İki AK Parti bir CHP’li milletvekilinden oluşan heyet, 17 Aralık yolsuzluk soruşturması şüphelilerini dinlemeye devam ediyor. Komisyon, bugün de eski bakan Bayraktar’ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar’ı dinledi. Sabah saatlerinde adliyeye gelen Bayraktar yaklaşık 1 saat komisyonun odasında kaldı. Bayraktar, daha sonra adliye otoparkından ayrıldı.
Komisyon, daha önce de Reza Zarrab ve eski Bakan Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’in de aralarında bulunduğu bazı isimleri dinlemişti. Zarrab ve Güler tanıklık yapmak istememişti.
17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarının ardından eski bakanlar Muammer Güler, Zafer Çağlayan, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar hakkında komisyon kurulmuştu.
BARIŞ GÜLER: SÖYLEYECEK BİR ŞEYİM YOK
TBMM’de 4 eski bakanla ilgili yolsuzluk ve rüşvet iddialarını incelemek için kurulan soruşturma komisyonu Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde çalışmalarına başladı.
Komisyona tanık sıfatı ile 24 Ekim Cuma günü ifade veren ilk isim eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler oldu. Barış Güler, komisyonun sorularına yanıtlamayarak, “Söyleyecek bir şeyim yok” ifadesini kullandı.
Güler'in ardından öğlen saatlerinde Reza Zarrab'a adliyeye geldi. Yanında çok sayıda koruma olduğu görülen Zarrab komisyona "Hastaneden geldim, ifade vermeyeceğim" dedi.
İstanbul Adliyesi’nde gizlilik içinde yürütülen soruşturmada 17 Aralık dosyasında ismi geçen tüm kişiler ifade vermeleri için komisyona davet edildi.
TAKİPSİZLİK KARARI VERİLMİŞTİ
17 Aralık soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Ekrem Aydıner, 16 Ekim’de soruşturmayı tamamlamış aralarında İranlı işadamı Rıza Sarraf, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Salih Kaan Çağlayan ve eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Arslan’ın da bulunduğu 53 kişi hakkında takipsizlik kararı vermişti.
Savcı Ekrem Aydıner, takipsizlik kararının gerekçesinde, 17 Aralık soruşturmasının yasa dışı yollarla başlatıldığına vurgu yaparak, delillerin usulsüz toplatılmasını, herhangi bir örgüte rastlanılmaması ve suç unsurunun oluşmadığını belirtmişti. Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Arslan hakkında isnat edilen suçlamalar ise ‘Yardım toplama kanununa muhalefet’ olarak değerlendirildi. Süleyman Aslan’ın evinden çıkan paraların, İstanbul Valiliği’ne gönderilmesine karar verilmişti.