Aydınlık gazetesi yazarı Şule Perinçek, "PKK Kararı’nda Feminizm Amerikancası" başlıklı köşe yazısında, terör örgütü PKK'nın fesih kararında yer alan "Uluslararası komployla mücadelede erkek egemenlikli iktidarcı-devletçi sistemi çözümleyerek demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü toplum paradigmasını geliştirdi. Böylelikle halkımız, kadınlar ve ezilen insanlık için alternatif özgürlük sistemini somutlaştırdı" satırlarını eleştirdi.
"Bu ne demek?" sorusunu yönelten Şule Perinçek şöyle devam etti:
"Türkçe ya da Kürtçe konuşun! Amerikanca değil. Bir tek 'LGBT' eksik... Kahraman Türk ve Kürt kadınları devrimlerine bağlıdır. Çok emek verdiler. İleriye taşıyacaklar. Çekilin yoldan! ABD emperyalizmi dünya efendiliğine soyunduğu 1970’li yıllarda bu devrimlerin ilerlemesini durdurmak zorundaydı. Klasik böl-yönet siyaseti, hem milletlerin içine bölücülük tohumu attı. Hem de kadını erkeğe düşman etti. Sanki kopyala yapıştır yapılmış.
"BU PROGRAM VE BU DİL KİMİN PROGRAMI, KİMİN DİLİ?"
Kadınlar ve gençler öncülüğünde, yaşamın her alanında öz örgütlerini oluşturacak, dilleri, kimlikleri ve kültürleriyle kendine yeterli olma temelinde örgütlenecek, saldırılar karşısında kendini savunur hale gelecek ve seferberlik ruhuyla komünal demokratik toplumu inşa edecek, bu temelde Kürt siyasi partilerinin, demokratik örgütlerinin, kanaat önderlerinin Kürt demokrasisini geliştirme ve Kürt demokratik uluslaşmasını sağlayacakmış… Bu program ve bu dil kimin programı, kimin dili… Yabancı mı, yabancı… Bu programla kimin değirmenine su taşınacak… Makineli silahı bırak, bunu al mı dediler USA’lılar yoksa… Nerede görülmüş böyle yalnızca 'kadınlar ve gençler' öncülüğünde bir başarı. İstenen o zaten. Çıkmaz yol. Al biraz da sen oyalan, hesabı. Yazıktır. Acımasızlıktır."