Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceki akşam Ak-Saray’da verdiği 6.5 milyon liralık iftar yemeğine Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in kendisine tahsis edilen zırhlı Mercedes ile katılması iftar davetlerindeki lüks ve gösterişin dinen uygun olup olmadığına ilişkin tartışma yarattı. Diyanet ve Vakıf Emekçileri Sendikası (DİVES) Başkanı Şükrü Akılçağı orucun ‘yoksulları hatırlama’ gibi manevi bir önemi olduğunu, iftar yemeklerinin gösterişe alet edilmesinin ise dini açıdan ‘riyakârlık’ olduğunu söylüyor. BirGün’e konuşan Akılçağı “İftar yemeklerinin gösteriş amaçlı verilerek istismar edilmesi dinen uygun değildir. Cumhurbaşkanı’nın iftar verdiği sarayın kendisi israftır. Dinen israf haramdır. Haramla oluşturulmuş bir mekânda verilen iftar da dinen uygun değildir. O sarayda kamu malı kullanılmıştır. Garibanların vergileriyle toplanan paralar israf edilmiştir” dedi.
‘KENDİSİ İBRETLİK OLDU'
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in iftar yemeğine zırhlı Mercedes ile gelmesini de eleştiren Akılçağı “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın dini bir kurum olması nedeniyle toplumda israfın en çok eleştirisini yapması gereken kurum olması gerekirdi. Diyanet İşleri Başkanı o Mercedes'i ibret-i alem için iade edeceğini açıklamıştı. Oysa kendisi ibretlik oldu. Doğru din davranışını topluma öğreten, hakkı hukuku ayakta tutan, yolsuzlukların üzerine giden, dini açıdan yasak olan şeyler işlendiğinde dile getirebilen bir kurum olması gerekirken Diyanet İşleri Başkanlığı, bugün iktidarın aleyhine olan her konuda sus pus olan bir yaklaşım benimsemiş, iktidar partisinin arka bahçesi haline gelmiştir. Bu Mercedes kimin parasıyla alınmış ve bu kuruma tahsis edilmiştir? Garibanların, yoksulların, perişan olmuşların cebinden vergilerle kesilip yapılan bu harcamalar dinen israf ve haramdır” dedi.
***
Yoksulları dışlayan sofra kabul değildir İftar yemeklerinin lüks ve gösterişle toplumu kutuplaştırmaması gerektiğini belirten Akılçağı, önceki gün Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin İsmet Paşa Mahallesi’ndeki iftar çadırından yemek almak isteyen Suriyeli çocukların güvenlik tarafından tartaklanmasını da eleştirdi.
Akılçağı sözlerini şöyle sürdürdü: “İftar yemeklerinin ihtişamlı bir şekilde belirli kesimlere hitap ederek, insanları kutuplaştıracak şekilde verilmesi doğru değil. İslam dini kutuplaştırıcı bir din değildir, birleştirici bir özelliği vardır. Yoksulların, garibanların, geçimini sağlayamayan insanları kucaklamayan bir yemek sofrası kabul bir sofra değildir. Yoksulları dışlayan bir sofra iftar sofrası değildir. İktidar partisinin Suriye’deki enkazıdır Suriyeli çocuklar… Yanlış politikaların sonucu sokaklarda yüz binlercesi katledilmiş, diğer kısmı da Türkiye ve benzer ülkelere mülteci olarak sığınmak zorunda kalmıştır. Onları bu hale getirip bu sofralardan uzak tutmak ayrı bir günah, ayrı bir vebaldir. Halkların bir arada yemek yemeleri, iftar açmaları herkesin kendi evinden getirdiği yemeklerle beraberce paylaşarak iftar açmaları dinen en doğru iftar yemeğidir.”
İstanbul Haber Ajansı
