Ordu Kadını Güçlendirme Derneği, Türkiye'deki aktif bireylerin, sivil toplum örgütlerinin ve platformların desteklenmesi amacıyla 2012 yılı sonlarında başlatılan "Sivil Düşün AB Programı Aktivist Desteği" almaya hak kazandı.
Sivil Düşün AB Programı Aktivist Desteği için Ocak ayında başvuruda bulunan Ordu Kadını Güçlendirme Derneği, 2016 yılının ilk ayında Sivil Düşün AB Programı Aktivist Desteği kapsamında "Altınordu'da Eşitlik Mahallelerden Başlıyor" isimli çalışmasıyla destek almaya hak kazandı.
Ordu Kadını Güçlendirme Derneği Başkanı Mihriban Yuva, destek almaya hak kazandıkları programın kadınlara yönelik olduğuna dikkat çekerek, ilk etapta Altınordu ilçesinde 2014 yerel seçimleriyle birlikte göreve başlayan 92 muhtarıyla "toplumsal cinsiyet eşitliği" çalışması yürüteceklerini söyledi.
MUHTARLARLA ORTAK ÇALIŞMA
Mihriban Yuva, "Bu çalışmaların akabinde muhtarlarımızla kendi mahallelerindeki kadınlarla farkındalık amaçlı mini çalıştaylar gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Mahallelerde temsilci ve lider rolünde olan muhtarların kadının insan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında farkındalıklarının yükseltilmesi, kadın ve insan haklarına daha duyarlı bir kültürün yerleştirilmesi amaçlanmaktadır. Özellikle mahallelerde kadınların yaşadıkları sorunlarla ilgili muhtarların hak temelli biçimde yol gösterici olmaları en temel amaçlarımızdan biridir" dedi.
"KARADENİZ'DE KADINA ŞİDDET VAR"
Kadına yönelik şiddetin en yaygın olduğu bölgelerden birinin Karadeniz Bölgesi olduğuna dikkat çeken Yuva, "Özellikle Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi'nde kadına yönelik şiddetin fazla olmasının en önemli nedenlerinden biri de tabandan genele yayılan toplumsal cinsiyet eşitsizliği sorunudur. Cinsiyet eşitsizliğinin en bariz göstergelerinden biri de nüfusu yaklaşık 200 bin olan Ordu'nun merkezi konumunda bulunan Altınordu ilçesi mahalle ve köylerinde okuma yazma bilmeyen kişi sayısının 24 bin olmasıdır. Tahmin edilebilir ki bu sayının büyük çoğunluğunu taşradaki kadınlar oluşturmaktadır. Ordu Kadını Güçlendirme Derneği olarak, cinsiyet eşitsizliği sorunun temel çözümünün tabandan yukarı başka bir deyişle yerelden genele bir dönüşümle gerçekleşeceğini düşünmekteyiz" diye konuştu.
"KADIN CİNAYETLERİ KANIKSANAMAZ"
Özellikle kadınlara ve kız çocuklarına yönelik cinsel, fiziksel, duygusal şiddetin yüksek bir ivme ile devam ettiği bugünlerde, bu tip farkındalık çalışmalarının bir gereklilik değil zorunluluk haline geldiğini belirten Yuva, "2015 yılında ülke genelinde 284 kadın, 2016'nın ilk ayında her gün bir kadından fazla olmak üzere 36 kadın cinayeti gerçekleşmiştir. Son günlerde ilimizde ve Kayseri'de yaşanan çocuk istismarı vakaları bizleri oldukça kaygılandırmaktadır. Özellikle toplumda bu vakaların kanıksanması, üstünün örtülmeye çalışılması buz dağının bir de görünmeyen kısmı olduğunu bize hatırlatmaktadır. Kanayan bu yaranın tedavi sürecinde dernek olarak üzerimize düşen görevi yerine getirmek amacıyla bu tip çalışmalar içinde her zaman bulunacağımızı belirtmek isteriz" şeklinde konuştu.
