• BIST 9938.67
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 28 °C
  • İzmir 25 °C

Mehmet Şimşek: Küresel ekonomide zor bir döneme girildi

Mehmet Şimşek: Küresel ekonomide zor bir döneme girildi
NTV'de soruları yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Rusya'yla gerilimin en kötü senaryoda 9 milyar dolarlık etki yapacağını söyledi. Küresel ekonomide zor döneme girildiğini belirten Şimşek, "Türkiye pozitif ayrışacak" dedi.

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, NTV canlı yayınında konuştu. İşte Şimşek'in konuşmasının satır başları:

Türkiye siyasi belirsizlik azaldı. Milletimiz istikrardan, reformdan yana güçlü bir tavır koydu ortaya. Ama küresel ekonomik arka plana baktığınız zaman bir takım sıkıntılar var. Zor bir dönem. Muhtemelen bu ayın ortasında ABD Merkez Bankası (Fed) faizleri ilk defa artıracak uzun bir zaman sonra. Muhtemelen İngiltere Merkez Bankası da yılın ikinci çeyreğinde bunu takip eder. Küresel olarak faizlerde bir normalleşme süreci başlayacak. Bu gelişmekte olan ülkeler için iyi bir haber değil. Bu küresel anlamda gelişmekte olan ülkelere para akışını sınırlar, hatta para akışının yönünü de değiştirebilir. Çin çok uzun yıllar yüzde 10 civarında bir hızla büyüdü. Bu büyüme yüzde 6 civarına düştü. Bu küresel ekonomi için olumsuz bir gelişme ve emtia fiyatlarını olumsuz etkiliyor. Önümüzdeki dönemde aslında kontrollü bir şekilde iç talebi canlandırıp, sadece yatırım ve ihracat eksenli olmaktan çıkıp daha dengeli bir modele doğru geçiş gerekiyor. Şu anda o geçişin başındayız. Bu da emtia fiyatlarını olumsuz etkiliyor. Bu da gelişmekte olan ekonomilerin dengelerini olumsuz etkiliyor. Şu anda petrol ihraç eden ülkelerin hemen hemen tamamı cepten yiyor. Onların bütçelerinde öngördükleri petrol fiyatı ile bugünkü fiili petrol fiyatı arasında büyük farklar var. Körfez ülkeleri için öngörülen 16-20 arası fazla 450 milyar dolar civarıydı. Şimdi 200 milyar dolar açık verilecek bugünkü petrol fiyatlarıyla. Dolayısıyla Çin'deki bu yeniden dengelenme süreci küresel anlamda para politikası ve faizlerin normalleşme süreci bunlar karşı karşıya olduğumuz çok önemli sorunlardır. Ben inanıyorum ki siyasi istikrar sayesinde, yapacağımız reformlar sayesinde Türkiye pozitif yönde ayrışacaktır. Bu potansiyel vardır.

2016'yı Türkiye için nasıl görüyoruz birkaç rakamla paylaşayım. 2015 yılı bütün belirsizliklere rağmen, iki seçime ve etrafımızdaki ateş çemberine rağmen Türkiye bence iyi bir performansla kapatıyor. Türkiye yüzde 3-3 buçuk arasında büyüyecek. Muhtemelen 3'ün biraz üzerinde bir büyüme söz konusu. Bu Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ekonomilerin 1 buçuk katı hızla büyüme demektir. Avrupa'da en hızlı büyüyen ilk beş ülke arasındadır. Cari açık öngördüğümüzden daha hızlı daralıyor. Biz milli gelire oran olarak cari açığı yüzde 5.4 öngörmüştük, muhtemelen bu sene yüzde 4.7 civarı olacak. Enflasyon beklediğimizden biraz yukarıda yüzde 8 civarında. Ama yaklaşık 830 bin vatandaşımıza yeni iş aş imkanı sağladık. Bütçe genel devlet dengesine baktığınız zaman Türkiye'nin bütçesi dengededir. Yani 0 açık bir bütçe iki seçime rağmen. Türkiye büyümede hiçte ihmal edilmeyecek bir performans ortaya koymuş. 2016'da Fed'in faiz artışına rağmen, yine Çin'deki bu yeniden dengelenme süreci ve etrafımızdaki kaosa rağmen Türkiye'nin yüzde 4 veya biraz üzerinde büyüme ihtimali son derece yüksektir. Enflasyon belki 2016'nın başlarında yüksek seyretmeye devam edecektir. Asgari ücretteki artışın etkisi filan olacak. Fakat önümüzdeki yıl sonunda 5 ile 7 aralığına ineceğini ümit ediyoruz. Bizim vaatlerimiz arasında istihdama yönelik çok güçlü tedbirler var. Cari açık Rusya şokuna rağmen düşmeye devam eder. Rusya şoku yaşanmasıydı cari açık yüzde 4'ün altına inerdi. Türkiye için büyük resme baktığınız zaman bu zor küresel konjonktüre ve çok zor jeopolitik atmosfere rağmen ben Türkiye'nin diğer gelişmekte olan ülkelere oranla pozitif yönde ayrışacağını umuyorum. Bunun da temelinde siyasi istikrar var, reforma var. Bakın Brezilya yüzde 3 buçuk 4 küçülüyor. Rusya küçülüyor. Yani dünyanın bir çok gelişmekte olan ülkesinde güçlü bir büyüme yok.

