Devrimci Karargah, kendi internet sitesi üzerinde 10 Haziran 2008 tarihinde yayınladığı açıklamasında, “Devrimci Sol, artık bir Devrimci Karargah bileşeni olma kararı almıştır. Devrimci Sol'un bu kararı, dağınıklığı ve eylemsizliği statüko haline getiren Türkiye Devrimci Hareketinin bugününe bir müdahaledir” dedi. PKK'NIN ÖNDERLİĞİNİ KABUL ETTİ
Örgütün yayınladığı bildiride sempatizanlarına, PKK'nın önderliğinin kabul edilerek silahlı mücadelelerinin siper yoldaşlığı olduğu çağrısı yapıldı. Yasadışı örgüt, "Devrimci Sol'un varlığıyla güçlenen Devrimci Karargah, proletaryanın öncülüğünde, antiemperyalist, anti oligarşik, anti sömürgeci devrimci mücadelemizi, başta metropoller olmak üzere tüm Türkiye sahasında yükseltmek için, PKK önderlikli Kürt özgürlük hareketiyle yoldaş olmayı sadece enternasyonalist bir tutum olarak değil, bunu aynı zamanda kendi devrimimizin de bir gereği olarak pratikleştirmek için siper yoldaşlığına çağrının yenilenmesidir.” dedi.
PKK, HAVAN SALDIRISINI KUTLADI
Terör örgütü PKK yaptığı açıklamada, 6 Ağustos’ta İstanbul’da Selimiye Kışlası’na yönelik havan saldırısını gerçekleştiren Devrimci Karargah adlı örgütü kutladığını belirterek, önümüzdeki günlerde bu örgüt ile işbirliği yapılacağı mesajını verdi. Örgütün internet sitelerinde yer alan açıklamada şöyle denildi:
“Bu eylem, Türkiye sol hareketlerinin geçmiş tarihinden bu yana gerçekleştirdikleri mücadele ve eylemler içinde çok ayrı bir yere ve değere sahiptir. Türk ve Kürt halklarının kardeşçe omuz omuza mücadelesine örnek bir eylem olması itibariyle Devrimci Karargah örgütünü kutluyoruz. Önümüzdeki süreçlerde Devrimci Karargah örgütüyle dayanışma içinde olacağımızı belirtiyor ve tekrar bu eylemlerinden ötürü Devrimci Karargah örgütünü kutluyoruz.” PKK ile siper yoldaşlığı ve yakın ilişkileri PKK'nın gerçekleştirdiği Güngören saldırısının da bu örgüt tarafından PKK adına gerçekleştirildiği iddialarının ortaya atılmasına neden oldu.
POLİS OPERASYONUNDA DARBE YEDİAKP İstanbul İl Başkanlığı'na düzenlenen saldırının faillerinin yakalanma çalışmalarını sürdüren polis bu eylemin faillerini yakalarken aynı zamanda 1. Ordu Karargahına yapılan el yapımı havanlı saldırının da faillerini yakaladı. AKP İl Binasına yapılan saldırının faillerini araştıran polis, olay yerine gönderilen ve X-Ray cihazından geçerken patlayan kutu parçaları üzerinde inceleme yaptı. Kutunun içinde bulunan cep telefonu ve kutu parçaları üzerinde parmak izleri bulundu. Parmak izlerinin incelenmesi sonucunda Cemal Bozkurt adlı bir örgüt militanının kimliğine ulaşılarak bu şahıs yakalandı. Bu şahsın yakalanması ve sorgusunun yapılması ile 7 kişi daha yakalandı. 8 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ancak tutuklanan 8 sanıktan biri cezaevinden gönderdiği mektup ile itirafço olmak istediğini açıklayınca örgüt hakkında farklı iddialar ortaya atıldı. GİZLİ TANIK İDDİALARI
İtiraflar üzerine dosya Ergenekon soruşturması kapsamına alındı. AKP İstanbul İl Başkanlığı binasındaki patlama ve Selimiye Kışlası'na saldırı olayı sonrası gözaltına alınan Cemal Bozkurt'a yönelik soruşturma evraklarında yer alan bilgilere göre sanırlardan birisi, uyuşturucu kaçakçılığı yoluyla Devrimci Karargâh örgütünü finanse ettiklerini söylediği iddia edildi. Örgütün içinde kendisi gibi devlet görevlileriyle görüşenler olduğunu anlatan sanık, Güngören'deki terör saldırısını da kanlı eylemlerle kamuoyu oluşturma biçimi olduğunu itiraf ederek bu eylemi PKK ile işbirliği yapan Devrimci Karargah örgütünün yaptığını ima ettiği belirtildi. KİRLENMEMİŞ GÜVENİLİR BİR ÖRGÜT OLUŞTURMAK İÇİN
"Hizbullah, PKK, DHKP/C, MLKP gibi terör örgütlerinin Ergenekon bağlantıları ortaya çıktı. Terör örgütlerinden kopmalar yaşanıyor. Teröre bulaşmış kitleler kendi içlerinde sorgulamalara başladılar. Bütün bu kaçışları yeni ve adı kirlenmemiş bir örgüt etrafında toparlamak ve ülkemizde akan kanı devam ettirmek için Devrimci Karahgâh diye bir örgüt çıkarılmıştır." Gizli tanık ve sanıkların ifadelerine göre Ergenekon'un yeni terör örgütünün legal ayaklarında iki sendika da var. Bazı sendikaların AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'na yapılan bombalı saldırıları kınamaları da bu sendikaları ve örgütü tedirgin etmiş. Gizli tanığın ifadelerine göre, Ergenekon, tıpkı 1980 öncesindeki terör hareketleri gibi sendikaları sokak hareketlerini tırmandırmak, Devrimci Karargâh örgütünü ise şiddet eylemleriyle halkı ayaklandırmak için kullanmak istemiş. Sendikaların ayrıca işsizlik ve krizin derinleştirilmesi planları içinde aktif olarak yer aldığı belirtiliyor. ÖRGÜT LİDERİNİN ERGENEKON BAĞLANTISI
Bostancı'daki hücre evinde polisle girdiği çatışmada öldürülen Devrimci Karargah örgütü liderlerinden Orhan Yılmazkaya'nın, 4 Ergenekon sanığıyla telefon görüşmesi yapmasının teknik takip ile tespit edildiği ileri sürülüyor.
Devrimci Karargah örgütü üst düzey yöneticilerinden olduğu belirtilen Orhan Yılmazkaya'nın, Ergenekon sanıkları Muzaffer Tekin, Birol Başaran, Zeki Yurdakul ve Mete Yamazangil'le irtibatı olduğu belirtiliyor. Örgütün lider kadrosunda bulunan Yılmazkaya Ergenekon sanığı bu 4 isimle telefon görüşmesi yaparken teknik takibe yakalandığı iddalar arasında.
Kaynak: Gazeteport














































