15 Temmuz darbe girişimi gecesi yaralanan tek milletvekili olan AK Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu ve ailesi o gece yaşadıklarını Cihan Haber Ajansına anlattı. Gazi vekil, "Bombalara rağmen Meclis çatısında yerimi almak için ailemle birlikte çekinmeden gittik" dedi.
Hacı Bayram Türkoğlu, darbe girişiminden sonra TBMM Başkanı İsmail Kahraman ile AK Parti Grubu'nun yaptığı, "Meclisi açık tutacağız, milletvekilleri Meclis'e gelsin" şeklindeki duyurunun ardından, "milli iradenin temsilcileri olarak Meclis'te olmalıyız" diye düşünerek TBMM'ye gelmek üzere eşi Betül ve kızı Cennet Bala Türkoğlu ile yola çıktığını söyledi.
Dikmen Kapıdan Meclis'e giriş yaptıklarını belirten Türkoğlu, şöyle konuştu:
"Biz de milletin seçtiği temsilcisi milletvekilleri olarak milli iradeyi hakim kılmanın yegane tecelligahı olan TBMM'de çalışmaları yürütmek üzere meclis başkanının çağrısına uyarak beni yalnız bırakmayan ailemle birlikte gittik. Tabii giderken de böyle bir sohbet meclisindeydim arkadaşlarla bir durum değerlendirmesi yapıyorum. Dedim ki darbe döneminde ilk defa meclis çalışıyor. Bu gece bombalanır diye paylaşım yaptım buna rağmen kararlılıkla o çatıda yerimi almak için çekinmeden gittik. Dikmen kapısından girdik aracı dışarı park ettik alçaktan uçuş yapan bir jet bombayı meclis bahçesine bıraktı. Biz yaralandık ama inanın zerre kadar bir korkumuz olmadı."
"ÖLECEKSEK BERABER, KALACAKSAK DA BERABER DİYE ÇIKTIK"
O gecenin bir diğer kahramanı ise AK Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu'nun eşi Betül Türkoğlu oldu.
Betül Türkoğlu olay gecesini anlatırken, bombanın çok yakınlarında patladığını söyledi. O andaki duygularını paylaşan Türkoğlu; "Kızımda ben de öleceksek beraber, kalacaksak beraber diye çıkıp geldik, Biz de hazırız sizler için ölmeye dedik" ifadelerini kullandı.
Koluna hem şarapnel parçası hem de kurşun isabet eden Betül Türkoğlu, o anları şöyle anlattı:
"Eşim "Ben Meclis'e gideceğim" dediğinde beraberdik. Seni kesinlikle yalnız bırakmayız dedik. Kızım da ben de öleceksek beraber kalacaksak beraber diye çıkıp geldik. Dikmen kapıdan girdik. Emniyet amiri vardı. Onunla bir iki dakika sohbet ettik. Ben ölüme hazırım sizler için vekilim dedi. Biz de hazırız sizler için ölmeye dedik. Aradan iki dakika geçmedi bile biz ana binaya geçiyorduk. O anda bomba patladı. Arkasından da taradı jetler bizi yaralandık üçümüzde. Çok şükür iyiyiz ama. Üçümüz birlikte ayaklanıp taksi ile birlikte vatandaşlar bizi hastaneye götürdüler. Keşke şehitlerimiz olmasaydı ama elimizden bir şey gelmiyor. Bizim bu yaralarımız hiçbir şey değil, onların acılarını yanında. Allah bir daha yaşatmasın ama, olursa da ben bu kolumla gitmeye yine hazırım. Canım feda olsun."
"ANNEMİN DE DEDİĞİ GİBİ YİNE OLSA YİNE GİDERİM"
Olay sırasında başından yaralanan ve yoğun bakımdaki tedavisinin ardından taburcu olan, vekilin 21 yaşındaki kızı Cennet Bala Türkoğlu ise o gece yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Kesinlikle tek başına gidemezsin, ne olacaksa beraber olacak dedim babama. Annem ile ben bırakmadık babamı. Dikmen kapısının orada da coşkulu bir kalabalık vardı. İnsanlarımız sağ olsun vatanımıza sahip çıkıyorlar. Benim de çok hoşuma gitti o anları videoya aldım. Aradan bir dakika geçmeden bu olay oldu. O polis memurumuzla yaşadığımız 20 saniyelik sohbet sayesinde şu anda nefes alıyoruz ve hayattayız. O anları çok hatırlayamıyorum kafadan darbe aldığım için bir iki saniye bilinç kaybı olmuş. Babamlar benim için çok korkmuş. Onlar için üzüldüm. Ama gurur duyuyorum milletimle. Hiçbir şekilde siyasi görüş ayrımı olmadan hepsi el ele vererek bu darbeyi püskürtüler. Annemin de dediği gibi hiç pişman değilim yine olsa yine giderim. Hatta biz hastaneden çıkıp gitmek istiyoruz, bizi zorla tutuyorlar burada. İçimiz gidiyor biz de gidelim destek olalım diye."
