• BIST 10366.16
  • Altın 4349.519
  • Dolar 40.3482
  • Euro 46.9244
  • İstanbul 23 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 25 °C

Dava sonrası TÜSİAD'da ilk toplantı!

Dava sonrası TÜSİAD'da ilk toplantı!
TÜSİAD'da Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve YİK Başkanı Ömer Aras'a açılan dava sonrası ilk toplantı yapıldı. Aras, enflasyonun sanayiciye olumsuz etkisine dikkat çekti. Turan ise Terörsüz Türkiye sürecine değinerek "Sağduyu, güven, ortak akıl ve dayanışma her zamankinden daha önemli" dedi.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Toplantısı'nda konuşan YİK Başkanı Ömer Aras, en önemli ekonomik sorunun yüksek enflasyon olduğunu belirterek, "Fiyat istikrarı, ekonomimizin en önemli sorunu. Bunu mutlaka çözmeliyiz. Yüksek enflasyon sadece fiyatların yükselmesi değildir. Toplumun her hücresine yayılan bir bozulma ve istikrarsızlık hâlidir. Ekonomik rasyonaliteyi ve gelir dağılımını bozar, güveni aşındırır, sosyal yapıyı zedeler. Enflasyonla, özel sektör ve kamu olarak birlikte mücadele etmek zorundayız. Mümkün olan en kısa zamanda enflasyonu düşük tek hanelere indirmeliyiz. Yükselen reel faiz, ekonomik büyümeyi olumsuz etkilerken enflasyonu düşürme yönünde olumlu katkı verebilir. Düşen enflasyonla birlikte faizler de düşecektir" dedi.

ÖMER ARAS: "EN ÖNEMLİ EKONOMİK SORUNUMUZ YÜKSEK ENFLASYON"

"Ekonomi ve jeopolitik, birbiriyle geçmiş konulardır. Dünyadaki ekonomik gelişmelere baktığımızda Türkiye’nin ekonomik dalgalanma yaşamadığı takdirde görece daha az etkileneceğini ve olumlu yönde ayrışabileceğini öngörebiliriz. Gümrük tarife savaşları etkisi, düşük seyreden petrol ve doğal gaz fiyatları, yenilenebilir enerji kaynaklarının artan kullanımları ve makul emtia fiyatları, olumlu ayrışmamızın ana faktörleri olarak sıralanabilir. Ancak en önemli ekonomik sorunumuzun yüksek enflasyon olduğunu unutmamalıyız.

''SAVAŞAN UKRAYNA'DA ENFLASYON YÜZDE 15, RUSYA'DA YÜZDE 10"

Enflasyonda, 2024 sonunda yedinci sıradayız. Mayıs ayı 2025 yılı itibarıyla enflasyon TÜİK verilerine göre, yüzde 35,4. Savaşan Ukrayna’da enflasyon yüzde 15, Rusya’da yüzde 10 civarında. Fiyat istikrarı ekonomimizin en önemli sorunu. Bunu mutlaka çözmeliyiz. Yüksek enflasyon sadece fiyatların yükselmesi değildir. Toplumun her hücresine yayılan bir bozulma ve istikrarsızlık hâlidir. Ekonomik rasyonaliteyi ve gelir dağılımını bozar, güveni aşındırır, sosyal yapıyı zedeler.

"ENFLASYONU TEK HANELERE İNDİRMELİYİZ"

Enflasyonu toplumun hiçbir kesimi savunamaz. Bu nedenle enflasyonla, özel sektör ve kamu olarak birlikte mücadele etmek zorundayız. Mümkün olan en kısa zamanda enflasyonu düşük tek hanelere indirmeliyiz. 2023 yılının ortasından beri enflasyonda yumuşak inişi tercih eden, zamana yayılmış, para politikası ağırlıklı bir ekonomik program uyguluyoruz. Reel faizle bunu kontrol eden, makro ihtiyati tedbir denilen, ağırlıklı olarak kredi büyümelerini kontrol altında tutarak talebi frenleyen bu yaklaşım; enflasyonda bir düşüş trendi yakaladı.

''DÜŞEN ENFLASYONLA FAİZLER DE DÜŞECEKTİR"

Ayrıca 2023 Mayıs ayında -60 milyar dolara kadar düşmüş olan swap hariç net döviz rezervleri artarak 2025 yılı Mart ayında artarak 65 milyar dolara yükseldi. Son dönemde yaşanan dövizdeki dalgalanmaya Merkez Bankası döviz satarak karşılık verdi. Ayrıca faizi yükselterek döviz rezervlerindeki ciddi erimeyi durdurdu. Hatta artışa geçirdi. Yükselen reel faiz, ekonomik büyümeyi olumsuz etkilerken enflasyonu düşürme yönünde olumlu katkı verebilir. Düşen enflasyonla birlikte faizler de düşecektir. Bu sürecin uzamasının sanayici açısından önemli bir yük oluşturduğu açıktır. Bununla birlikte buradan tek çıkış yolunun kalıcı, düşük enflasyon olduğunun altını çizmek istiyorum.

