Hürriyet'in haberine göre, soruşturma dosyasında yer alan ifadelere göre Şeyda Yılmaz ile mesai arkadaşı E.Ö. 17 Eylül akşamı Ataşehir’deki bir restorana gitti. Aynı mekânda bulunan Muhammed D. ile Emre A. bir süre sonra iki kadının olduğu masaya geldi. E.Ö. bir süre sonra restorandan ayrıldı.

Muhammed D. ifadesinde, Yılmaz alkollü olduğu için aracını kendisinin kullandığını, Emre A. ile birlikte üçünün, kendisine ait ofise gittiğini anlattı. D.’nin ifadesine göre, ofise girer girmez Emre A. ile Yılmaz ofisteki diğer bir odaya geçti ve ikili bu odada 1 saate yakın kaldı. Bu esnada, Emre A.’nın iki kuzeni ofisin kapısını çaldı. Emre A., Yılmaz ile bir arada olduğunu, gelemeyeceğini söyledi. Dakikalar sonra Emre A. ofisten çıktı. Muhammed D.’ye eşinin kendisini aradığını söyledi.

Şeyda Yılmaz’ın ölümü ile ilgili Muhammed D.’nin yanı sıra Emre A. da gözaltına alındı. Emniyetteki ifade işlemleri sonrası iki şüpheli savcılığa sevk edildi. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı iki şüpheli için de ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklama talep etti. Sevk talebini değerlendiren sulh ceza hâkimliği ise iki şüpheliyi adli kontrol şartı ile serbest bıraktı.

Emre A.’nın markete gitmek üzere dışarı çıktığını söyleyen Muhammed D. ifadesinin devamında “Aradan 2-3 dakika geçtikten sonra Şeyda’nın kapısını tıklatarak ‘Ablacığım çıkmayacak mısın. Emre dışarı çıktı. Daha gelmeyecek. Benim de gitmem lazım, ofisin elektriği yok’ dedim. Şeyda hiçbir şekilde cevap vermedi. 5-10 saniye sonra ‘küt’ diye bir ses geldi. Dışarıya baktığımda Şeyda’nın yerde yattığını gördüm” dedi. D. ifadesinin devamında rezidansın güvenliğine kendisinin haber verdiğini Emre A.’yı da arayarak gelmesini istediğini anlattı.