• BIST 9891.05
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 23 °C
  • İzmir 19 °C

Tedavinin İlacı Kendi Kanınızda Saklı

Tedavinin İlacı Kendi Kanınızda Saklı
Özel Eskişehir TSG Anadolu Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Vedat Altuntaş, Platelet Rich Plasma (PRP), uygulamasıyla hastayı kendi kanıyla...

Özel Eskişehir TSG Anadolu Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Vedat Altuntaş, Platelet Rich Plasma (PRP), uygulamasıyla hastayı kendi kanıyla tedavi ettiklerini söyledi.

Bir hastanın kendi kanıyla tedavi edilebildiği yöntemi olan Platelet Rich Plasma (PRP), hakkında konuşan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Vedat Altuntaş, PRP uygulamasını Eskişehir'de ilk uygulayan hekimler arasında olduğunu ifade etti. Altuntaş, uygulanan tedavi yönteminin tanımı ve faydaları hakkında "Platelet yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulaması adı verilen tedavi yönteminin ismidir. Hastalardan alınan kan, ayrıştırma işlemi uygulandıktan sonra kırmızı kan hücrelerini beyaz hücrelerden ve plazmadan ayrıştırılır. Bu plazma bir kez elde edildikten sonra hastanın çeşitli bölgelerine farklı yollarla enjekte edilebilmektedir. Bu uygulamayı bundan 3 yıl önce başladım. Plateletler veya diğer adıyla trombositler vücudumuzdaki hasarlı dokuların onarımını ve doğal hallerine dönmelerini sağlamak için gerekli olan faktörleri yapısında barındıran kan pulcukları olarak da bilinen yapılardır. Dokularımızda herhangi bir hasar oluştuğunda, kanımız plateletleri bu dokuya toplayarak bir onarım süreci başlatır hızlandırır. Uyuyan kök hücrelerini uyarır" diye konuştu.

"HASAR GÖRMÜŞ DOKULAR UYARILARAK YENİLENİR"

PRP uygulamasıyla hasar gören dokuların yenilendiğini ifade eden Dr. Vedat Altuntaş, "PRP uygulamasının amacı ise bu hedef dokuya kan dolaşımı ile taşınabilecek olan çok daha fazla sayıda plateleti verebilmektir. PRP ile elde edilen plateletlerin yoğunluğu kandakinden 4-10 kat fazladır. Böylece yaşlı ve hasar görmüş dokular uyarılarak yenilenir, böylece yeni bir doku üretmek üzere biyolojik uyarılma başlar. Hastanın kendi kanının işlemden geçirilip hastaya tekrar verilmesi güvenilir bir uygulamadır. Bu işlemler steril ve kapalı bir kit yardımıyla yapılmaktadır yani dışarıdan da bir bulaşma riski yoktur" dedi.

"BİR ÇOK HASTALIKTA OLUMLU SONUÇ ALIYORUZ"

Uygulanan tedavinin bir çok hastalıkta olumlu sonuç verdiğini ve riski ile yan etkisinin olmadığını sözlerine ekleyen Altuntaş, tedavi hakkında sözlerine şöyle devam etti:

"Akut/kronik,ligament ve tendon yaralanmaları,kronik tendinopatiler ve entezitler, Akut/kronik kas yırtıkları, kıkırdak ve kemik hastalıkları, iyileşmeyen yaralarda,açık yaralarda bacak ülserleri, yatak yaraları, yanıklar, çene implantlarında ve eklem tedavileri gibi daha birçok alanlarda kullanılabilir. Ayrıca PRP cilt gençleştirme, saç dökülmesini önleme ve saçların daha güçlü büyümesini ve uzamasını sağlamak amacıyla dermatolojide kullanılmaktadır. Uygulamanın yapılacağı kişiden 10-20 mililitre kan alınır, sanrifüj cihazında plateletleri ayrıştırılır. Ayrıştırılan plateletler kitteki tüpün içerisinde yoğunlaşıp birikir ve PRP denilen bir kan ürünü ortaya çıkar. Bu ürün enjeksiyon, dolgu veya mezoterapi gibi yollarla dokuya uygulanır. Daha çok, boyun, sırt, bel bölgesine, omuz, dirsek, el, el bileği, kalça, diz, ayak bileği eklemlerine uygulanır."

"HASTALIKLARDA 3 DOZ PRP'İN YAPILMASI YAKLAŞIK YÜZDE 80 İYİLEŞMEYE NEDEN OLUYOR"

Tedavi süresi hakkında konuşan Altuntaş, "Bazen 1 doz iyileşmede yeterli oluyor, bazense 3 doza kadar ihtiyaç duyulabiliyor. Hastalarımız ciddi fayda görüyor. 3 hafta arayla 3 doz idealidir. Ama 1 doz ile de hastalar fayda görüyor. 3 doz uygulandığında hastalıklarda yaklaşık yüzde 80 iyileşme görülüyor. O Yüzden ben hastalarıma erken aşamada ise, fazla ilerlemedi ise bunu öneriyorum. Hastalık çok ilerlediği zaman zaten eklem kıkırdağı kalmamış oluyor. Hastalığın ilerlemesi demek kıkırdağın tamamen aşınması, sürtünmesi demek. Biz bu tedavi ile ölü hücreleri uyandırıyoruz. Ancak orada doku kalmamış, hücre tamamen bitmiş ise eklemde ne yapsak boş. Hastalığın ilk evrelerindeki hastalarıma öneriyorum ve yapıyorum. Kısa ürede tedaviye yanıt alıyoruz. Her şeyden önce cerrahiden kurtarabiliyor. Cerrahisiz ne yapılması gerekiyorsa biz hekim olarak onu yapmaya çalışıyoruz" dedi.

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim