• BIST 9876.07
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 23 °C
  • İzmir 19 °C

O baba konuştu

O baba konuştu
Acılı baba ise olayla ilgili konuştu: "Gece saat 24.00’e kadar bekledik, kimse gelmedi. Saat 02.00 gibi çocuğum kollarımda vefat etti."

Van Valisi olayda koordinasyon sıkıntısı yaşandığını söyleyerek, "Bizim çağrı merkezimize dört milyon 300 bin çağrı düşüyor, bunun 49 bini doğru çağrı' dedi.

Van’ın Gürpınar İlçesi’ne bağlı Yalınca Köyü’nün Çeli Mezrası’nda oturan Taş ailesi, rahatsızlanan 3 yaşındaki çocuğun yolların kapalı olması nedeniyle ölmesi ve babası tarafından sırtında taşınmasının yankıları sürüyor.
Van Valisi Aydın Nezih Doğan NTV'ye yaptığı açıklama, "Olayda koordinasyon sıkıntısı yaşandı. Bizim çağrı merkezimize dört milyon 300 bini çağrı düşüyor, bunun 49 bini doğru çağrı. Arkadaşlar Sanki her çağrıyı doğrulatma alışkanlığı kazanmışlar. bunun giderilmesi gerekiyor."1 Şubat tarihinde 15 bin çağrı 141 tanesi gerçek çağrı. Bu tip durumun bahanesi olamaz bunlar. Ama bu konuda da yurttaşlarımızın daha dikkatli davranmasını istiyoruz." açıklamasını yaptı.

Doğan şunları söyledi:

"Üç kurumumuzdan bahsettim. jandarma, il özel idaresi. Bu üç birimle ilgili soruşturma başlattık. sorguluyoruz. bunun hiçbir şekilde de devlet açısından izah edilemeyeceğini ifade ettim. Ama son tahlilde önümüzdeki dönemlerde de kış şartları nedeniyle oluşabilecek durumlar için, bu konuda bir önem arz ettiğini ifade etmeye çalıştım. Bu durum sonucun bahanesi sayılamaz. "

ACILI BABA KONUŞTU

Van’ın Gürpınar ilçesine bağlı Yalınca köyünün Çeli mezrasında cenazesi çuvalda taşınan 3 yaşındaki Muharrem Taş’ın ailesi taziyeleri kabul ediyor. Acılı baba ise olayla ilgili konuştu.
Vefat eden Muharrem Taş’ın babası Abdulmenav Taş, il merkezindeki Şabaniye Mahallesi’nde bulunan babasına ait evde taziyeleri kabul ediyor. Acısının çok büyük olduğunu ifade eden baba Taş, oğlunun saat 14.00 sıralarında rahatsızlandığını belirterek, "Öksürük başladı. Saat 17.00 sıralarında öksürük çoğaldı, nefes alamaz duruma geldi. Ben de saat 18.00-19.00 sularında Yalınca köyünde bulunan akrabama telefon açtım. Acele karakolu aramalarını isteyip, ’Ya helikopter göndersinler ya da yolları açsınlar, oğlum çok hasta, Van’a yetiştirelim’ dedim. Karakol komutanını aramış, karakol komutanı da 112, Karayolları kimi aramışsa artık bilmiyoruz. Biz de bekledik. Başka yerlere de haber vermedim. Sonra saat 19.30-20.00 arası bir daha aradık, bize, ’Tekrar bekleyin’ dediler. Gece saat 24.00’e kadar bekledik, kimse gelmedi. Saat 02.00 gibi çocuğum kollarımda vefat etti. Sonra Van’da bulunan ağabeyimi aradım ve onlar da yürüyerek 6 saate ancak köye vardılar. Ben de çocuğumun cenazesini çuvala koydum, sırtımızda Yalınca köye kadar geldik. Ertesi gün akşama kadar ancak vardık, orada ağabeyime ait arabayla Van’a getirdik. Yollar kapalıydı, kimse cenazeyi dahi almaya gelmedi” dedi.

"İMKANIM OLSA..."

Acılı baba, köyde yolların bir aydan fazladır kapalı olduğunu öne sürerek, “Ben orada çobanlık yapıyorum, imkansızlıktan orada yaşıyorum. İmkanım olsa oraya gider miydim? Çocuğumun ölmesine izin verir miydim?" diye konuştu.
Ölen çocuğun amcası olan Abdulkadir Taş ise, “Kardeşim bana, ‘Çocuğum öldü, gelin’ dedi. Ben de bize neden daha erken haber vermediğini sordum. O da karakol komutanını aradığını, onların da gelip kurtaracaklarını söylediğini anlattı. Saat 17.00’den gece 02.30’a kadar beklemiş, hiç kimse gitmemiş oraya. Aradan 6-7 saat geçmiş, kimse gitmemiş. Biz de gece 02.30’da Van’dan gittik ve sabaha karşı vardık Yalınca köyüne. Oradan 2-3 kişi de bize katıldı ve yaya olarak Çeli mecrasına 4-5 saat sonra ancak ulaştık. Biz gittik zaten orada kimse yoktu. Anası babası vardı, onlar da zaten perişan olmuştu. Biz de çocuğu çuvala koyduk, karda zor yürüyerek taşıdık. 10 dakika arayla değişerek sırtımızla Yalınca köyüne kadar geldik. Yalınca köyünden ne ambulans ne de başka bir araç geldi. Biz de kendi aracımızla Van’a getirdik. Defin işlemleri için karakola gittiğimizde, ondan sonra savcı otopsi için hastaneye götürttü. Biz sorumlulardan davacıyız” şeklinde konuştu.

ZATÜRREDEN ÖLMÜŞ

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan otopside, minik Muharrem’in zatürreden öldüğü saptandı.

Yetkililer minik çocuğun ölüm nedeninin Trabzon Adli Tıp Kurumu’na gönderilen örneklerin incelenmesinin ardından kesinleşeceğini söyledi.

ABLA HEMŞİRE OLMAK İSTİYOR

Eğitimine devam edebilmek için Van’daki amcası Abdurrahman Taş’ın evinde kalan 13 yaşındaki Remziye ise kardeşi Muharrem’in ölümünün şokunu yaşıyor. Remziye, hiç bir çocuğun ölmemesi için okuyup hemşire olmak istediğini belirterek "Kardeşimin ölümü hepimizi büyük bir acıya boğdu. Devlet zorluklar için vardır. Biz aradık, kimse bizimle ilgilenmedi. Sadece bizim değil, dünyada hiç kimsenin böyle acılar yaşamasını istemiyoruz. Ben okuyup hemşire olmak istiyorum. Bize el uzatan olmadı. Ama ben herkese el uzatacağım. Kimsenin çocuğunu bu şekilde ölmesini istemiyorum" diye konuştu.

MEZARLIKTA HÜZÜN

Minik Muharrem’in cenazesinin defnedildiği Şabaniye Mahallesi’ndeki mezarlıkta da hüzün vardı. Muharrem’in minik bedeninin toprağa gömüldüğü mezarlığı ziyaret eden amca Mehmet Ali Taş ile ortaokul öğrencisi olan ablası Remziye mezar başında dua okuyup gözyaşı döktü.

http://www.istanbulhaber.com

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim