İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği’ne sunulan ifade metninde Baransu, “Mahkemenizin çok büyük bir hukuki hataya imza attığını belgeleriyle ortaya çıkarttım” dedi. Egemen Harekât Planı belgelerinin bavul içerisinde teslim ettiği kağıt belgeler arasında değil, 19 adet orijinal CD içerisinden çıktığını söyleyen Baransu, “Ben canımı ortaya koyup, ülkenin seçilmiş iktidarına karşı darbe planı hazırlayanları yazdım. Savcılık ve adalet benden belgeleri isteyince de gidip savcılığa belgeleri teslim ettim. Tüm iddiaları çürüttüğüm halde özgürlüğüm elimden alındı” dedi.
Kendisine yöneltilen suçlamaların hukuken geçersiz olduğunu savunan Baransu, tutuklama gerekçesi yapılan 118 adet gizli belge ve “Gizli belge temin etmek” suçlamasıyla ilgili ayrıntılı açıklama yaptı.
Belge çalındığı iddiası yanlış
Taraf’tan Aysun Yazıcı’nın haberine göre, Mehmet Baransu, savcılığın Egemen Hareket planındaki 118 belgenin kayıp olduğunu belirterek bundan kendisini sorumlu tutuğunu hatırlattı. “Savcılık ve mahkeme tarihi bir hataya imza atmıştır” diyen Mehmet Baransu, “Hemen söyleyeyim 118 belgenin olmadığı eksik olduğu, çalındığı iddiası tamamen yanlış bir iddiadır. Bunu, belgeleriyle izah ediyorum” dedi.
O CD’lerin orijinalliği kesindi
Savcının ‘118 belge eksik’ iddiasının da Genelkurmay’dan gelen bir rapora dayandırıldığını belirten Baransu, Balyoz iddianamesinde Egemen Harekât Planının defalarca anlatıldığını belirtti. İddianamede bu planın kendisinin bavul içerisinde teslim ettiği kağıt belgeler arasında değil, 19 adet orijinal CD içerisinden çıktığının anlatıldığını hatırlattı. Mehmet Baransu, “Numarasının verdiğim bu iddianamenin (Balyoz) 49, 50 ve 51. Sayfalarında bu egemen Harekât planının hangi CD’ler içerisinde çıktığı da belirtiliyor. Sayfa 49’da tartışmalı olduğu söylenen 11,16,17 nolu CD’lerde değil, planın bu CD’ler dışındaki orijinalliği kesin olan, tartışılmayan diğer CD’lerde, Egemen Harekât Planının da içinde olduğu gizli nitelikli belgelerin çıktığı, bunların çıktısının alınıp, 50 klasör olarak, 2010/144 sırasıyla emanet klasörü olarak adli emanette saklandığı belirtiliyor. Emanete alınan CD’lerden çıktısı alınan dosyanın Genelkumay’a gönderildiği belirtiliyor ve Genelkurmay size bu belgeleri inceleyerek, 118 adet belgenin eksik olduğunu söylüyor. Yani CD’lerden çıktısı alınan Egemen Harekât Planı’yla, Genelkurmay’ın imha ettiğini söylediği Egemen Planı arasında 118 belge farklılığı var” İfadelerini kullandı.
‘Dışarıdan herhangi bir müdahale yok’
Baransu, CD’lerle ilgili iddialara da cevap vererek, Egemen Hareket Planın bugüne kadar alınan tüm raporlarda orijinal olduğu ve herhangi bir müdahaleye maruz kalamadığı kabul edilen bu CD’ler içinden çıktığını belirtti. Balyoz iddianamesinde bu CD’lere ilişkin detaylı incelemenin de detaylı bir şekilde işlendiğini belirtti. Baransu, “Suçlanmaya çalışıldığım mahkemeniz ve savcılıkta sunulan son bilirkişi raporunda da bu CD’lerin Egemen Hareket Planın çıktığı CD’ler ayrıntılı bilgisi mevcut. Ne diyor tüm bu raporlarda? Bu CD’ler orjinaldir. 10 Mart 2013’te 1. Ordu komutanlığında hazırlanmış ve kozmik odaya konmuştur. Bazılarının içinde de egemen hareket planı vardır. Başka ne diyor? Bu CD’ler tek seferde yazılıp kopyalanmış ve içlerine ekleme çıkarma yapılmamıştır. Dışarıdan herhangi bir müdahale yoktur” şeklinde savunma yaptı.
Hiç kimse sahte demedi
Mehmet Baransu, Egemen Hareket Planın çıktığı CD üzerine bir şüphe olmadığını da vurgulayarak, “Egemen hareket planın içinden çıktığı CD’lerle ilgili ne Balyoz sanıkları, ne avukatları ne bilirkişiler (asker-sivil dahil) ne de elinizde bulunan son bilirkişi raporu ‘bu CD’ler sahtedir’ demiyor. Sadece 11,16 ve 17 nolu CD’lerin tartışmalı olduğu söyleniyor. Egemen hareket planı da bu CD’lerden değil, öteki CD’lerden ve tüm bilirkişi raporlarında sabit” dedi.
