Kırk yılı aşkın yazı hayatımda, çok kişi bana "dik yazıyorsun... başın belaya girer...birilerinin yarasına dokunuyorsun...sonu kötü olur" gibi ikaz ve tehditle karışık laflar etti.
Vicdanım, imanım, irfanım istikametinde bir duruş sergilemeye çalıştım.
Namussuza yutkunmadan namussuz, haine de hain dedim.
Kelemimin şerefini hiç bir dünya varına tercih etmedim...
Ve hamdolsun şerefimle en dik duruşu ortaya koymaya devam ediyorum edeceğim.
*
Dün alçak dediklerim bu gün yüksek karakterde olduğunu gösterseler özür dilerdim.
Dün yanlış dediğim doğru, doğru dediğim yanlış olsa pişman olurdum.
Dün yazdıklarımdan "eyvah" diyeceğim bir ibare olsa, üslubumu değiştirdim.
Ama imanım, irfanım, vicdanım doğru istikametinde devam ediyor hamdolsun.
Fikir travestileri gibi cins cibilliyet kompleksine düşmedi.
*
Yayınladığım 16. kitap "Yürümek Yürek İster" ayrı bir macera oldu.
Sıkıntılardan bahsetmek de istemiyorum.
Tek suçu var...
O da açılım ihanetinin alenen tespiti ve bu işin ihanet olduğunun beyanıdır.
*
Ülkemin insanına şapkadan çıkacak tavşana dikaktleri çekerken...
Güneydoğuda PKK polis teşkilatını kurarark yol araması yapıyor: İktidar ve yolcu yalakaları suskun...
Kuzey Kürdistan adıyla toplanan kongre de "Sivas, Erzurum kongrelerine özenerek" bir bölünme manifestosu yayınlanıyor..
İktidar ve anamuhalefet ölüm sessizliği ile susuyor.
*
O manifestoda benim kitabım "hainlik" dediğim Oslo görüşmelerinin şartları gereği özerklik fışkısı konuluyor milletin önüne...
Camiye ayakkabı ile girildiğinden rahatsız olup meydan meydan konuşan başbakan susuyor.
Camideki halıyı temizlersin ama bu şerefsizleri temzile bakalım.
*
Yıllar önce devlet talebinde bulunanlara "acele etmeyin hazmettire hazmettire" dediği şeyi susarak icra etmenin çabasında...
PKK nın dıaşrıdaki yılanları habire tehdit savuruyor, on gün müsaade ediyor...
Bir de bakıyorsunuz özgürlük ve demokrasi adına nutuklar atarak mecliste bölünmenin alt yapıısı hazırlanıyor...
Sanki kürtçülüğe kılıf hazırlarcasına bir de aleviler üzerinde senaryo hazırlanıyor...
Bir başbakan "Reyhanlı'da 52 sünni vatandaşımız şehit oldu" diyebiliyor...
Sana neeee diye odamda bağırmak istedim.
*
İslamda amezhep taassubu yoktur.
Örnek aldıkları AB den bir de bunu öğrendiler...
Diyalogdan bulaşan bir karakter sanırım.
Esatla tatil yaparken onun aleviliği aklında yok, küresel güçlerin kışkırttığı ve hedef gösterdiği andan itibaren Esat alevi, Esat halkına ihanet eden adam oluyor.
*
Hülasa...
Söz doğru, sükut asil varlığımız şereflidir.
26 Haziran saat 18.30 da İl Kültür Merkezi Salonunda Prof. Sayın Yusuf Hallaçoğlu'nun konferansı öncesi Yürümek Yürek İster adlı son kitabımın da imza proğramı vardır.
Dostları bilgilendirmek istedim.
İnşallah istifade edecek insanımız çok olacaktır.
*
"Susmak azap verir konuşmak bela oldu
Konuşan ceza aldı bela susana kaldı" der şiirimin bir beyiti.
Artık doğruyu eğri zamanda da söylemedikçe, ihanetin esaretinden kaçamayız.
