• BIST 9915.62
  • Altın 2440.177
  • Dolar 32.4575
  • Euro 34.7559
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 17 °C
  • İzmir 17 °C

Rüzgar Çetin, hakim karşısına çıktı

Rüzgar Çetin, hakim karşısına çıktı
Ekip aracına çarparak bir polisin ölümüne bir polisin de yaralanmasına neden olan yönetmen Sinan Çetin'in oğlu Rüzgar Çetin, hakim karşısına çıktı.

Ekip aracına çarparak bir polisin ölümüne bir polisin de yaralanmasına neden olan yönetmen Sinan Çetin'in oğlu Rüzgar Çetin, hakim karşısına çıktı. İfadelerin ardından mahkeme, delil durumu, kaçma şüphesi ve istenen cezayı göz önünde bulundurarak Çetin'in tutukluluk halinin devamına karar verdi.

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Rüzgar Çetin cezaevinden getirildi. Kazada ölen polis İsmet Fatih Alagöz'ün eşi Özlem Alagöz, eşinin fotoğrafı ve şapkasıyla salona geldi. Sinan Çetin ise duruşmaya katılmadı. Özlem Alagöz duruşma boyunca sanığa baktı. Sanık Çetin'in ise Alagöz'e bakmadığı gözlendi.

Savunmasını yapan Çetin, böyle şanssız ve acı bir kazaya neden olduğu için üzüntülü olduğunu söyledi. Kazadan sonra her gün rüya gördüğünü söyleyen Çetin, "Rüyamda İsmet Bey ailesine kavuşuyor. Ancak acıyla rüyadan uyanıyorum. Şu an tek isteğim ailesinin beni affetmesi. Başka bir şey elimden gelmiyor. Geçmişi düzeltmem mümkün değil." dedi.

Cezaevinde sevdiklerinden ayrı kalmanın ne kadar acı olduğunu öğrendiğini ifade eden Çetin, bir insanın ailesinden ayrı kalmasına sebep olduğu için üzgün olduğunu kaydetti.

Olay öncesinde yakınlarıyla yemek yediğini daha sonra arkadaşlarıyla buluştuğunu kaydeden Çetin, burada bir kadeh alkol aldığını, ikinci kadehi yarıda bıraktığını savundu. Araç kullanacağı için fazla alkol almadığını ileri süren Çetin, daha sonra aracıyla ayrıldığını belirtti.

Ortaköy'de caddede normal trafik hızında ilerlediğini anlatan Çetin, "Orta şerit zaman zaman ortak kullanıma açılmaktadır. Işıklı tabelalardan da anlaşılıyor. Önümdeki araç yavaş ilerliyordu. Önümdeki aracın önünün boş olduğunu gördüm. Önüne geçmek amacıyla orta şeride geçmek için hızlandım. Orta şeride geçer geçmez aracım kaydı ve kontrolden çıktı. En soldaki şeritte polis aracıyla çarpıştım." diye konuştu.

Mahkeme başkanı, olaydan sonra alkol metreye üflemeyi neden reddettiğini sordu. Çetin de "Hastaneye gitmek istemiştim o nedenle" dedi.

Başkanın, hastane raporuna göre 0,902 promil alkollü çıktığını hatırlatması üzerine Çetin, "Bence bu oran yüksek. Yasal sınırın üzerinde olduğumu düşünmüyorum. Alkolün tesiri altında değildim." cevabını verdi.

Bilirkişi raporunda hızlı olduğu, ihlal yaptığı, bu nedenle asli kusurlu gösterildiği sorulan Çetin, hızlı olmadığını ileri sürdü.

Çetin'in ardından ölen polisin eşi Özlem Alagöz'e söz hakkı verildi. Şikayetçi olduğunu belirten Alagöz, "Adaletli şekilde örnek dava olması için uğraşacağım. Mahkemenin adaletine Allah'ın adaletine güveniyorum. İsmet eşimdi, 2 çocuğumun babasıydı. Sanık, insanın sevdiklerinden ayrı kalmasının ne kadar acı olduğunu öğrendiğini söyledi. Öğrenemedi. Eşim toprağın altına girdi. 3 aydır acılar çekiyorum. Çocuklarım babalarını soruyor. Ömür boyu sevdiğimizden ayrıyız." ifadelerini kullandı.

Duruşmada daha sonra tanıklar dinlendi. Taksi şoförü Semih Ramazan Çelik, sağ şeritte ilerlerken arkadan gelen aracın kendisine selektör yaptığını anlattı. Önünde büyük bir araç olduğunu ve hızlarının 40 km civarında olduğunu söyleyen Çelik, daha sonra arkasındaki aracın orta şeride geçtiğini ardından da kaza meydana geldiğini ifade etti. Önündeki büyük araç nedeniyle kaza anını göremediğini belirten Çelik, Çetin'in hızının 60-70 km civarında olduğunu tahmin ettiğini söyledi.

Mahkeme başkanı, Çelik'e emniyet ifadesinde arkasından zik zak çizerek bir aracın hızla geldiğini söylediğini hatırlattı. Tanık Çelik, böyle bir ifade kullanmadığını savundu. Mahkemede anlattığı şekilde emniyette ifade verdiğini söyleyen Çelik'e emniyet tutanağındaki imzası gösterildi. Çelik söz konusu imzanın kendisine ait olmadığını belirtti. Çelik'in imza örneği verebileceğini söylemesi üzerine imza örnekleri alındı ve dosyaya kondu.

