Önce barkod (numara) almak için vezneye gittim barkodun bittiğini söylediler. Alabilmek için o doktorun hastasıyız dedim. ‘Hastasıysanız size bir kağıt verir onunla gelin verelim hemen’ dediler. Doktor Taner Seleker’e çıktım. İlaç raporu alacağımı söyledim. ‘numaranız var mı?’ diye sordu. Olmadığını ancak siz bir kağıt yazarsanız numara verebileceklerini söylediklerini anlattım. Bu sırada kapıyı açarak kafasını gösteren bir bayan daha girdi içeriye, doktor Seleker hiç bekletmeden hemen bir kağıda kaşe bastı ve ‘bunu verin barkod versinler onunla bana tekrar gelin’ diyerek o kişiyi yolladı. Bana dönerek ‘sizin numaranız yoksa ben bir şey yapamam çıkar mısınız dışarıya’ dedi. ‘gelen kişilere nasıl kağıt veriyorsanız bana da verebilirsiniz niye vermiyorsunuz ki?’ diye sorduğumda sinirlenerek, ‘size kağıtta vermiyorum, size de bakmıyorum. Başka doktora gidin’ diye azarlamaya çalıştı. Bende oğlum ilaçsız kalmasın diye karşı odada ki doktor, Oya Demirci Ulusan’dan rica etmek için bekledim. Hasta çıkınca odaya girdim aynı isteklerimi ona da belirttim. Ulusan, “Her gelene kağıt mı yazacağız biz. Yazamam kağıt falan” diye iş ahlakına ters bir biçimde davrandılar. Kendi hastalarına bakan bu insanların yazdığı kağıtlar yüzünden hiçbir şekilde norölojiden sıra alamıyoruz! Çünkü hastaya verilmesi gereken numaraların birçoğunu kendi hastalarına ayırıyorlar. Hasta gelince numara bitti. Kendi muayenehanelerine giden hastaları gelince hemen kağıt vererek, numara (barkod) alabilirsiniz diyorlar. Biz nasıl tedavi olacağız? Bunlar düpedüz doktorluk değil tüccarlık yapıyorlar!
Şadiye Özkardeşler
54 Yaşında
Ev Hanımı
Güncel haberler için AksiyonHaber'i takip edin.
İSTANBUL HABER AJANSI














































