İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP 38. Olağan İstanbul İl Kongresi'nde seçilen başkan ve yönetimin görevden uzaklaştırılmalarına, CHP İstanbul İl Başkanlığına geçici yönetim kurulu atanmasına karar verdi. Davacı Özlem Erkan, mahkemeye sunduğu şikayet dilekçesinde, 8 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirilen CHP İstanbul İl Başkanlığı İl Kongresi'nin yetkisizlik ve usulsüzlük nedeniyle hükümsüz kaldığını, delegelerin irade fesadı halleri ve suç kapsamlı eylemleri bulunmakta olduğunun tespit edildiğini belirtti.
CHP'Lİ İL BAŞKANLARI İSTANBUL'A GELİYOR
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partinin İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum atanmasının ardından CHP'li 81 il başkanını İstanbul'a çağırdı.
CHP İSTANBUL İL KONGRESİ YENİDEN YAPILACAK
Herkesin aklında aynı soru. Sözcü'nün haberine göre, peki şimdi ne olacak?
- Kayyum Gürsel Tekin yönetimindeki kongrede üyeliği düşen 196 delegenin yerine yenileri seçilecek. CHP İstanbul İl Başkanı belirlenecek.
- Karardan CHP'nin ana kurultay davası etkilenecek.
- 15 Eylül'deki ana davada "mutlak butlan" veya "kayyum" kararı çıkarsa 2023'teki kurultay iptal olacak. CHP lideri Özel'in başkanlığı düşecek.
- "Mutlak butlan" kararı çıkarsa önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tekrar CHP'nin başına geçecek.
- Kayyum kararı çıkarsa büyük olasılıkla CHP'li bir "ağabey siyasetçi" partinin başına geçecek.
- Her iki durumda da CHP olağanüstü kurultaya gidip yeni yönetimini seçecek. Süreç sancılı olacak.
CHP'NİN AVUKATI YANITLADI: İSTANBUL KARARI KURULTAY DAVASINI ETKİLER Mİ?
İstanbul’dan çıkan bu kararın 15 Eylül’de görülecek CHP’nin 38. Olağan Kurultayı'nın iptaline ilişkin açılan davada çıkacak kararı etkileyip etkilemeyeceğine yönelik tartışmalar başlarken, CHP’nin avukatı Çağlar Çağlayan, konuyla ilgili açıklama yaptı.
Nefes gazetesine konuşan Çağlayan, şunları söyledi:
“Hukuken doğrudan etkilemez. Davanın reddine engel bir durum yok. Hukuk mantığı bakımından da etkilemez. 'Buradan böyle bir karar çıktıysa, diğer davada da tedbir verilmesi lazım' diye hukuki bir durum yok. İstanbul’dan böyle bir karar çıkınca siyasallaşmış yargının ne karar vereceği onların hukuk bilgisine ve vicdanına kalmış ancak ülkede hukuk kırıntısı varsa Ankara’daki davadan böyle bir karar çıkamaz.”
"TEDBİR 9 DAVADA REDDEDİLDİ, BU 10'UNCU DAVA"
Çağlayan, mahkemenin tedbir kararını şöyle değerlendirdi:
“Hukuk muhakemeleri kanununda tedbirin hangi şartlarda neden verileceğine ilişkin uzun uzun tarifler var. Yüzlerce Yargıtay kararı var. ‘Davanın sonunda çözülecek konu ile ilgili tedbir verilemez’ diyor. Bu 6,5 ayda, kurultayın ve İstanbul İl Kongresinin iptali için tedbir istemli dokuz tane dava açılmıştı. Dokuzunda da tedbir reddedildi. Bu 10’uncu dava. Dokuz davada reddedilmiş bir tedbir, şimdi hiçbir gerekçe olmadan kabul edildi.
Hakim, delilerin değerlendirilmesinden yeterli delil olduğu sonucuna varmış ama hangi delili yeterli gördüğünü tarif etmemiş. Bu davaya karar verebilmesi için davayı açanın haklı olması lazım. Haklı olduğunu ortaya koyacak bir gerekçe koymamış. Davanın sonucunda istenen şeyi tedbirle vermiş oldu hakim. Bu saatten sonra davanın devamının bir anlamı yok.
"OPERASYONEL BİR KARAR"
Bir siyasi partinin kongre sürecini, siyasi işlevini durduruyor. Bunu diyen mahkemeye, yargı mercileri ‘dur’ demezse, yarın öbür gün muhalif siyasi partinin cumhurbaşkanı aleyhine konuşmaması yönünde de karar verebilir. Bu ülkede bunlar da olmuştu. Bu yönde abuk sabuk kararlar çıkmasının önünü açacak bir karar doğmuş oldu. Hukukta tedbir diye tarif edilen şeyin şartları olmadan operasyonel bir karar vermişler".
"ÖZGÜR ÇELİK ONURUMUZDUR"
Silivri'de bulunan Marmara Cezaevi'nde tutuklu yargılanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu 'Cumhurbaşkanı Aday Ofisi' hesabı üzerinden iptal edilen CHP İstanbul Kongresi ile ilgili açıklama yayınladı.
