AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Recep Akdağ, Avrupa'nın Türkiye'deki terör olaylarına tepkisiz kalmasını eleştirdi. Akdağ, "Terör çok ciddi bir insanlık suçu ve tam anlamıyla zulmün kendisi. Avrupalı dostlarımızın zaman zaman kendi ülkelerindeki teröre karşı tutundukları tavrı, Türkiye'deki terör gruplarına da ya da başka ülkelerdeki terör gruplarına takınmadıklarını görüyoruz." dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Recep Akdağ, Beşiktaş'daki Mabeyn Köşkü'nde düzenlenen "Sosyal rehabilitasyon süreçleri ve terör" konulu çalıştaya katıldı. Çalıştaya, Akdağ'ın yanı sıra akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve basın mensupları katıldı.
Terör konusu ülkemiz vatandaşlarının ve memleketimizin öncelikli meselesi olarak düşündüğü birinci konu olduğunu kaydeden Akdağ, "Yaptığımız bütün araştırmalarda bu sonucu alıyoruz. Elbette hem partimiz hem de hükümetimiz terörün bütün cihetleriyle ne şekilde terörle mücadele edilebileceği konusuna çok ciddi ağırlık vermektedir. Bu çalıştayda düşüncelerimizin sonucudur." ifadesini kullandı.
Akdağ, konuşmasına şöyle devam etti: "Meselenin sadece silahlı şiddet kuruluşlarına karşı bir mücadele olmadığını çok iyi biliyoruz. Çokca konuşuluyor ama sosyal boyutlarına, yaşanan travmaların gerek bölgedeki vatandaşların doğrudan yaşadığı travmalar gerekse 80 milyon Türk milletinin terörden dolayı duyduğu güvenlik kaygılarının giderilmesi için neler yapabiliriz? Bunların üzerinde ısrarla duruyoruz. Ar-Ge birim başkanlığıyla birlikte bir politika laboratuvarı oluşturulmuş bulunmaktayız."
"AVRUPA'DA YAŞANAN TERÖRE KARŞI TUTUMLARI İLE TÜRKİYE'DE TERÖR GRUPLARINA KARŞI AYNI TUTUMU TAKINMIYOR"
Yaşanan hadiseler lanetle anılacak hadiseler olduğunu vurgulayan Akdağ, "Hem üzülüyoruz hem de bu olayların müsebbiplerini doğrudan ve arkasında her kim varsa onları da lanetle kınıyoruz. Gerçekten terör; çok ciddi bir insanlık suçu, tam anlamıyla zulmün kendisi."
şeklinde konuştu.
En sonuncusunun Pakistan'da yaşandığını ifade eden Akdağ, şöyle devam etti: "Ondan önce Belçika'da yaşandı. Kendi ülkemizde yaşananlar. İstanbul'da, Anraka'da yaşananlar ve daha önce Diyarbakır'da, Suruç'ta yaşananlar, farklı örgütler tarafından sebep olunmuş olsa da sonuç itibariyle insana, bireye, aileye, topluma, bütün insanlığa yönelmiş ciddi bir suçtur. Hepimiz bu lanetlemeyi samimiyetle ve ortak bir biçimde örgüt ayırmadan içtenlikle yapmalıyız. Bu hususta Türkiye olarak Avrupa'da en ziyade mağdur olmuş ülkeyiz. Yıllardır Türkiye terörü yaşıyor. Avrupalı dostlarımızın zaman zaman kendi ülkelerindeki teröre karşı tutundukları tavrı, Türkiye'deki terör gruplarına da ya da başka ülkelerdeki terör gruplarına takınmadıklarını görüyoruz. Bu gerçekten üzücü. Yıllardır hep söylüyoruz; terör nereden gelirse gelsin hangi amaca yönelik ifade ederse etsin terör bir gruptan diğer bir gruba ayırt edilemeyecek ağır bir insanlık suçu, ağır bir zulüm. Bundan kendisini azade edebilecek bir toplum ve grup da yok. Bunu dünyada hiçbir ülke söyleyemez ve söyleyemiyor. Tamamen global bir büyük tehlike. Geleceğe yönelik bir tehlike değil, heran başımıza gelebilecek bir tehlike. Bu itibarla teröre karşı tavırda ortak hareket etmek gerekiyor. Mutlaka bu meseleyi insanlığın bir meselesi olarak ele almalıyız."Cihan