REFORM YOL HARİTASI AÇIKLANACAK

Reformlarla ilgili konuşan Şimşek şunları söyledi:

"Moody's'in reform konusundaki temkinli duruşunu anlamakta zorluk çekiyorum. Bu hafta içerisinde, muhtemelen Çarşamba günü Başbakanımız yol haritasını açıklayacak. Reform konusunda samimiyiz. Türkiye zor küresel konjonktürü ancak reformlarla atlatabilir. Fed faiz artışı bütün gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkileyecek. Açık veren Türkiye gibi ülkeleri daha fazla etkiler. Son bir yılda Rusya'ya olan ticarette yüzde 30-40'lara varan düşüş var. Türkiye'yi diğer ülkelerden ayrıştıracak tek faktör vardır, siyasi istikrar ve bununlar beraber yapısal reformlar. Çok fazla seçenek yok. Reform momentumu yakalanacak."

''RUSYA'YLA EN KÖTÜ SENARYODA KAYIP 9 MİLYAR DOLAR''

Rusya'nın yaptırım kararlarını yorumlayan Şimşek şunları söyledi: "Rusya'yı önemli bir partner olarak gördük. Rusya'yla gerilim peşinde değiliz. İlk günden itibaren Rusya krizinin etkilerini bütün yönleriyle masaya yatırdık, her anlamda hazırlık içindeyiz. Üç temelde çalışma yaptık. Rusya bu sorunu diyalogla çözmeye yanaşmaz ve tavrı sürdürürse caydırıcı ne tür tedbirler alınabilir. Türkiye'nin enerjide Rusya'ya bağımlılığını yönetilebilir düzeye çekmek için ne yapılabilir. Bütün tedbirler hazır, Başbakanımıza sundum. Biz bu gerilimi tırmandırma peşinde değiliz. Turist sayısında 603 bin azalma var. Müteahhitlik hizmetlerinde yavaşlama var. En kötü senaryoda 9 milyar dolarlık bir rakamdan bahsediyoruz. Gerilimin etkisi GSYH'nin yüzde 0,3-0,4'ü civarında olabilir. Ümit ediyorum ki diyalog esas olur."

''RUSYA GIDA FİYATLARINI GEÇİCİ OLARAK DÜŞÜRÜR''

Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü: "Rusya gıda fiyatlarını geçici olarak düşürür. İşlenmemiş gıda ürünlerinin enflasyon üzerindeki baskısı çok güçlü. Buna yönelik yapısal tedbirler alma noktasıydayız. Esas olarak tarlada ucuzken, tüketiciye neden pahalı ulaşıyor. Önümüzdeki dönemde tarımın yapısal sorunlarına bizim inmemiz gerekiyor. Tarımda ölçek son derece küçük."

''ASGARİ ÜCRETTE KAMU TÜM YÜKÜ ALMAZ''

Başbakan Yardımcısı asgari ücretin işverene maliyetiyle ilgili olarak, "Geçici olarak kısmi bir telafi edici adımlar atılabilir. Ama bütün yükün kamu tarafından yüklenilmesi söz konusu olamaz" dedi.

Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 İstanbul Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0212 970 87 88 | Haber Scripti: CM Bilişim