• BIST 10276.88
  • Altın 2390.367
  • Dolar 32.335
  • Euro 34.7427
  • İstanbul 13 °C
  • Ankara 13 °C
  • İzmir 18 °C

Prof. Dr. Aydın: “Epilepsi Toplumumuzda Yanlış Biliniyor”

Prof. Dr. Aydın: “Epilepsi Toplumumuzda Yanlış Biliniyor”
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı Başkanı ve Türkiye Çocuk Nörolojisi Derneği Başkanı Prof.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı Başkanı ve Türkiye Çocuk Nörolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Kürşad Aydın, halk arasında sara olarak bilinen epilepsinin toplum tarafından yanlış bilindiğini ve tedavisi olmayan hastalıklar arasında düşünüldüğünü belirterek, "Epilepsili çocukların yüzde 70-80'i, bazı epilepsi türlerinin ise yüzde 100'e yakını tam olarak iyileşmektedir" dedi.

Halk arasında sara olarak da ifade edilen epilepsi tedavi edilebilir olmasına rağmen korkulan ve tedavisi olmadığı düşünülen hastalıklar içinde yer alıyor. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı Başkanı ve Türkiye Çocuk Nörolojisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Kürşad Aydın, epilepsinin toplumda yanlış bilindiğini belirterek, genel olarak epilepsili çocukların yüzde 70-80'inin, bazı epilepsi türlerinin ise yüzde 100'e yakınının tam olarak iyileştiğini ve 2-4 yıllık tedavi süresinin ardından çocukların hayat kalitesinde bozulma olmadan yaşantılarına devam edeceğini ifade etti. Aydın, hastalığın hurafelerden kaynaklı cinlerle ilişkilendirildiğini de belirterek, epilepsinin bir ruh hastalığı veya delilik olmadığına dikkat çekti. Epilepsinin beyindeki elektriksel boşalımlar sonucu ortaya çıkan geçici nörolojik bulguların görüldüğü bir hastalık olduğunu bildiren Prof. Dr. Aydın, nöbetler halinde gelen bilinç değişikliği, kısa süreli dalma, boş bakma, bayılma, yüzde, kollarda veya bacaklarda kasılma, dişlerde kilitlenme, gözlerde kayma, ağızda köpürme ve idrar kaçırma gibi bulgularla kendini gösterdiğini kaydetti. Aydın, hastalığın bulaşıcı olmadığını ve başkaları için de tehlikeli ve zararlı olmadığını belirterek, epilepsinin sık görülen bir rahatsızlık olduğuna da dikkat çekti.

"ATEŞLİ HASTALIK SIRASINDA YAŞANAN NÖBET EPİLEPSİ DEĞİL"

Pek çok nedene bağlı olarak gelişen epilepsi hastalığının sıklıkla genetik nedenlerden kaynaklandığını kaydeden Aydın, yüksek ateş, enfeksiyonlar, kafa travması, zehirlenme, kist, tümör, kanama ve beyinin gelişim kusurları gibi pek çok nedene bağlı olarak epilepsi gelişebilse de hastaların yüzde 50-60'ında nedenin genetik olduğunu ifade etti. Ateşli hastalık sırasında görülen nöbetlerin ise epilepsi kabul edilmediğini ve çoğu kez tedavi gerektirmediğini belirten Aydın, pek çok türü olan epilepsi tanısının kolay olmadığını kaydetti. Aydın, "Uzun süre aç kalmak, stres, uykusuz kalmak, alkol, kahve ve kola gibi içecekler epilepsiye yatkınlığı olan çocukların nöbet geçirmesini kolaylaştırabilir" dedi.

