Önceki düzenlemede, Türkiye’de yerleşik kişiler arasındaki birçok sözleşmede döviz kullanımı kısıtlanmış dövizli işlemlere önemli sınırlamalar getirilmişti.
Türkiye'de döviz açığı 140 milyar dolar oldu
Yapılan yeni düzenleme ile beraber, taşıt satış sözleşmeleri hariç menkul satış sözleşmelerinde döviz üzerinden veya dövize endeksli şekilde bedel belirlenmesi mümkün hale geldi. Bu değişiklik, özellikle ihracatçı firmalar başta olmak üzere, finansal ve hukuki açıdan esneklik ihtiyacı duyan işletmeler için yeni fırsatlara kapı açabilir.
KURU KONTROLLÜ SERBEST BIRAKMA PLANI
4 gün önce açıklanan kararla TCMB'nin normalleşme adımları kapsamında ihracat bedellerinin satış yükümlülüğünü yüzde 30'dan yüzde 25'e indirdiği duyurulmuştu. Ekonomistler alınan kararların kurun kontrollü olarak serbest bırakılması planına yönelik olduğunu yorumladı ve dolarizasyonun önünün açıldığını belirtti.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2018'de dolarizasyonu önlemek ve olası bir döviz atağına karşı tedbir geliştirmek amacıyla, Türkiye'de yerleşik kişilerin kendi aralarında yaptıkları sözleşmelerde, ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden belirlenmesini yasaklamıştı. 2022'de de menkul satış sözleşmelerinde Türk lirası zorunluluğu getirildi. Resmi Gazete'de 6 Mart'ta yayınlanan tebliğ ile bu adımlar geri çekildi.
Aydınlık gazetesine konuşan ekonomist Serhat Latifoğlu, "Döviz atağına karşı önlem alınması gerekirken tam tersi yapılıyor. İhracatçıların döviz bozdurma zorunluluğu zaten esnetilmişti. Bunlar, zamanla döviz talebini artırır." dedi. Liralaşmanın önemine dikkat çeken Ekonomist Doç. Dr. Cüneyt Dirican da "TL kullanımı vatani bir görev. Oynak piyasalarda, kur ve ticaret savaşları sonrasında daha dikkatli ele alınmalı" diye konuştu.