"İHRACATA DAYALI ZENGİNLEŞME ORTAMI SAĞLAYABİLİRİZ"

Bugün birçok ülke belirsizlik karşısında stratejik otonomi arayışına yöneliyor. Ancak bu kavram çoğu zaman içe kapanma, savunma refleksi ya da küresel düzenden kopuş gibi yanlış yönelimlere evrilebiliyor. Oysa biz hem ekonomik hem de jeopolitik kapasitesi yüksek bir ülke olarak stratejik aklımızı etkili kullanmak suretiyle Gümrük Birliği’ni güncelleyerek, yatırımcılara öngörülebilirlik sağlayarak, ihracata dayalı verimli ekonomik büyüme ve zenginleşme imkânı yaratacak ortamı sağlayabiliriz. Bölgesel ve küresel iş birlikleri ile değer zincirlerinde ve ticaret koridorlarında daha etkin bir rol oynayabiliriz. Bu kapasitenin gerçeğe dönüştürülmesi bizim elimizde. Bu mümkündür ve gereklidir. Bu ancak tüm paydaşların katkısıyla yapılabilir."

ORHAN TURAN: "ABD’NİN GÜMRÜK VERGİLERİ SON 80 YILIN EN YÜKSEK DÜZEYİ"

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, uluslararası iş dünyasındaki temsil gücü ile Türkiye'nin yüksek menfaatleri doğrultusunda çalıştıklarını kaydederek, şu ifadeleri kullandı:

"AB ortaklarıyla iş birliğini sürdürüyor ve hem ulusal hem de Avrupa düzeyinde politika önerileri geliştiriyoruz. İş dünyamızın önceliklerini ülkemizin Avrupa entegrasyonu perspektifinde gündeme taşıyoruz. Ülkemizin küresel entegrasyonunun ve rekabetçiliğinin artışına katkı sağlamak amacıyla Asya Pasifik, Körfez Bölgesi, Orta Asya ve ABD’deki yeni teknolojiler, girişimcilik ağları odağında kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. Genel kurul toplantımızdan beri hem ülkemizde hem de küresel sistemde bir dizi önemli gelişme yaşandı.

Bugün küresel sistemin radikal bir biçimde değiştiğine tanık oluyoruz. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana küresel sistemin tasarımında en etkili aktör olan ABD’de yaşanan gelişmeler tüm küresel sistemi etkiliyor. Bildiğimiz dünya kökten değişiyor. ABD’nin uygulayacağını duyurduğu gümrük vergileri, son 80 yılın en yüksek düzeyine işaret ediyor. Gümrük vergilerindeki artış sonrasında nasıl bir küresel ticaret düzeninin ortaya çıkacağı uzun yıllar içerisinde netleşecek.

"YEŞİL EKONOMİNİN, YAPAY ZEKA DEVRİMİNİN ETKİLERİNİ GÖZLEMLİYORDUK"

Ticaret ilişkilerindeki bu yeniden yapılanma belli bir süredir konuşmakta olduğum değişim dinamiklerinin üzerine ekleniyor. Uzun bir süredir yeşil ekonominin, yeni teknolojilerin, yapay zekâ devriminin ve demografik dönüşümün ekonomik yapı üzerindeki kuvvetli etkilerini gözlemliyorduk. Bu etkilerin üzerine şimdi jeopolitik kaymalar, popülizmin güçlenmesi, uluslar sisteminin işleyişinde değerlerin yerini pazarlıkçı bir ilişki biçiminin almaya başlaması, Birleşmiş Milletler, NATO, Dünya Ticaret Örgütü gibi olağanüstü kurumların etkinliğinde zayıflama, uluslararası güvenlikte artan riskler ekleniyor.

"GAYRİSAFİ YURT İÇİ HASILADAKİ YÜZDE 2'LİK BÜYÜMEYE KARŞI İMALAT SANATİ YÜZDE 2.4 KÜÇÜLDÜ"

AB’nin yeni yapılanma sürecine dikkatle bakmamız gerekiyor. Türkiye’de 2025 yılının ilk çeyreğinde açıklanmış olan büyüme verilerine baktığımız zaman, ekonomideki yavaşlamanın teyit edildiğini görüyoruz. Gayrisafi yurt içi hasıladaki yıllık bazda yüzde 2’lik büyümeye karşılık, imalat sanayi yüzde 2,4 küçüldü. Sanayideki performans zayıflığı sadece bu son çeyreğin meselesi değil. Büyümeyi, bir süredir büyümeyi sanayi üretimi dışındaki faaliyetler sürüklüyor. 2022’den bu yana gayrisafi yurt içi hasıla yüzde 4,5 büyürken, sanayi yüzde 1,1; tarım ise yüzde 1 büyüdü. Hiç şüphesiz Türkiye gibi büyük bir ekonomi için sanayisiz bir büyüme modeli elbette düşünülemez. Ekonomi sadece para politikasından ibaret değil. Para politikaları ile elde edilebilecek kazanım gerekli, fakat yeterli değil. Ekonomimizi daha rekabetçi kılacak yapısal dönüşümleri de hayata geçirmeliyiz. Enflasyonla mücadele devam ederken, reel sektörün sıkıntılarını aşma ve hane halkı refahını güçlendirme yollarını da bulmak önemli.