Bilgisayar ve televizyon gibi parlak ışık saçan cihazlara dikkat edilmesi gerektiğini fakat tüm epilepsili çocuklara yasaklamanın doğru ve gerekli olmadığını söyleyen Aydın, ışığa duyarlı epilepsisi olan çocuklarda nöbete sebep olacağından bu duruma dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

"EPİLEPSİNİN İLACI VAR"

Epilepsi tedavisinde kullanılan etkili ilaçların 100 yıldan fazla süredir bilindiğini söyleyen Aydın, son 20 yılda çok önemli, etkili ve yan etkileri az olan ilaçlar keşfedildiğini ifade etti. "Bu ilaçlar sayesinde epilepsi hastalarının yüzde 70-80'i tam olarak iyileşmektedir" diyen Prof. Dr. Aydın, geliştirilmekte olan ve yakın zamanda Türkiye" de kullanıma girecek olan yeni ilaçların da bulunduğunu kaydetti. Epilepsi için ameliyatın da mümkün olduğunu belirten Aydın, ilaç tedavisine cevap alınamayan ve ameliyata uygun olmayan hastalarda ise epilepsi pilinin tercih edilebileceğini söyledi. Yüksek oranda yağ, çok düşük oranda karbonhidrat içeriğine sahip olan ketojenik diyetin seçilmiş bazı epilepsi hastaları için umut verici olabildiğini bildiren Aydın, bu yöntemi uygulamak zahmetli olduğu için öncelikli olarak diğer tedavilerin uygulanması gerektiğini ve bu yöntemlerden cevap alınamadıysa bu tedaviye başvurulabileceğini ifade etti.

"EPİLEPSİLİ ÇOCUK YAŞANTISINA DEVAM EDEBİLİR"

Aydın şunları kaydetti:

"İlaç tedavisi ile nöbetleri kontrol altına alınan çocukların günlük aktivitelerine devam etmelerinde, kreş-anaokulu veya okula gitmelerinde, okul spor faaliyetlerine ve laboratuvar çalışmalarına katılmalarında herhangi bir sakınca yoktur. Yüzme ve bisiklet gibi tehlikeli olabilecek sporların nöbet kontrolü sağlandıktan sonra ve gözetim altında yapılması gerekir. Yine epilepsili çocukların yaşıtlarıyla birlikte normal okullarda eğitimlerini başarıyla tamamlayabilir. Epilepsili çocukların diğer çocuklarla arkadaşlık etmesinde, oyun oynamasında her iki taraf açısından da bir sakınca yoktur."

"NÖBET ANINDA YAN YATIRIN"

Nöbetlerin genellikle birkaç dakika içerisinde kendiliğinden durduğunu kaydeden Aydın, yapılması gerekenlerle ilgili, "Nöbet geçiren birini gördüğümüzde panik yapmadan nöbet esnasında kafasını sert yerlere çarparak kendine zarar vermesini, dilini ısırmasını engelleyin. Sert olmayan düz bir zemine yan yatırarak solunum yolunu açık tutmaya çalışın ve ağızda köpürme ve kusma varsa temizleyin. Eğer nöbet 2-4 dakika içinde sonlanmadıysa 112'yi arayarak en uygun sağlık merkezine ulaştırmaya çalışın" ifadelerini kullandı.

Halk arasında yaygın olarak uygulanan kasılmayı engellemek için sıkıca tutmanın, yüze su veya kolonya dökmenin, alkol veya soğan koklatmanın hiçbir yararının olmadığını ve bir şey içirmeye çalışmanın ise çok tehlikeli olup akciğerlere kaçmasına ve ölüme dahi sebep olabileceğini anlatan Aydın, "Nöbet sırasında ise çocuğu musluğun altına tutmak veya soğuk duş aldırmanın faydası yoktur. Özellikle ateşli nöbet geçiren çocuklarda soğuk duş vücudun dış kısımlarını hızla soğutmakta, beyine daha fazla kan gitmesine ve beyindeki ateşin daha da yükselmesine neden olarak nöbet için daha zararlı olabilmektedir. Buna karşılık nöbet yokken ateşli çocuğa ılık duş aldırmak yararlı olabilir" diye konuştu.

Kaynak: Haber Kaynağı
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim