İmza töreninde konuşan Asbaşkan Ali Kemal Başaran, "Özer'in gelişi benim için önemli. Özer'in annesi, aynı mahalleden arkadaşım. Ayrıca dayısı da Trabzonsporlu Lemi'dir. Lemi takdir ettiğim bir insandır. Özer de onun yeğenidir ve ona mutlaka benzer. Ankaraspor'dan beri tanıdığım ve çok beğendiğim bir oyuncu. Fenerbahçe, Kasımpaşa sonra da Trabzonspor'a geldi. Başarılı olacağına inanıyorum. Burası onun vatanı. Yüreğiyle oynayacaktır. Bu transferden dolayı mutluluklar diliyorum. En güzel günlerini burada yaşamasını umuyorum" dedi.
"TRABZONSPORLU OLDUĞUMU HERKES BENDEN İYİ BİLİYOR"
27 yaşındaki orta saha oyuncusu, Trabzonspor'da olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu vurgulayarak, "Doğal konuşacağım. Çünkü çok farklı duygular yaşıyorum. Bir yandan çok mutluyum, bir yandan ben Trabzonsporluyum. Bunu herkes benden çok daha iyi biliyor. Biz Trabzonsporlular çok fanatiğiz. Buraya gelmem bugüne kısmetmiş, bugüne nasipmiş. Çok heyecanlıyım, çok da mutluyum. İnşallah futbol hayatımın en verimli ve en başarılı yıllarını burada geçirmeyi Allah bana nasip eder. Transferimde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Başkanımız İbrahim Hacıosmanoğlu'na ve beni sevdiğim bu renge kavuşturanlara, Allah'ıma bin şükürler olsun. Fazla da konuşmak istemiyorum. İnşallah sahada hünerlerimi gösterip bunu kanıtlarım" ifadelerini kullandı.
"EKMEK YEDİĞİM KABA TÜKÜRMEM"
17 yaşında Trabzonspor ile antrenmana çıktığını hatırlatan Özer Hurmacı, "Yüzünde sivilceler olan bir insan olarak bonservisimle Trabzon'a geldim, oynamak için geldim. Antrenmanlara çıktım ancak daha sonra tekrar Almanya'ya döndüm. Ankaraspor'a geldim. 5 yıl boyunca orada oynadım ve verdiğim her röportajda Trabzonspor'da oynamak istediğimi söyledim. Nasip olmadı, kısmet olmadı. O zamanki Ankaragücü başkanımız Melih Gökçek'ti. Üç yıl üst üste transfer görüşmemiz oldu kendisiyle. Her seferinde bana hangi takıma gitmek istediğimi sorduklarında 'Trabzonspor' dedim. Ankaraspor'daki son yılımda çok başarılı bir pozisyona geldiğimde ve değerim yükseldiğinde Fenerbahçe beni transfer etti. Ben ekmek yediğim kaba pislemem. Trabzonlu bir delikanlıya yakışmaz. Orada çok iyi arkadaşlarım oldu ve vefa borcum olan Aykut Kocaman var. Ama bunların hepsi geçmişte kaldı. Gerçek olan şu ki; sevdiğim ve tuttuğum kulüpteyim. Tek derdim ve tek amacım bu. İnşallah bunlar konuşulur ve geçmişimde sürekli deşilmez ve bu sorularla karşı karşıya kalmam" şeklinde konuştu.