‘Belgeler farklıysa sorumlusu ben değilim’
Balyoz İddianamesinin 86. Sayfasında 1. Ordu Komutanlığına ait resmi yazışmalara yerildiğini ve burada Egemen Hareket Planı üzerinde 16 adet değişiklik yapıldığının anlatılığını söyleyen Baransu, “Yani 1. Ordu’daki Egemen Hareket planıyla Genelkurmay Başkanlığı’ndaki hareket planı arasında farklılıklar olmuş. Yine Balyoz iddianamesinde eklerinde ifadesi alınan 1. Ordu Komutanlığı’nda o dönem görevli olan Albay Süha Tanyeri, 1. Ordu kozmik büroda açılan sivil memurlar Melek Üçtepe, Sevilay Erkani Bulut da Egemen Hareket planın da içlerinde bulunduğu CD’leri kendilerinin hazırladıklarını ifadelerinde kabul ediyorlar. CD’lerin üzerindeki yazı bize aittir. Şifre bize aittir biz bu CD’leri hazırladık 1. Ordu kozmik odaya koyduk diyorlar. Peki Genelkurmay 118 belge eksik raporunu neye istinaden veriyor” diye sordu. Baransu, “İşte bu orijinal CD’lerden alınan çıktılar önce adli emanete konuyor. Ardından bir örneği Genelkurmay’a gönderiliyor. Genelkurmay’da kendilerine gelen bu belgeleri inceleyip ‘118 belge eksiktir’ diyor. Şimdi gelelim tarihi skandala suçlanmamla ilgili iddiaları çürüten tarihin çöplüğüne gönderen gerçeklere” ifadelerini kullandı.
‘Memurlar CD’leri, biz hazırladık diyor’
Baransu, “ Elinizde bulunan son bilirkişi raporu dahil o dönem görev yapan sivil memurlar hepsi ‘Evet bu CD’ler orijinal CD’lerdir’ diyorlar. Memurlar biz hazırladık bu CD’leri diyorlar. ‘Üzerindeki yazılar bize aittir’ diyorlar Yazılım şifresi kullanıcı adı bize aittir diyorlar” ifadelerini kullandı. Baransu ayrıca, söz konusu CD’lerin tek seferde, tek kopya olarak, 10 Mart 2003’te, hazırlandığının sabit olduğunu kaydetti.
‘Eksikse sorumlusu ben değilim’
Baransu, “118 belgeyle ilgili son kez söyleyeyim. Tüm bilirkişiler genelkurmay, sanıklar ve avukatları, bu CD’ler gerçek derken sivil memurlar ‘evet Egemen hareket planının da içinde olduğu CD’leri biz hazırladık’ derken bu CD’lerden belge çalındığını iddia etmek akılla mantıkla izah edilemez. Kaldı ki ortada çalma değil varsa eksik kaydetme var. O sorunun muhatabı sa ben değilim. CD’yi hazırladık diyenlerdir” ifadelerini kullandı.
‘Gizliyse mahkemede ne işi var’
Balyoz sanıklarından eski 1. Ordu Komutanı emekli orgeneral Ergin Saygun’un ‘Mehmet Baransu yazdı Yunanistan hendek kazdı’ iddiasının asılsız olduğunu savunan Baransu “Bu doğru değil. Saygun ayrıca bu bilginin gizli olduğunu iddia ediyor. Karaağaç konusu hem iddianamede hem Yargıtay kararında 100’den fazla defa anlatılıyor. Gizli olsa kamuya açık mahkemelerde, iddianamelerde bu konu nasıl yer alıyor? Demek ki gizli değil. Genelkurmay bile iddianame ve mahkeme kararlarında ayrıntılı olarak anlatılan bu olaya gizli demedi” diyerek, Karaağaç konusunun hem Balyoz iddianamesinde, hem mahkeme kararında defalarca geçtiğini vurguladı. Baransu, Ergin Saygun’un kendisine yönelttiği bir diğer suçlamanın da ‘6 nolu ses kaydını çalmak’ olduğunu hatırlattı. Bu iddianın da doğru olmadığını belgeleriyle anlatan Baransu, mahkemenin Balyoz kararında sanıkların darbe planı yaptıklarının anlaşılmamsı için deprem ve doğan afetlerinde konuşulduğu yönünde tespitlerde bulunduğu vurguladı.
‘Canımı ortaya koydum’
Tutuklanmasına neden olan iddiaları tek tek çürüttüğünü söyleyen Baransu, “Yine resmi belgelerle doğru söylemediği belgelenen sayın Ergin Saygun’un hiçbir delil gösteremediği iddiaları esas alınarak tutuklandım. Bu tarihi yanlış kararı, hatayı ne tarih ne hukuk tarihi unutmayacak ve affetmeyecektir” dedi. Baransu son olarak, “Ben canımı ortaya koyup, ülkenin seçilmiş iktidarına karşı darbe planı hazırlayanları yazdım. Savcılık ve adalet benden belgeleri isteyince de gidip savcılığa belgeleri teslim ettim. Tüm iddiaları çürüttüğüm halde özgürlüğüm elimden alındı. Çocuklarımın ve ailemin hakkına girildi. Hem hukuki olarak hem de vicdani olarak bu haksızlığı, hukuksuzluğu yapanlarla kanun önünde hesaplaşacağım. Tarih bu hukuksuzluğu kara bir leke olarak kaydedecektir. İnanan biri olarak rabbimin huzurunda da bu hukuksuzluğa imza atan ya da imza atmaya devam edecek olanlarla hesaplaşacağım. Hakkımı helal etmeyeceğim. Belgelerle bu hukuksuzluğa dur diyecek bir mahkeme ve bir hakim arıyorum” şeklinde konuştu.