Tanık Erdal Oğuz da ticari taksi şoförü olduğunu, sahil yolunda ilerlerken lüks marka bir cipin kendisini solladığını ve makas atarak ilerlediğini aktardı. Daha önce böyle lüks bir araç görmediği için dikkatini çektiğini söyleyen Oğuz, 3-4 kilometre sonra bu araca benzer aracın kaza yaptığını gördüğünü kaydetti. Hızının 50 km civarında olduğunu ifade eden tanık, cipin hızının ise tahminine göre, 60-70 km civarında olduğunu söyledi.

Tanığın bu ifadeleri üzerine mahkeme başkanı, Çetin'e bu yönden gelenin kendisi olup olmadığını sordu. Çetin de o yönden geldiğini belirtti. Makas attığı iddiası sorulan Çetin, "Makas nedir bilmiyorum" dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, "İstanbul'da yaşayan biri olarak makas atmak nedir bilmiyor musun? Araçları sağlı sollu olarak geçmek." diye konuştu. Çetin de makas atmadığını, normal şekilde araç kullandığını savundu.

Çetin'in avukatları ise bilinçli taksirden dava açıldığını ancak olayın normal taksir olduğunu savundu. Avukatlar, alkol ve hız konusunda teknik ve bilimsel tespit yapılmadığını ileri sürdü. Polislerin emniyet kemeri takmadıklarını da belirten Çetin'in avukatları, müvekkilinin aileye mektup yazdığını, görüşmek ve helalleşmek çabasında olduğunu söyledi. Avukatlar, adli kontrol uygulanarak Çetin'in tahliye edilmesi talebinde bulundu.

İfadelerin ardından mahkeme ara kararlarını açıkladı. Mahkeme, delil durumu, kaçma şüphesi ve istenen cezayı göz önünde bulundurarak Çetin'in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Polislerin ailelerinin ve avukatlarının katılma talebini kabul eden mahkeme, dosyadaki görüntülerin Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek kaza anında aracın hızının tespit edilmesini istedi. Mahkeme, Adli Tıp'tan gelecek bu raporla birlikte dosyanın Trafik İhtisas Dairesi'ne gönderilerek sanığın kusur durumuna ilişkin rapor istenmesine karar verdi. Duruşma ertelendi.

Duruşma sonrasında Özlem Alagöz ve avukatları basın açıklaması yaptı. Çetin'in rüyasında gördüğü şeklindeki ifadesi hatırlatılan Alagöz, "Kendisi sadece rüya görmüş üzülmüş. Ben o rüyayı yaşıyorum, ağlıyorum, üzülüyorum. Yani orada Rüzgar yanlış şekilde vicdana dokunmaya çalıştı. Biz bu olayı yaşıyoruz, en acı halini yaşıyoruz. Bir aile dağıldı, bir yuva yıkıldı. O yüzden bunu hissetmek değil yaşamak lazım. Kendi bizim yaşadıklarımızı yaşarsa elbetteki bizi anlayacaktır, inşallah." dedi.

Kendilerine teklif yapılıp yapılmadığı sorulan Alagöz, "Hayır yapılmadı, istemiyoruz da. Kabul de etmiyoruz, yapmasınlar da. Ben kabul etmiyorum. Ben davamın arkasındayım. Taziye de benim kocamı geri getirmez, yapılacak teklifler de geri getirmez. Yapmasınlar da zaten. Artık bu iş burada bitti. Artık hukuki süreç var hukuki süreçten devam edeceğiz." cevabını verdi.

Alagöz'ün avukatı da, "Baş sağlığı için aracı kılındı ama Özlem Hanım kabul etmedi." diye konuştu.

'İçerideki halinizde güvenmemezlik, inanmamazlık da vardı. Bazı şeyler sahte mi geliyordu size?" şeklideki soruya Alagöz, "Tabi ki sahte geliyor. Çünkü ben eşimi kaybetmişim acısını yaşıyorum. Sanki birileri ona anlatmış şunları şunları söyle, bunları bunları yap. O şekilde çok güzel tiyatrosunu yaptı." cevabını verdi.

'Samimiyete güvenseydiniz farklı yerde olabilir miydi şu anda?" sorusu üzerine de Alagöz, "Samimiyetine güvenmiyorum. Çünkü ortada kamera kayıtları, alkol var. Ortada süratle ekip arabasının üzerine sürme var. Burada samimiyete inanmıyorum. Kaza olabilir. Kader ve kaza Allah'tan gelir. Allah'ın yaptığı her şeye razıyız ama kulun yaptığı hiçbir şeye razı değiliz." diye konuştu.

Ortaköy'de meydana gelen kazada Rüzgar Çetin'in kullandığı lüks jip polis aracına çarpmıştı. Kazada polis memuru İsmet Fatih Alagöz ölürken Emre Tetik ise ağır yaralanmıştı. Çetin hakkında bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne bir kişinin de yaralanmasına neden olmaktan 22,5 yıla kadar hapis talebiyle dava açılmıştı.

Cihan

Rüzgar Çetin, hakim karşısına çıktı

Rüzgar Çetin, hakim karşısına çıktı

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim