Muş Valisi Seddar Yavuz, devlet memurluğunun sadece nafaka temin etmek amacı ile bulunulan bir makam olmadığını belirterek, devlet memurlarının rahat etmek yerine rahat ettirmek anlayışını benimsemeleri gerektiğini söyledi.
Devlet kurumlarında vatandaş odaklı bir hizmet anlayışının hakim olması için sıkı bir çalışma içerisinde olan Muş Valisi Seddar Yavuz, makamında İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Devletin verdiği imkanların en iyi şekilde kullanılarak vatandaşların sorunlarının çözümlenmesi gerektiğini belirten Yavuz, "Bir insan neden devlet memuriyetine girmek ister? Sadece nafaka temin etmek için bir meslek seçiyorsak eğer bu duruma üzülürüm. Çünkü devlet memuriyeti sadece nafaka temin edilen bir yer değil. Bizden hizmet bekleyen bir vatandaş gurubu var. Muş'a atandığınız andan itibaren sıfatınız ister vali olsun, ister müdür olsun, ister memur olsun, insanların sizden beklediği sorunlarının çözüleceği bir inanç ve kanaattir. Çünkü bizler milletin efendisi değiliz. Bulunduğu yerdeki insanların sorunlarına çare olmak üzere görevlendirilen, atanan kişileriz. O sebeple devlet memurluğunu nafaka temin edilen bir yer olarak görmüyorum" dedi.
"DEVLET MEMURU OLARAK KUTSAL BİR EMANET TAŞIYORUZ"
Muş'ta yaşayan 412 bin kişinin sorumluluğunu ve emanetini taşıdığını kaydeden Yavuz, "Bütün çalışma arkadaşlarıma da şunu her zaman söylüyorum. Çalıştığınız kuruma anneniz, babanız veya bir yakınınız geldiğinde nasıl bir muamele görmesini istiyorsanız, gelen her vatandaşa da o şekilde muamele etmelisiniz. Yapabileceğiniz yasal olan ve takdir yetkiniz içindeki bütün imkanları kullanın. Çünkü biz sadece devleti korumak için burada değiliz. Vatandaşımızın sorununu çözdüğümüz ölçüde biz devletimizi koruyup yüceltebiliriz. O sebeple biz devlet memurları olarak kutsal bir emanet taşıyoruz. Bu emanet 412 bin kişinin emanetidir. Biz burada vatandaşımızın sorunlarını çözmek üzere varız, ötelemek veya ihmal etmek için değil. Vatandaşa efendilik yapıp itmek, kalkmak için değil. Hazreti Ömer'in "bir koyunu kurt kapsa bundan kendimi sorumlu tutarım" dediği anlayış bizim anlayışımızdır" dedi.
"RAHAT ETMEK İÇİN DEĞİL, RAHAT ETTİRMEK İÇİN GÖREVLENDİRİLMİŞİZ"
Devlet memurlarının kendilerini millete adanmış insanlar olarak görmeleri gerektiğini kaydeden Yavuz, "Vatandaşımızın sorunu benim sorunumdur, onun şikayeti benim şikayetimdir" anlayışında hareket edilmesi gerektiğini söyledi. Memurların vatandaşa tepeden bakan, onları küçümseyen insanlardan olmaması gerektiğini kaydeden Yavuz, "Bizim genel anlayışımız, kimilerinin kimi olmak, bazen avantaj sağlayabilir ama kimsesizlerin kimi olmak her zaman avantaj sağladığı yönündedir. Biz istiyoruz ki bütün kurumlarımız vatandaşlarımızın sorunlarına odaklansın ve vatandaşlarımızın sorunlarını çözsünler. Eğer insanlar meslek seçerken memlekete faydalı olmak, insanlara faydalı olup yardımcı olmak, "ülkemi kalkındırıp yüceltmek istiyorum" diyorsa, o zaman doğru bir anlayışla hareket ediyorlardır. Ama rahat etmek için meslek seçiyorlarsa eğer o zaman hizmet edilen insanlar rahatsız olur. O sebeple kamu görevlilerinin rahat etmek üzere bir sistem kurmaları yanlıştır. Biz rahat etmek üzere değil, rahat ettirmek üzere görev yapan bir zihniyeti benimsememiz gerekir" şeklinde konuştu.
