Sağlık-Sen Aydın Şube Başkanı A. Baki Karaer, Türkiye'nin inşa ve ihya yolculuğuna kaldığı yerden devam etmesi gerektiğini, bu yolculuğun da yeni bir anayasa ile hızlandırılması gerektiğini belirtti.
Sağlık-Sen'in sorumlu bir sendikacılık yaptığını belirten Baki Karaer, sorunlardan beslenen değil, çözüm araştıran ve önerilerini sunan bir anlayışla hareket ettiğimizi belirterek, "Bunun için bugün Türkiye'nin en büyük sendikalarından biriyiz. Bunun için 500 bin sağlık ve sosyal hizmet çalışanının yetkili temsilcisiyiz. Çözüm odaklı sendikal anlayışımızı akademik sendikacılığımızla güçlendirdik. Sağlık-Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi Enstitüsü (SASAM)'nü kurarak sağlık ve sosyal politika alanlarında hem politikalara hem de yaşanan sorunların çözümüne katkı yapmayı amaçladık" şeklinde konuştu.
Baki Karaer, son günlerde kamuoyunda "657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değiştirilmesi ve iş güvencesinin ortadan kaldırılması" konularının tartışıldığını ifade ederek, "657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu 50 yaşında, 65 model bir kanun. Elbette ki aksak yönleri olabilir. Oturalım bu aksak yönleri giderelim ama eğer 657'yi değiştirirken kamu çalışanlarının iş güvencesini ortadan kaldıracak bir adım atarsanız buna asla müsaade etmeyiz."
Yıpranma payının 2016 yılı sonuna kadar mutlaka hayata geçmesi gerektiğini belirten Genel Başkanımız, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasının da öncelikli taleplerimiz içinde yer aldığını belirtti.
ANAYA ÇALIŞMALARINA HIZ VERİLMELİ
Sendikacılığı özelde sağlık ve sosyal hizmet çalışanları, genelde ise ülke, millet ve dünya mazlumları ekseninde yaptıklarını kaydeden Baki Karaer, her zaman millet iradesinden yana olduklarını, her darbeye de darbeciye de her zaman "dur" dediğimizi hatırlattı. E-muhtıra sonrası Ortak Akıl mitingleri ile demokrasiye sahip çıktıklarını hatırlatan Karaer, 17-25 Aralık darbe planlarına karşı da milli iradeden, millet iradesinden yana olduklarını ifade etti.
1 Kasım seçimlerinde, millet iradesiyle yeni bir dönemin kapısının aralandığını belirten Karaer, seçmenin yüzde 98'inin tercihinin yansıdığı TBMM'nin, Yeni Türkiye'nin inşa ve ihya yolculuğunun en büyük kazanımı olduğuna dikkat çekti. Bu kazanımların heba olmaması için yeni bir anayasanın mutlaka yapılması gerektiğine dikkat çeken Karaer, "Türkiye'yi konjonktürlerin, antidemokratik müdahalelerin esiri olmaktan kurtaracak, Türkiye'nin demokrasi çıtasını daha yükseğe taşıyacak, toplumsal kaynaşma ve ilke birliğini tesis edecek, 1000 yıldan fazla sürede insanlığa barış, adalet ve güven tesis etmiş medeniyet ufkumuzu taşıyacak ve bu kimliğiyle dünya nezdinde itibarımızı güçlendirecek bir Anayasa'nın önce bütün partilerin desteği ile parlamentodan, sonra da milletimizin engin vicdanından geçmesi sağlanmalıdır" şeklinde konuştu.
Baki Karaer, anayasa talebinin yanı sıra yeni dönemde işsizlik ve yoksulluğun en aza indirgenmesi, ülkeyi tehdit eden her türlü teröre ve vesayet odaklarına karşı sonuna kadar mücadele edilmesi çağrısında da bulundu.
