Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın laiklikle ilgili sözlerini değerlendirdi. Kurtulmuş, "Sayın Meclis Başkanımızın kişisel görüşüdür. Laiklikle ilgili bir tartışma gündemimizde olmadı, AK Parti'nin anayasa çalışmalarında laiklik tartışması tartışılan bir konu değildir." dedi.
İstanbul Medeniyet Üniversitesi ve Arap Üniversiteler Birliği'nce düzenlenen Türk-Arap Yükseköğretim Kongresi'ne katılan Numan Kurtulmuş, laiklik tartışmaları ve Türkiye-Rusya ilişkilerine dair soruları cevapladı. Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları şöyle:
"Sayın Meclis Başkanı'mızın söylediği bir söz üzerinden Türkiye'de bir siyasi gündem oluşturmaya kalkmak, ya da bunun üzerinden herhangi bir şekilde tartışma ortamı oluşturmanın doğru olmadığı kanaatindeyim. Sayın Meclis Başkanımız kendi kişisel görüşünü ifade etmiştir. Meclis Başkanımız da bunun kişisel görüşü olduğunu, parti adına bir görüş olmadığını ve bu anlamda da Sayın Meclis Başkanımızın Türkiye'deki eski, katı laikçi, dini inançlara, yaşayışlara karşı baskıların gözönüne alınarak, bunlardan yola çıkarak bir temennide bulunduğunu kendisi de ifade etti.
Şu anda bir anayasa çalışması devam ediyor. Biz AK Parti olarak anayasa çalışmalarımızı hem parti içerisinde, hem Bakanlar Kurulunda hem de ortak komisyonlarda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı vardır. Bu anayasa yapılırken de çeşitli konuların tartışılmasından daha tabi bir iş olamaz. Anayasa ile ilgili herhangi bir konunun tartışılmasını doğal karşılamak gerekir. Ama bizim çalışmalarımızın içerisinde laiklikle ilgili bir tartışma gündemimize gelmemiştir, gündemimizde olmamıştır. Artık Meclis Başkanımızda kendisinde bir tavzih, bir açıklama ortaya koyduktan sonra bunu sürdürmek ve bunun üzerinden bir siyasi kampanya başlatmanın doğru olmadığı kanaatindeyim. Kişisel görüşüdür. AK Parti'nin anayasa çalışmalarında laiklik tartışması tartışılan bir konu değildir.
RUSYA İLE İLİŞKİLER
Bu siyasi bir açıklama. Biz Türkiye olarak hiçbir ülkeye karşı hasmane tutum içinde olmadık, bundan sonra da olmayız. Türkiye olarak uçak krizine neden olan şartları şöyle bir hatırlarsanız Türkiye kendi sınırlarını korumak ve kendi egemenliğini garanti altına almak için yapılmış olan bir şeydir. Ondan sonra defalarca açıklamalarda bulunduk; bunun kasıtla olmadığını ve angajman kuralları çerçevesinde vuku bulmuş bir olay olduğunu dünya kamuoyu ile de paylaştık.
Ayrıca ilişkilerimizin tarihsel köklerinin olduğunu, bu anlamda Türkiye ile Rusya'nın her alanda ekonomi, ticari ve siyasi alanda iki yakın komşu olarak dostane ilişkiler içerisinde bulunduğunu ve böyle istenmeyen bir olay karşısında da ne Türkiye'nin Rusya'dan, ne de Rusya'nın Türkiye'den vazgeçemeyeceğini ifade ettik. Bu açıklamayı talihsiz açıklama olarak görüyoruz. Türkiye hiçbir zaman ne Rusya'ya ne de başka bir ülkeye karşı hasmane tavır için de olmadı, olmamıştır.
Türkiye, Kırım'daki her meseleyi çok yakından takip etmektedir."