"TERÖRSÜZ TÜRKİYE YARARLI OLACAKTIR... SAĞDUYU, GÜVEN, ORTAK AKIL ÖNEMLİ"

Terörsüz Türkiye bu sürece ülkemiz için yararlı olacaktır. Toplumsal kutuplaşma yerine toplumsal dayanışmayı kullanmanın tam zamanıdır. Bugün sağduyu, güven, ortak akıl ve dayanışma her zamankinden daha önemlidir. Ülkemizin Atatürk'ün gösterdiği muhasır medeniyet hedefi doğrultusunda küresel ölçekte rekabet eden bölgesinde ve dünyasında refah toplumu olarak referans bir ülke olmak için çalışmaya üretmeye istihdam yaratmaya daha iyi için katkı sunmaya devam edeceğiz.

NE OLMUŞTU?

TÜSİAD'ın 13 Şubat'taki Genel Kurul toplantısında YİK Başkanı Ömer Aras ve TÜSİAD Başkanı Orhan Turan'ın yaptığı konuşmalar gündem olmuştu. Mart 2025’te, Aras ve Turan hakkında “zincirleme şekilde basın ve yayın yoluyla yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçundan iddianame hazırlanmıştı. İddianamede, 1 yıl 3 aydan 5 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edilmişti. Dava, 20 Mayıs 2025’te görülmüş, duruşma 23 Eylül 2025’e ertelenmişti. Ayrıca, Turan ve Aras’a uygulanan yurtdışı çıkış yasağı kaldırılmıştı.

ÖMER ARAS NE DEMİŞTİ?

Ömer Aras, konuşmasında şunları söylemişti: "Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor, yerlerine kayyum atanıyor. Bir siyasi parti lideri hakkında önce soruşturma başlatılıyor, sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor. Bir büyükşehir belediye başkanı hakkında yaptığı konuşmalar nedeniyle basın toplantısından dakikalar sonra soruşturmalar açılıyor. Bilirkişi görüşmesini yayınlayan gazeteciler gözaltına alınıyor, genel yayın yönetmeni tutuklanıyor. Yeni mezun teğmenler ordudan ihraç ediliyor. Çok kısa sürede arka arkaya gelen bu olayların toplumda endişe yarattığını ve güveni sarstığını söyleyebiliriz."

ORHAN TURAN NE DEMİŞTİ?

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ise şunları söylemişti: "Tutuklamalara sürekli yenileri ekleniyor ancak infial yaratan olaylarda suçlular kolayca serbest kalıyor. Suç örgütü kurmak artık şirket kurmaktan daha kolay oldu. Modern devletin temelinde hukukun üstünlüğü vardır. Yönetim keyfi değil, hukukun üstünlüğüne göre yapılır. Biz insanız, bu ülkenin vatandaşlarıyız. İnsani değerleri ekonomik değerlerin önüne koyarız. Hukukun üstünlüğü tesis edilmeden ne iç ne de dış sorunları çözebiliriz. Terör sorununun ortadan kalkması en büyük dileğimizdir.

Mehmet Şimşek'in politikalarına destek versek de her şeyin yolunda olduğunu söyleyemeyiz. Sanayici kan ağlıyor, ithalatın cazibesi artıyor. Bu ortamda işimizi nasıl devam ettireceğiz? Hem sanayici hem işveren hem de çalışan mutsuz. Her şeyi zamana bıraktık ama artık zamanımız var mı? Artık enflasyonla mücadelede kalıcı başarıyı sağlayalım, sanayici nefes alsın. Sussak gönlümüz razı değil.

Yeni mezun teğmenler ordudan ihraç ediliyor. Bu olaylarda suç vardır yoktur diyemeyiz. Ancak çok kısa sürede arka arkaya gelen bu olayların toplumda endişe yarattığını ve güveni sarstığını söyleyebiliriz. Ayrıca tutukluluğun istisna değil kural haline gelmesi gibi kangrenleşmiş bir sorunun kanunlar değişse de çözülmediğini görüyoruz. Kişiyi, bir gün dahi olsa, özgürlüğünden mahrum edecek tutuklama ve adli kontrol kararlarının, hatta gözaltı kararlarının ne denli titiz verilmesi gerektiğini yıllar sonra gelen tahliyelerde, beraat kararlarında görüyoruz. Ancak bugünkü endişe ve güvensizlik ortamına rağmen ülkemizin geleceği ile ilgili umudumuzu hiç kaybetmiyoruz. Çünkü biliyoruz ki doğru politikalarla ülkemiz kalkınır ve vatandaşlarımız kendilerini mutlu ve huzurlu hisseder."

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN ELEŞTİRMİŞTİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Eski Türkiye'yi özlüyor olabilirsiniz, ama yeni Türkiye'de haddinizi bileceksiniz. İş adamı derneği iseniz, iş adamı derneği gibi davranmayı öğreneceksiniz. Devletin kurumlarını provoke etmeyeceksiniz" demişti.

Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim