Anayasa oylaması yapılalı ne kadar zaman oldu?
Memurlarla ilgili bir yasa hazırlanmadı ve bu yüzden memur zammı yapılamayacak; neden?
Bence iki sebebi var.
Birincisi, AB işin içinde yok.
Memur sendikaları hükümetin gözünün içine bakmak yerine AB ye gidip “yahu rica edin de şu bizim yasa çıksın” deseler çoktaaan çıkardı.
*
İkincisi; hiç önemi yok memur da kim?
Memurun yandaşları yağlı zammı aldı ve yemeye başladı bile.
Eşit işe eşit ücret, derken kastedilen aynı okulda aynı derse giren, aynı işi yapan öğretmenin birinin ikibinbeşyüz, diğerinin (ücretli) altıyüz lira alması değildi.
Atadıkları yandaşların bilcümlesinin en yüksek makam maaşına ulaştırılması idi; o da gerçekleşti…
Dalgaya geliyoruz, getiriliyoruz emmoğlu, dalgalardayız.
***
Bülent Arınç meclis kürsüsünde hem bütçe karnavalının finali, hem de bütçedeki sakatlıkları gevelemek için öyle bir gerdan kırdı ki….
Otuz bin yıldır Kürtlerin olduğundan ve inkâr edilmeyeceğinden, tanıdıklarını ve anayasal olarak bütün haklarının verileceğinden bahsediyor.
Anayasa karşısında hangi haklardan mahrum bilmiyorum.
Suç işleyen bir Kürt ile bir Türkmen, bir laz hangi farklı uygulamalardan geçiyor?
Bu ülkede ahmaklar yok, salaklar yok ama bazı ahmaklıklar ve salaklıklar yapılıyor.
*
Aileler aşiretleri, aşiretler ırkları, ırklar milleti oluşturur.
Bu sosyal gerçeği adice inkar ederek milletin adını bir ırk adı imiş gibi telakki eden salaklıklar ve ahmaklıklar lanetle anılacak bir gün.
Sayın Arınç bir ırkın millet yapılma mücadelesinin figüranlığını yapmaktadır.
Bu figüranlık terörün sözcüsü milletvekillerden aldığı alkışla ispatlıdır.
Unutmayalım; dalgaya geliyoruz, dangalakların dalgalarında yüze yüze sahil bulunur mu bilemem…
***
Ayhan çarkın faili meçhullerden Tarık Ümit’in ve bilmem kimin kimin yerini göstereceğim, diye yola çıkıyor.
Ne kadar faili meçhul varsa gelsinler, diye medya huzurunda şov yapıyor; tipi de müsait.
Varıyorlar, bir parça it kemiği bile yok.
Aklıma 12 Eylül işkencelerinde önüne sunulan katliam listelerine bakıp “Evet ben öldürdüm bunların hepsini, Stalini de ben öldürdüm, Çorçilide ben öldürdüm, hatta Atatürk’ü de ben öldürdüm” diyen bir mahkumun hali geldi.
Yine dalgalardayız emmoğlu, hem de çoook dipden gelen dalgalar…
***
Adama bakın yaaa…
Bir zaman ülkücülerin içinde olduğunu söylüyo…
Sonra bir meçhul vâkıfın beslemesi…
Sonra bir cemaatin şaklabanı…
sonra hanımefendisi milletvekili oluyor, daha sonda kendisi soyunuyor…
Apoya paşalık teklif eden, Atatürk’e ve Türk milletini tarihine hakaret eden bir salyalı…
Türk Tarih Kurumunun başına getiriliyor.
Gelene ve deyim, getirene çok sözüm var da, yerim dar imkânım yok.
Dalgalardayız velhasıl…
Sahili bulamazsak doğuran kısrak utansın mı diyeceğiz?
