• BIST 11335.05
  • Altın 5951.43
  • Dolar 42.7244
  • Euro 50.1995
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 0 °C
  • İzmir 7 °C

Hüseyin Üzmez kimin manevi oğlu çıktı?

Ahmet Efe'nin kaleme aldığı "Efsaneden Gerçeğe: Kuşçubaşı Eşref" adlı kitabı yeni bir tartışma başlattı.

Çerkez Ethem adlı çalışmasıyla dikkat çeken yazar Ahmet Efe, yeni kitabında benzer bir gizeme sahip hikayesiyle tanınan ve yakın dönem Türk tarihinin ilginç şahsiyetlerinden biri olan Kuşçubaşı Eşref'in gerçek öyküsünü ortaya koyuyor.

Ahmet Efe, Kuşçubaşı hakkında yanlış bilinenleri ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Milliyet'in haberine göre kitabın yeni baskısında ilginç bir iddia var. İddiaya göre gazeteci yazar Hüseyin Üzmez, Teşkilat-ı Mahsusa'nın kurucularından Kuşçubaşı Eşref'in manevi oğlu.

Kitapta Üzmez'in kendi el yazısıyla yayınlanan mektubunda, Gazeteci yazar Ahmet Emin Yalman'a suikast düzenleyen Üzmez, eylemi alkışlayan Eşref'in kendisine mektup yazarak manevi oğlu olmasını kabul etmesini istediğini, ayrıca her ay 200 TL. gönderdiğini iddia ediyor.

AHMET EMİN YALMAN'A SUİKAST

Selanik doğumlu Ahmet Emin Yalman, 1952 yılında henüz bir lise öğrencisi olan Hüseyin Üzmez tarafından vuruldu. Malatya'yı ziyaret etmekte olan Ahmet Emin Yalman'ı ağır yaralayan Üzmez suikastten sonra teslim oldu ve 20 yıl hapse mahkum edildi. Ölümden dönen Yalman, iyileştikten sonra Hüseyin Üzmez'i cezaevinde ziyaret etti.

İddialara göre Üzmez bu suikastin ardından Kuşçubaşı Eşref'ten mektup ve para almaya başlamıştı.

KUŞÇUBAŞI EŞREF KİMDİR?

1873 yılında İstanbul'da doğan Kuşçubaşı Eşref, Sultan Abdülaziz'in kuşcubaşısı Mustafa Nuri Bey'in oğludur.

Harb Okulu'nun son sınıfındayken Yeni Osmanlılar'la ilişkisi olmakla suçlanarak Hicaz'a sürüldü. Buradan kaçarak Hindistan'a ve Avrupa'ya geçti. Sürgündeki Jön Türklerle işbirliği yaptı. Rumeli'de gizli İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin örgütlenmesinde çalıştı. Meşrutiyet'in ilanından sonra, İmparatorluğun yönetimine hakim olan bu partinin kadrosu içinde yer aldı. Balkan Savaşı'nın ikinci devresinde Bulgarları yenerek, Edirne'yi kurtaran kuvvetlerin başında idi. Gönüllü kuvvetleriyle Batı Trakya'yı da ele geçirdi.

Burada bağımsız Batı Trakya İslam Cumhuriyeti'ni kurdu. Teşkilat-ı Mahsusa'nın kurucularındandır. Bu örgütün başkanı olarak Birinci Dünya Savaşı yıllarında Kafkasya sınırlarında, Türkistan'da, Arabistan ve Kuzey Afrika ülkelerinde çeşitli eylemleri yönetti. Yemen'deki Osmanlı kuvvetlerine para ve mühimmat götüren bir kafilenin başındayken yaralanarak İngilizlerin eline düştü ve Malta adasına sürüldü.

Mondros Mütarekesi'nden sonra İstanbul'a döndü. Milli Mücadeleye ilk katılanlardan biriydi. İstanbul'daki ilk direniş örgütlerinde, Kocaeli'nde ve Ege'de Kuvayı Milliye'nin örgütlenmesinde rol oynadı.

Kuvayı Seyyare'nin, TBMM güçleri tarafından tasviyesi sırasında, o da Yunan işgal bölgesine geçmek zorunda kaldı. Burada TBMM Hükümeti'ne karşı bazı eylemler içine girdiğinden, Lozan Anlaşması'ndan sonra 150'likler listesine dahil edildi. Türkiye'ye girmesi yasaklandı.

Uzun süre çeşitli ülkelerde yaşadıktan sonra, 1938 yılında çıkarılan af yasasından yararlanarak Türkiye'ye döndü. İzmir yakınlarındaki çiftliğinde bir süre yaşadıktan sonra orada 1964 yılında öldü.

Güncel haberler için AksiyonHaber'i takip edin.

www.AksiyonHaber.com

İSTANBULHABER AJANSI

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim