Yaklaşık 14 yıl önce kurduğu atölyede hediyelik eşya ve oyuncak bebek üretimine başlayan Zahide Durmaz, çalışmalarında Güneydoğu'nun yöresel kıyafetlerini kullanıyor. Daha çok el yapımı bebeklere yönelen Durmaz, oyuncak bebeğe de ninesinin isminden esinlenerek "Besi" adını verdi. Kısa sürede Kültür ve Turizm Bakanlığının dikkatini çeken Durmaz, katıldığı yurt dışı fuarlarında Türkiye'nin tanıtımına katkı sağlıyor.
Durmaz, yaptığı açıklamada, yıllardır anneanesiyle yaşadığını beliterek, "Kendisinin bende emeği büyük. Yalnız yaşadığı için ailem beni onun yanına göndermişti. Uzun bir süre beraber kaldık. Beni o büyüttü. Vefat ettikten sonra açtığım atölyede yaptığım oyuncak bebeklere 'Besi' adını verdim" diye konuştu.
Ninesinin yöresel kıyafetler giydiğini anlatan Durmaz, oyuncak bebeklerde bölgenin kullandığı giyimlerden örnekler bulunduğunu ifade etti.
Oyuncak bebeklerin ahşap ve kumaşla hazırlandığını dile getiren Durmaz, şöyle konuştu:
"Bebeklerimizin el ve ayak kısımları ahşaptan oluşuyor. Ayrıca el dokuma ve ipek kumaş kullanıyorum. Aslında bölgenin giyim tarzını yansıtıyorum. Örneğin burada her bölgede farklı giyim tarzı var. Bebeğe baktığınız zaman hangi köye, ilçeye veya zengi mi fakir mi olduğu anlaşılıyor."
Çalışmalarının Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklendiğini anımsatan Durmaz, "Besi bebekleri dünyaya tanıtıyoruz. Geçen ay Paris'e gittik. Bu ay inşalllah Japonya'da olacağız. Bu değerlerimizi yurt dışına taşımayı amaçlıyorum" diye konuştu.
Durmaz, oyuncak bebeklerin bazı üniversitelerde tez konusu olduğunun altını çizdi.
Bebeklerin taşıdığı anlam itibariyle dünyada önemsendiğini vurgulayan Durmaz, "ABD'deki bir üniversitede master konusu oldu. Ülkemizdeki üniversitelerde sınav sorusu olarak karşımıza çıktı. Dolayısıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı yaptığım çalışmayı önemsiyor. Kentimizi ve ülkemizi fuar ve festivallerde tanıtıyorum" diye konuştu.
