CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, dün meclis genel kurulunda yaşanan tartışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın CHP'nin angajman kurallarını ihlal ettiğinden kendisine misli ile cevap verdiklerini belirten Özel, "Bundan sonra da böyle olacak. Dün Şamil Tayyar'a kürsüden söylediğimiz hiçbir sözün metin yazarı biz değiliz. Şamil Tayyar, Eren Erdem'e ne söylediyse onu söyledik. Bir ton üstü ile söyledik. CHP'nin angajman kurallarını ihlal eden Şamil Tayyar'a misli ile cevap verdik. Grubumuzun alanına müdahale edenlere kürsüdeki hatibimize fiili taarruzda bulunanlara milletvekilimize hakaret edenlere CHP'nin cevabı en az o sertlikte olacaktır." diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Manisa Milletvekili Özgür Özel, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) basın toplantısı düzenledi.
Özel açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Anayasa tartışmaları kapsamında CHP masaya yeniden oturacak mı?" sorusuna Özel, şu cevabı verdi: "Bir masaya oturabiliriz ama oturacağımız masa o masa olmaz. CHP başkanlık sistemini dayatan ve darbe anayasanı ve darbe anayasası sonrası bağımsız olarak çıkmış antidemokratik yasaların başta basın özgürlüğü, kişilerin ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğü olmak üzere özgürlük alanını daraltan yol temizliğini yapma iradesini göstermeyen bunları göstermeyen bir Meclisin özgürlükçü demokratik sivil bir anayasa yapması tartışmalı olacağı için CHP darbe hukukundan arınmayı kabul etmeyen başkanlık sistemini dayatan iktidar partisinin tutumundan dolayı kendi pozisyonunu tarif etti ve masayı bizatihi meclis başkanı kendisi dağıttı. Biz meclis başkanının illada başkanlık yoksa dağıtırım bu masayı diye dağıttığı o masaya bir daha oturmayız. Ama bir masaya otururuz. Parlamenter sistemi esas alan özgürlükleri genişleten, yasakları kaldıran toplumu demokratikleştiren devleti hukuk devleti çizgisine çeken bir anayasa yapılacaksa ve ona uyumlu yasalar yapılacaksa bu düşüncelerle çelişen yasalar temizlenecekse o masaya ilk önce oturur sonuç almadan da oradan kalkmayız. Ama sarayın istediğine göre onun tarifine göre bir başkanlık yemeğini pişirip servis edecek bir masada ne aşçı oluruz nede o yemeği bir an önce pişirip saraya servis etmek için koşturmak isteyen meclis başkanının bu tutumuna seyirci kalırız. o masayı meclis başkanı dağıttı o masanın bir daha kurulması mümkün değil. yeni bir masa kurulabilir. o masadaki temel şartımız özgürlük demokrasi ve sonuna kadar parlamenter sistemdir."