İmamoğlu açıklamasında şu kelimeleri kullandı:
Cumhuriyet’i kuran iradeyi, Türkiye’nin birinci partisini ve milletin egemenliğini hiçbir kuvvet esir alamayacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve demokrasimizin sigortasıdır. Bir avuç muhteris, milletin kendi kaderini tayin etme ve demokratik yollarla iktidarı değiştirme hakkını gasp etmeye çalışıyor. Devletimize ve milletimize yaşatılan bütün kötülüklerin önünde sarsılmaz bir iradeyle duran Cumhuriyet Halk Partisi’ni yok etmek istiyorlar. Geceleri uykularını kaçıran mücadelemizden ve milletin iktidarından çok ama çok korkuyorlar. Demokrasiye karşı yaptıkları bu müdahaleyi finanse edebilmek için milletin sofrasındaki ekmeği küçültüyor, ülke ekonomisini yok olma noktasına getiriyorlar. Kendilerini ev sahibi, milleti kiracı zannediyorlar. Sandığa ve millet iradesine savaş açarak iktidarda kalacaklarını düşünüyorlar. Tertemiz olan İstanbul İl Kongremizi ve Kurultayımızı lekelemeye çalışarak, partimizi kayyımla tehdit ederek ve delegelerimizin iradesini hiçe sayarak sonuç alabileceklerini sanıyorlar. Buradan güçlü bir şekilde ifade ediyorum; CHP kongreleri ve İl Başkanımız Özgür Çelik onurumuzdur. Bilsinler ki “ben CHP’liyim” diyen hiçbir siyasetçi, bu irade gaspına ve onursuzluğa alet olmaz. Cennet vatanımızı siyasi mühendislikle, davalarla, tutuklamalarla, masa başı planlarıyla ve kayyımlarla ele geçirmeye çalışanların yargı eliyle demokrasiye yapmaya kalkıştıkları müdahale, 19 Mart’ta Saraçhane’yi inleten milletimizin gür sesi ile durdurulmuştur. Bitirmeye çalıştıkları bu umut seferberliğini, ne bizleri esir alarak ne de CHP’yi tehdit ederek durdurabilirler.
Türkiye Cumhuriyeti’ni darbeler değil, demokrasi yönetecektir. Millete savaş açmayı tercih edenler, devletin kurumlarını milli irade gaspı için kullananlar ve kayyımlardan medet umanlar sizin iradenize yenilecek ve kaybedeceklerdir. Mesele CHP değil, Türkiye’dir. Demokrasiye karşı yapılan bu saldırıyı durduracak kudret sizin gönlünüzde, aklınızda, ruhunuzda, Türkiye’ye ve demokrasiye olan inancınızda mevcuttur. Yorulmayacağız ve asla pes etmeyeceğiz. Hep birlikte geleceğimize ve demokrasimize sahip çıkacağız. Azim, kararlılık ve cesaretle milletin iktidarı, Türkiye’yi umuda ve huzura kavuşturacak. Zulümleri, asla milletin zaferinden büyük olamayacak. Onlar gidecek, millet gelecek! Ve onları korkudan tir tir titreten o cümle kulaklarından hiç çıkmayacak: Her Şey Çok Güzel Olacak!
"BU KARARI TANIMIYORUZ"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel İstanbul İl Başkanlığı önünde yaptığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
''CHP İl Başkanı İl Başkanlığı'nda görev yapar. Benim İl Başkanım Özgür Çelik'tir. Özgür Çelik İstanbul İl Başkanı olarak görevinin başındadır. Siyaseten bir siyasi partinin genel başkanını o ilde kimin temsil edeceğine o partinin üyeleri, onların seçtiği, onların seçtiği delegeler karar verirler. Bu karar bundan 2 yıl önce yapılan İstanbul İl Kongresi ile belirlenmiştir. Biz Türkiye'nin en güçlü ailesiyiz. Burası baba ocağıdır. Baba ocağının tapusunun bir tane sahibi var. O da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür.
CHP İl Başkanı İl Başkanlığı'nda görev yapar. Benim İl Başkanım Özgür Çelik'tir. Özgür Çelik İstanbul İl Başkanı olarak görevinin başındadır. Şimdi seçilmiş Cumhurbaşkanı adayımızı ve İstanbul'un seçilmiş belediye başkanını Silivri'de ziyarete gitmeden önce tüm Cumhuriyet Halk Partililer adına buraya il başkanımızı ziyarete geldim. Kendisiyle yöneticilerimizle, milletvekillerimizle içinde bulunulan durumu değerlendirdik ve birazdan buradan ayrılacağım.
Ardından da her birimiz görevimizin gereğini yapmaya devam edeceğiz. Dün alınan karar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin hukuken ve siyaseten yok hükmünde olan, yetki gaspı olan ve kabul edilmesinin Türkiye'deki hukuk sistemi açısından da mümkün olmadığı bir karardır. Siyaseten bir siyasi partinin genel başkanını o ilde kimin temsil edeceğine o partinin üyeleri, onların seçtiği, onların seçtiği delegeler karar verirler. Bu karar bundan 2 yıl önce yapılan İstanbul İl Kongresi ile belirlenmiştir. Bu kararın görevlendirdiği kişilerin görevini meşru görmemiz, seçilmemiş birini İstanbul İl Başkanı olarak kabul etmemiz sandığın inkarı olur. Bu kararı tanımıyoruz ve il başkanımız ve ekibi görevine devam ediyor".
















































