Polisin Hicks’in evinde yaptığı aramada 3 tabancanın yanı sıra çok sayıda tüfek ve av tüfeği bulundu. Hicks komşuları Deah Barakat (23), Yusor Abu-Salha (21) ve Razan Abu-Salha’yı (19) öldürdükten sonra polise teslim olduğunda da üzerinde bir tabanca vardı. Kuzey Carolina’da silah satın almak için kolayca izin alınıyor, silahların sayısı ve kapasitesi ile ilgili sınırlamalar bulunmuyor.
Chapel Hill polisi cinayetlerin ardından önce olayın komşular arasındaki park kavgasından kaynaklandığını söylemişti. Ancak Amerikalı Müslümanların tepkilerinin ardından nefret suçu ihtimalini de araştırmaya başladı.
Amerikan Federal Soruşturma Bürosu da (FBI) önceki gün olayla ilgili ön soruşturma açtı. Ancak aralarında Amerikalı Müslüman, Arap, Sih, Güney Asyalı grupların da yer aldığı 150 kadar sivil toplum örgütü Adalet Bakanı Eric Holder’a yazdıkları mektupta “Federal yönetimin, bu tür bir şiddet eylemlerinin medeni toplumda yeri olmadığına ilişkin kamuoyuna güçlü bir mesaj vermesi ve bu olayı tüm yönleriyle soruşturması gerekiyor” dedi.
Ban Ki-Moon’dan çağrı
BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, öldürülen gençlerin “daha güzel bir dünya için çabaladığını” vurgulayarak cinayetin “nefret suçu” ihtimali de gözönünde bulundurularak derinlemesine soruşturulması çağrısı yaptı.
‘Çabalarımız boşa gidiyor’
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, üç Müslüman gencin öldürülmesinin Batı’da artan ırkçılık, İslam ve yabancı karşıtlığının bir yansıması olduğunu belirterek “Bu işin sonu iyiye gitmiyor. Dünya savaşları bir daha olmasın diye bu kadar çaba, şimdi boşa gidiyor maalesef” dedi.