Mersin Üniversitesi (MEÜ) ile Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Mersin Şubesi'nin ortaklaşa düzenlediği "Vefa Yazıları Yarışması'nda dereceye girenler ödüllerini aldı.
MEÜ öğrencilerine yönelik düzenlenen yarışmada, gençlerin dil, edebiyat ve kültüre ait değerlerle ilgili bilincini geliştirmek ve yazdıkları eserlerle kendilerini ifade edebilen nitelikli bireylerin yetişmesine katkıda bulunmak amaçlandı. Geleneksel olarak yapılan ve bu yıl beşincisi gerçekleştirilen yarışmanın jüri üyeliğini, MEÜ Doç. Dr. Hürriyet Gökdayı, Okt. Döndü Can ve öğrenci temsilcisi Emine Esme Dilci ile Dil ve Edebiyat Derneği'nden Dr. Hasan Sarı, Fırat Yaman, Erol Özdemir ve Ali Uysal üstlendi.
Yarışma sonucunda Salih Yaşar adlı öğrenci, "Üzerlik" adlı öyküsüyle birinciliğe layık görülürken, Şehmus Özen "Adem'in Monologu" adlı denemesiyle ikinci, Zeki Bakıtkal "Bizim Büyük Vefasızlığımız" başlıklı öyküsüyle üçüncü oldu. Birinciye bin 500, ikinciye bin ve üçüncüye ise 500 TL para ödülünün verildiği yarışmada, tüm dereceye girenlere bir de Türkçe sözlük hediye edildi.
Yarışmanın ödülleri törenle verildi. Törende konuşan MEÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, yarışma konularının düşünülerek ve güzel seçilmiş olduğunu belirterek, "İçinde bulunduğumuz bu nizam, vefa üstüne kurulu. Günümüzde özellikle edebiyat ve edebiyat içerikli aktivasyonların azalması, başta vefa olmak üzere pek çok insani duyguyu köreltti. Bunu kendimizi ölçerek, çevremize ve topluma bakarak çok rahat anlayabiliriz. Kendimizi düzgün şekilde ifade etme yolunu ancak edebiyatla elde edebiliriz. Edebiyat içerikli aktivasyonlar bu yüzden çok önemli, hele gençleri içeriyorsa. Bu içerik özellikle vefa olunca önem iki kat artmakta" dedi.
Dil ve Edebiyat Derneği Mersin Şubesi Başkanı Dr. Mustafa Erim ise yarışmada vefa konusunu ele almalarının tesadüfi bir seçim olmadığını kaydederek, "Vefa, bu topraklara ve bu coğrafyaya ait olan değerlerimizdendir. Her şeyin özünü barındıran duygudur, medeniyetimizin kadim bir mirasıdır. Vefayı sadece bize iyilik yapan birine karşı duymamız gereken bir minnet duygusu olarak görmememiz gerekir. Allah'a, insana, tabiata, canlı-cansız tüm varlıklara, zaman ve mekan tanımadan sarılma yoludur vefa. Aşkla yoğrulmuş insan ruhunun özüne teslimiyet ve bağlılıktır. Tüm kirlenmişliklere inat hala tertemiz bir dünyanın varlığına inanma sebebimizdir. İnsanın kendini bulmasına ışık tutan, geçmişiyle arasında bağ kuran bir köprüdür" diye konuştu.
Konuşmaların ardından dereceye giren eser sahiplerine ödülleri takdim edildi.
