• BIST 9909.56
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 27 °C
  • İzmir 24 °C

Kabataş Yalanı!

Recep Canpolat

Hep iyi niyetle yorumladım.

Başbakan Erdoğan’ı, danışman kadrosu ve çevresindeki insanların, yanlış yönlendirdiğini düşünürdüm. Hep o gözle baktım. Kaleme aldığım yazılarda, Başbakan Erdoğan’ın danışmanlarının etkisi altında kaldığını ifade ettim.

Kabataş Yalanı ortaya çıktıktan sonra ülkemin haline üzüldüm. Türkiye’yi yönetenlerin bir yalan makinesi haline geldiğine şahit oldum.

Kibirle, kinle, yalan ile yolsuzlukla yönetilen bir ülkenin geleceğinden, umut beslemek, ne kadar gerçekçi ise bende o kadar gerçekçiyim.

KABATAŞ YALANI SÜRÜYOR

Başbakan Erdoğan gezi olaylarının başladığı dönemde Kabataş İskelesi’nin önünde başörtülü bir bayana saldırı yapıldığını belirterek, 6 aylık çocuğunun da darp edildiğini söyledi. Bu olayı duyduğumda ellerim titredi, gözlerim doldu. “Bu bir insanlık suçudur” diye isyan ettim.

Geçen gün Kanal D Televizyonu’nun ana haber bülteninde, sözde saldırının olduğu söylenen olayın görüntüleri yayınladı. Mağdur olduğu iddia edilen Zehra Develioğlu’nun, Kabataş İskelesi’nden çocuk arabası ile ayrıldığı ve yaklaşık 10 dakika sonra eşi ile bir arabaya binerek, gözden kaybolduğu görüldü.

Görüntülerde, Başbakan Erdoğan’ın Meclis kürsüsünden dile getirdiği gibi, ne saldırı olmuş, nede insanlık dışı bir olay gerçekleşmiş.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şişhane-Haliç Metro Geçiş Köprüsü açılış töreninde yaptığı konuşmada, Kabataş saldırısını yine gündeme getirerek görüntüleri yayınlayan yayın organlarına “Bu haberlerin altında kalacaksınız” diye tehdit etti.

Başbakan Erdoğan, tehdit etmekle kalmadı paralel yapı ile hareket ettiklerini söyleyerek, başörtü düşmanlarının değirmenine su taşıdıklarını iddia etti.

BU KİBİR NEREYE KADAR?

Başbakan Erdoğan “Kabataş Hadisesinde” gerçekleşmeyen bir olayı, gerçekmiş gibi kurgulayarak anlatması, siyasi bir intihar olmakla beraber, üzerine yapışan bir kara lekedir.

Recep Tayyip Erdoğan, Kabataş olayı ile ilgili yalan söylemekle kalmıyor, o yalana iki eliyle sarılarak kamuoyunda korku yaratıyor.

İnsanları tehdit ediyor. İşadamlarını vergi müfettişleriyle korkutuyor. Gazetecileri emrinde çalışan memur gibi azarlıyor. Çeteleşmiş bir medya ile algı operasyonu yapıyor. Çetenin kalem sahipleriyle, hedefe koydukları isimleri itibarsızlaştırıyor.

Kısacası Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, oluşturduğu kibir imparatorluğu içinde bir hayat kurmuş, onu yaşıyor.

ERDOĞAN ÖZÜR DİLER Mİ?

Başbakan Erdoğan’ın Kabataş hadisesinde söylediği ne ilk yalandı, nede son yalan olacak. Ortaya çıkan görüntülere rağmen, “Danışmanların beni yanlış yönlendirmiş, Özür dilerim” diyeceğine, Kabataş Mağduru olduğunu iddia eden Zehra Develioğlu’nun Anadolu Ajansı’na özel röportaj verdirmesi tam bir sorumsuzluk örneği olarak önümüze çıktı.

Erdoğan’ı tanıyanlar, “Başbakan özür dilemez. Özür dilerse, karizmasının çizileceğine inanır” diyerek, Erdoğan’ın Kabataş yalanını sürdürmeye devam edeceği söylüyor.

&     &      &

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın terazisi şaşmış durumda. Ölçü, izan kalmamış. Kendi varlığını sürdürmek için yönettiği ülkenin vatandaşlarına hakaret ediyor.

“Elinde bira şişeleri ile başörtülülere saldırılıyor” diyerek, toplumda kin ve nefret söylemlerini yangınlaştırıyor. Paralel Yapı diye yeni bir terör örgütü ortaya çıkararak, kamuoyu algısını yönlendirmeye çalışıyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rüşvet ve Yolsuzluk soruşturmalarını, demokrasi ile kutsuyor.

Yargı ve Yasama üzerinde baskı kurarak, Yürütme’yi diktatörleştiriyor. Paralel Yapı diye Adli suçların mahkemeye intikal etmesini engelliyor. “Sandık-Mahkeme” ikilemini algı ile yönlendiriyor.

Sözün özü, Adalete, bir gün kendisinde ihtiyacı olacağını, anlamıyor, anlamak istemiyor…

Yorumlar
DENİZCİ
18 Şubat 2014 Salı 13:50
13:50
• " ‘Hayırlılar Devleti’ veya ‘Erdemliler Kenti’, Hallâc-ı Mansûr’un beyanlarıyla, şöyle bir devlettir:“Hayırlılar devleti bilgin, filozof, erdemli insanların vücut verdiği bir devlettir. Bu kurucu seçkinler tek görüş, tek mezhep, tek dinde birleşen ve aralarında çatışmamak, birbirlerine yardım etmek üzere anlaşarak, üstlendikleri işleri yerine getirmede, alacakları tüm tedbirleri almada âdeta tek kişiye, tek benliğe dönüşmüş bir gruptur.” umarım ülkemizde bir gün yukarıda tarifi yapılan "Hayırlılar-Erdemliler Devletine" dönüşür
212.174.131.15
DENİZCİ
18 Şubat 2014 Salı 10:16
10:16
"Tanrı, iradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır. Yeryüzündeki kötü insanlar ise, kendi iradelerini hakim kılmak için Allah'ı kullanırlar." Giordano Bruno (İtalyan filozofu 1548-1600)
212.174.131.15
Ferhat Açıkgöz
17 Şubat 2014 Pazartesi 20:09
20:09
Adli Tıp raporu da ortada yok. Bu kadın düpe düz çatır çatır yalan söyledi. Maalesef danışmanlarıda başbakanı yanlış yönlendirdi.. Müslüman bir insan hele de önemli bir kişinin gelini böyle bir yalanı nasıl konuşur, anlamak çok güç. İnsana azıcık utanma sıkılma olur.
195.174.241.71
Musa Kuşoğlu
17 Şubat 2014 Pazartesi 13:20
13:20
"Tayyip'in Yalanları" isimli bir kitap piyasaya sürülse, BEST SELLER olur.
88.244.245.247
doğrucu
17 Şubat 2014 Pazartesi 00:04
00:04
sayın yorum sahipleri asıl siz zavllısınz. bu güne kadar hiç bir yerde duymadım görmedim onca insan bir kadına saldırsın. kaldı ki o kadın çocuğuyla oradan geçiyor düşman bile olsa bizim insanımız böyle bir şey yapmaz. ama balta ve satırlarla kadına saldırmayı siz iyi bilirsiniz... siz zavallısınız % 50 kölelersiniz hiç bu kadar soyulmadınız ama doymadnızda ha unuttum bu adamlar müslümandı değil mi ? meeeeee deyin meeee
88.238.101.161
Yazarın Diğer Yazıları
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim