Teknoloji dünyasında zamanlama açısından sıra dışı bir durum yaşanıyor. Yarın (10 Nisan) high-tech dünyasına uzun zamandır beklenen iki lansman damgasını vuracak: Ön siparişi verilen Apple Watch’un lansmanı ve Samsung’un Galaxy S6 ve S6 Edge’in pazara sunulması. Her ne kadar ürün bazında farklı pazarlara hitap etseler de, Apple ve Samsung bu vesileyle kamuoyunda heyecan yaratabilme kapasitelerini ölçmüş olacaklar. Bu bir ego mücadelesinin ötesinde, iki şirket için ticari açıdan da çok şey ifade ediyor.
Samsung’un akıllı telefon pazarında çıtayı yükseltmesi gerekiyor. Gartner’ın verilerine göre, pazarın eski lideri 2014 yılının dördüncü mali çeyreğinde Apple tarafından tahtından indirildi. ABD’li teknoloji devi üç ayda 74.8 milyon iPhone satarken, Koreli rakibi 73 milyon akıllı telefonda kaldı. Apple’ın pazar payı yüzde 20,4, Samsung’un pazar payı ise yüzde 19.
Oysa Samsung bir yıl kadar önce dünyada akıllı telefonların satışının yaklaşık yüzde 30’unu gerçekleştiriyordu. Bu düşüş hem Galaxy S5’in gereken performansı gösterememesi hem de Çinli markaların yükselişi ve iPhone 6 ve 6 Plus’ın göz kamaştırıcı başarısıyla açıklanabilir. Akıllı telefonların satışı Samsung Electronics’in cirosunun yaklaşık yarısını temsil ediyor. Güney Koreli elektronik devi bu pazarda kendisini yeniden kanıtlamak için üst segmentteki iki yeni akıllı telefonunun başarısına güveniyor.
Son derece özle tasarımıyla Samsung Galaxy S6 Edge görece yüksek bir fiyata da sahip (849 euro). Öte yandan, Apple’ın durumu ise biraz daha farklı. Amerikalı teknoloji devi halihazırda kurşunu altına çeviren felsefesiyle tüm dünyaya ün salmış durumda.
iPod, iPhone ve iPad’le başarıyı yakalayan Apple müzik, mobil telefon ve tablet piyasalarında yeni bir çığır açmayı başardı. Analistler saatlerinin de benzer bir etki yaratacağını düşünüyorlar Geçen yıl dünyada 4.6 milyon kadar akıllı saat satıldı.
Dünyada aynı dönemde 1.5 milyar akıllı telefon satıldığı göz önüne alındığında, akıllı saatlerin satış rakamı cüzi kalıyor. Böyle bir ortamda, Apple’ın hayal kırıklığı yaratmamak için başarıya mahkum olduğu belirtiliyor.