Kocasının aşağılama ve baskıları karşısında evi terk ederek "boşanma" talebiyle dava açan kadını haklı bulan Yargıtay, yerel mahkemenin aksi yöndeki kararını bozdu ve davacı kadına uygun miktarda tazminat ödenmesine hükmetti.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin benzer davalara emsal teşkil edecek kararına konu olay Hatay'da yaşandı. 20 yıl önce görücü usulüyle evlenen N.K. adlı kadın, dikiş dikip, yazaylarında da tarım işçiliği yaparak aile bütçesine yıllarca katkıda bulundu.
EŞİNE BEDDUA ETTİ
Evliliğin ilk yıllarından sonra karısını sürekli aşağılayan M.K adlı koca, hakaretlerinin dozunu giderek artırdı. Karısına zaman zaman şiddet de uygulayan M.K., evde misafirlerin bulunduğu bir gün yemeği bahane ederek eşine ağır sözlerle saldırdı. Karısına yönelik "Bu hiç bir şey bilmez, bir şeyden anlamaz, inşallah ölür de kurtulurum" diye beddua eden öfkeli koca, yemek tabağını da eşine fırlattı.
Bu olayın ardından evi terk ederek kendi ailesinin yanına yerleşen N.K. adlı kadın, "boşanma" ve "nafaka" talebiyle dava açtı. Davayı inceleyen yerel mahkeme, davalı kocanın yakınlarının beyanlarını dikkate alarak "boşanma" ve "nafaka" talebini reddetti.
BEDDUA BOŞANMA NEDENİ
Davacı kadının bu karara itiraz etmesi üzerine dosya Yargıtay'a gönderildi. Davaya son noktayı koyan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, üçüncü şahısların yanında eşine beddua ve hakaret eden kocanın bu davranışlarını "boşanma" nedeni kabul ederek yerel mahkemenin kararını bozdu. Boşanma yönünde karar veren Yargıtay, davacı kadına uygun miktarda tazminat ödenmesine de hükmetti.
Yargıtay'ın karar gerekçesi özetle şöyle:
"... Davalı kocanın, karısına yönelik 'hiç bir şey bilmez, bir şeyden anlamaz, inşallah ölür de kurtulurum' gibi incitici ve gurur kırıcı sözleri, toplum içinde sürekli söylediği tanıklar tarafından beyan edilmiştir. Tarafların yemek masasında da tartıştığı ve davalı kocanın masada bulunan yemeği karısına fırlattığı da anlaşılmıştır. Yaşanan olaylar ve tanıkların tutarlı beyanları karşısında, davacı kadının ayrı yaşama hakkı doğmuştur. Yerel mahkemenin, davanın reddi yönündeki kararı yasaya ve usule aykırıdır. Tarafların sosyo ekonomik durumları da dikkate alınarak, davacı kadına uygun miktarda nafakaya karar verilmelidir..."