AÇIKTA YAPILAN KUSURUN TENHADA ÖZRÜ OLMAZ
Başka bir gazetecinin, "Yeniden anayasa masasına dönülmesi için Başbakan ve Meclis Başkanından çağrılar vardı. Size gelen resmi bir çağrı var mı cevabınız ne olur?" sorusu üzerine Özel, şöyle konuştu: "Resmi bir çağrı gelirse resmi bir yanıt vereceğiz. Başta ortaya koyduğumuz tüm koşulların anayasanın ilk 4 maddesi, parlamenter sistem ve darbe hukukundan arınmak için ortak çalışmanın karşılık bulacağı her masaya ilk oturan CHP olur. Ama başkanlık sistemini dayatıp masayı devirenler şimdi başka mecralardan gayrı resmi mecralardan çağrılar yapıyorlar. Resmi bir talep gelmesi lazım. Talebin sınırları çerçevesi ortada. yetkili kurullarımız görüşüp cevap verir. Yetkili kurullarımız bu konuyu bir çağrı gelirse nasıl davranacaklarını prensipte belirlediler. Onun dışında böyle alternatif kanalları doğru bulmayız. Meclis başkanına şunu söylüyoruz. "Açıkta yapılan kusurun tenhana özrü olmaz." Açıkta kameralar önünde demokrasiye karşı ağır bir kusur işledi. 550 milletvekili parlamenter sistem içinde görev yapmak için yetki aldık, 1 Kasım'da geldik birer yemin ettik. Hepimizin iradesi ve meclisin çoğunluk oyu ile de seçilmiş olsa hepimiz adıyla görev yapması gereken başkan parlamenter sisteme darbe yapmaya çalıştı. Bu ağır bir kusur. Bunu açıkta yaptı. Açıkta yaptığı kusuru alternatif kanallardan kelime oyunları ile, o ile, bu ile örtemez. Açıktaki kusurun tenhada özrü olmaz. Nerede işlediyse kusuru, çıkacak diyecek ki, "Biz CHP'nin masadan kalkma sürecinde ben meclis başkanı olarak bu süreci doğru yönetemedim. Parlamenter sistem hepimiz için esastır. Parlamenter sistem içinde bir anayasa için hep birlikte bu masaya birlikte oturalım" derse ve konuda resmi başvuru kendisi ve iktidardaki muhataplarımızdan gelirse hızla değerlendiririz. Ortaya koyduğumuz şartlar içinde cevabımız olumlu olur."
"Dün Meclis genel kurulunda yaşanan tartışma hakkında neler söylersiniz?" sorusunu Özel şu cevabı verdi; "Dün Meclis genel kurulunda Şamil Tayyar CHP'nin angajman kurallarını ihlal ettiğinden kendisine misli ile cevap verdik. Bundan sonra da böyle olacak. CHP'nin angajman kuralları kürsüdeki hatibimize, onu konuşturmamaya yönelik hele hele fiziki müdahaleye kimse kalkışamaz. Birinci kırmızı çizgimiz. İkincisi CHP'nin görev yaptığı alan ki tüm partiler için özel ve demokratik diyaloglar dışında özellikle gergin hallerde ihlal edilmemesi gereken kırmızı alandır. Mahrem alandır. Kimsenin oraya gelip vekillerimize müdahale etmesine asla izin vermeyiz. Grubumuzun başlangıç çizgisinden bu yana bilinçsizse kime saldırdığını bilmeden geçmeye çalışmak, itmek kakmak bizim kabul edebileceğimiz durum değildir. Üçüncüsü milletvekillerimizin söylemediği sözleri, atmadığı tweetleri, yapmadığı açıklamaları sadece akşam haber bültenlerinde tek yanlı verilirse bir algı oluşur diye çıkıp o kürsüden söyleyip onuda hakaretler ve iftiralarla dolduranlar o yaptıkları hakaretleri ve iftiralara misli ile karşılık alırlar. Dün Şamil Tayyar'a kürsüden söylediğimiz hiçbir sözün metin yazarı biz değiliz. Şamil Tayyar, Eren Erdem'e ne söylediyse onu söyledik. Bir ton üstü ile söyledik. CHP'nin angajman kurallarını ihlal eden Şamil Tayyar'a misli ile cevap verdik. Grubumuzun alanına müdahale edenlere, kürsüdeki hatibimize fiili taarruzda bulunanlara, milletvekilimize hakaret edenlere CHP'nin cevabı en az o sertlikte olacaktır. Bu 24. dönemden edindiğimiz bir tecrübedir. 24. dönemde kürsüye saldırıya sessiz kalan meclis idare amirleri ve meclis başkanvekilleri daha sonra o salonda burunların kırılmasına, kaburgaların kırılmasına, 6 metre aşağıdaki mermer merdivenlere yuvarlanıp omurilik zedelenmesine sebep olmuşlardı. Her şey kürsüye müdahale ile başlamıştı. O kürsü demokrasinin kürsüsüdür. Muhalefetin iktidar alanıdır. O kürsüye müdahale etmek, halk iradesine darbe yapmaya çalışmaktır, buna dün de izin vermedik, bundan sonra da izin vermeyeceğiz."
