Balıkesir'in Bandırma ilçesinde, Bandırma Belediyesi, Bandırma Kent Konseyi ve Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi iş birliğiyle bu yıl Bandırma 2. Deprem Sempozyumu gerçekleştirildi.
Deprem gerçeğini acı olaylarla yaşayan ülkemizde; deprem konusunu güncel tutmak, tüm paydaşları bilgilendirmek ve deprem konusunda farkındalık yaratmayı amaçlayan etkinlikte konuşmacılar katılımcılar Bandırma ve çevresindeki fay hatları, deprem bölgeleri, yaşanan depremler, yaşanabilecek depremler ve alınması gereken önlemler konularında bilgilendirdiler.
Moderatörlüğünü Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Başkanı ve Jeoloji Yüksek Mühendisi Engin Er'in gerçekleştirdiği sempozyumda konuşmacı olarak Bandırma Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğünde Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, Balıkesir Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Böülümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Türkmen, Bandırma Kent Konseyi Başkanı Mimar Şerafettin Engüdar ve TMMOB Jeololoji Yüksek Mühendisi Engin Er sempozyuma uygun olarak belirlenmiş konuları dinleyicilere aktardı.
Deprem yönetmelikleri üzerine söz alan Türkiye Jeoloji Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hüseyin Alan "1-7 Mart günleri deprem haftası vasiyle sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Yer kürede yaşam ve yaşamsal faaliyetler biyolojik ortamın bir parçasında sürdüğüne göre insanın doğa ile her türlü zorluklarla yüzleşmesinde, insan yaşamı üzerinde biyolojinin vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Deprem, heyelan ve sellerin azaltılmasında jeolojik risklere karşı, sağlıklı ve güvenli yaşam alanlarının seçilmesinde, baraj, yol, köprü gibi mühendislik yapılarında jeolojik unsurların insan sağlığı üzerinde belirlenmesinde, jeoloji bilim ve uygulamaları tartışmasız önemli bir hale gelmiştir. Jeolojinin toplum ve insan yaşamındaki yeri ve önemi biraz daha artmakta, jeolojiyi dikkate almayan projeler de yaşanan sorunlar sonucunda bu gereksinim belirgin hale gelmekte ve jeolojinin önemi daha da artmaktadır. Geçen bir yıla bakıldığında ülkemizde önemli deprem etkinliği olmamasına rağmen özellikle geçtiğimiz günlerde Çanakkale Ayvacık'ta meydana gelen 5.4 depremin Rodos ve Girit açıklarıyla Ege Denizinde meydana gelen orta büyüklükteki depremlerden etkilendiği, Çanakkale Ayvacık'taki deprem de 80'i aşkın konutun hasar gördüğü, bu bölgede yaşayan halkımıza büyük bir paniğe ve korkuya sevk ettiği görülmüştür" dedi .
Bandırma ve çevresinin Depremselliği/ Depremin büyüklüğü ve şiddeti adlı konuyu, Bandırma Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğünde Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, Küresel Jeoloji ve Jeolojik Miras konusunu Balıkesir Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Böülümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Türkmen, Depremin Mimari Tasarımı ve etkisi adlı konuyu Bandırma Kent Konseyi Başkanı Mimar Şerafettin Engüdar, Depreme karşı alınması gereken önlemler, yeni Türkiye Deprem tehlike haritası adlı konuyu da TMMOB Jeololoji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Yüksek Mühendisi Engin Er anlattı.
Depremin mimari tasarısına etkisi adlı konunun önemine değinen Engüdar, "Ülkemiz deprem kuşağında olduğu için böyle bir çalışmayı ortalaşa olarak hatırlamak ve tartışmak istedik. Bazen doğada afet olarak gördüğümüz olaylar yaşamın kendisidir. Doğaya karşı koyamayız ama doğayla birlikte yaşamayı öğrenmemiz, araştırmamız gerekir. Depremi coğrafyamızda anlayabilmemiz için bu tartışmalar şarttır. Bilinçle depremin üstesinden geleceğiz." dedi.
Yerel yönetimlerin deprem konusunda hassas davranması gerektiğini vurgulayan Türkmen, Türkiye'nin deprem potansiyeli ve Biga Yarımadası'nın depremselliği konularında açıklamalarda bulundu.
Sempozyum sonunda konuşmacılara katılımlarından dolayı plaket takdim edildi.
