medicana International Samsun Hastanesi Romatoloji Uzmanı Dr. Yeliz Zahiroğlu, "Bel ağrısının genç yaşlarda ortaya çıkması, bel ağrısının 3 aydan fazla sürmesi, sinsi başlangıçlı olması, istirahatle ağrının ve tutukluğun artması, sabahları boyun, sırt bel ve kalçalarda tutukluk olması, ağrının egzersizle ve hareketle azalması, gece yarısında ağrı ile uyanma biraz hareket edip rahatlama temel bulgularıdır. Topuklarda ağrı, eklemlerde şişlik olması, sedef döküntüleri, kanlı ishaller ve gözlerde kızarıklık gibi ek belirtiler de bazen birlikte görülebilir" diye konuştu.

Yaşam kalitenizi korumak için erken tanı

Tedavi edilmediği takdirde ankilozan spondilit hastalığı yaşam kalitesini düşürdüğünü aktaran Uzm. Dr. Yeliz Zahiroğlu, "Kalıcı omurga bozukluğuna özellikle kamburluğa ve kalıcı boyun tutukluğuna neden olabilir. Eklemlerde ve bağlarda kalıcı hasara neden olabilir. Bu durum hastalarda engellilik riski oluşturur. Erken tanı ve tedavi bu olumsuz durumları engellemek için önemlidir. Bel ağrısı ve kalçanın arkasında ağrı başladığı zamanlarda hasar oluşmadan tanı konulabilir ve tedavisi başlanabilir. Uygun egzersiz yöntemleri de eklenerek gerekli tedaviler erkenden verilmelidir" dedi.

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim