Aydın Üniversitesi Mütercim Tercümanlık öğrencisi 21 yaşındaki Güney Tuna ve arkadaşları, 3 Ekim 2009 akşam saatlerinde, Avcılar Mustafa Burcu parkında alkol alarak sohbet ediyorlardı. O sırada asayiş uygulaması yapan Avcılar İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı iki kişilik motorize polis ekibi, gençlerin yanına gelerek içkiyi kaldırıp, parkı terk etmelerini istedi. İki yunus polisi, daha sonra yine geleceklerini söyleyerek oradan ayrıldı. 15 dakika sonra polisler olay yerine tekrar geldiklerinde gençlerle polisler arasında tartışma çıktı. Bu arada iki polis memuru telsizle anons geçerek iki ekip daha çağırdı. 6 yunus polisi ile gençlerin arasında çıkan tartışma daha sonra arbedeye dönüştü. Gözaltına alınan Güney Tuna'nın diz kapağı kırıldı ve aldığı darbeler yüzünden beyin kanaması geçirdi. Ancak polisler, sağlık raporu aldırmak üzere Güney Tuna'yı Avcılar Hastanesi'ne götürmüş, doktor Ergin Ertan ise Tuna'ya, "Sağlamdır" raporu vermişti.
Polis memurları, Muhammet Bağcı (23), Samet Durmaz, Evren Bakırtaş (28), Zafer Arık (22), Fatih Fidan (20), Enes Paray (22) hakkında, işkence ve görevi kötüye kullanmak suçundan, 21 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Güney Tuna'ya olay günü sağlam raporu veren Avcılar Devlet Hastanesi doktoru Engin Ertan'ın ise resmi belgede sahtecilik suçundan 8 yıla kadar hapsi istendi.
Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın üçüncü duruşmasına, askerde olması nedeniyle duruşmalara daha önce katılamayan tutuksuz sanıklardan Samet Durmaz da gelerek ifade verdi.
Durmaz, "Olay anlatıldığı gibi değildir. Ben görevimi kötüye kullanmadım. Kimseye işkence yapmadım. Biz çevre sakinlerinin rahatsız olduğunu görünce ikazımızı yaptık. Sonra Güney Tuna'nın bulunduğu masadan, 'Siz kimsiniz' gibi laflar yükseldi. Biz görevimizi yapmaya başladık. Güney Tuna tekme savurdu, dudağıma isabet etti. Biz işlem yapmak isteyince, Tuna'nın arkadaşları onu elimizden almaya çalıştı" dedi.
YETKİYİ YASALARDAN ALIYORUZ
Müşteki avukatı Cemal Yücel'in, "O parkta alkol alanlara herhangi bir müdahalede bulunmak için amirlerinizden emir aldınız mı?" sorusuna, tutuksuz sanık Samet Durmaz, "Her hangi bir amirimizden emir almadık. Oradaki konu alkol alınması değil gürültü yapılması olayıdır. Yetkiyi yasalardan alıyoruz" diye cevap verdi.
Tanık doktor Erdal Yener ise olay günü nöbetçi olduğunu, doktor Ergin Ertan'a adli bir vaka geldiğini, onun da paravan arkasında rutin kontrolünü yaptığını ve Güney Tuna'nın herhangi bir travmaya maruz kalmadığını söylediğini anlattı. Ayrıca Tuna'nın yüzünde de herhangi bir yara izi görmediğini söyledi.
Önceki duruşma, kati raporunun aldırılması için Adli Tıp Kuruma'na sevk edilen Güney Tuna'ya, Ağustos ayında randevu verilmesi üzerine duruşma savcısı, raporun gelmesinin uzun süreceği ve delillerin toplanmış olması gerekçesiyle sanığın tahliyesini istedi.
Mahkeme heyeti sanık Muhammet Bağcı'nın tutuklu kaldığı süre, suç vasfının değişme ihtimali, delillerin karartılma şüphesinin ortadan kalkmış olması ve kaçma şüphesinin bulunmaması göz önüne alınarak tahliyesine karar verdi.
6 ekim 2009'da tutuklanan ve 7 aydır tutuklu bulunan polis memuru Muhammet Bağcı, hakimin tahliye kararını duyunca sevinçten ağladı. Güney Tuna'nın babası Cengiz Tuna duruşma çıkışı polis memurunun annesinin sırtını sıvazlayarak, "Geçmiş olsun" dedi. Cengiz Tuna, tahliye için "Bizim kanunlarımıza göre çok bile yattı. Ancak sanığın tahliye olması suçsuzluğunu göstermez" diye konuştu.
Önceki celse gelen bilirkişi raporunda, izlenen MOBESE kayıtlarına göre "6 polis memuru da Güney Tuna'yı tekme ve yumruklarla darp ettiği anlaşılmıştır" denilmişti.
İSTANBULHABER AJANSI















































