Mersin Çevre Dostları Derneği Başkanı Suna Kılıççı, her yıl artan nüfus ve suların yanlış kullanımı nedeniyle su miktarı hızla tükendiğine dikkat çekerek, su olmadan yaşam olamayacağının altını çizdi ve "Suyun metalaştırılması bir insanlık suçudur" dedi.
22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan Dernek Başkanı Kılıççı, su olmadan yaşanamayacağını, ancak verilerin hiç de iç açıcı olmadığını belirtti. Dünyada bir milyardan fazla insanın temiz suya erişemediğine işaret eden Kılıççı, her yıl artan nüfus ve suların yanlış kullanımı nedeniyle su miktarının hızla tükendiğini kaydetti.
Uygulanan yanlış politikaların Türkiye'yi de su krizinin eşiğine getirdiğini öne süren Kılıççı, "Türkiye, 2030 gibi yakın bir gelecekte su fakiri ülkeler arasına girecektir. Ülkemiz sanıldığı gibi su zengini bir ülke değildir. Gelecek nesillerin sağlıklı bir yaşam sürmeleri, suyun doğru yönetilmesine bağlıdır. Ülkemizde son yıllarda artan HES adı altında özelleştirilmeler, doğal yaşamı yok ettiği gibi su havzalarında işletilen kum, çakıl ocakları, sanayi atıkları, tarım ilaçlarının bilinçsiz kullanımı su kaynaklarını hızla kirletmektedir" dedi.
"SUYUN METALAŞTIRILMASI İNSANLIK SUÇUDUR"
1970'li yıllardan sonra uygulanan yeni küresel liberal ekonomi sonucunda dünya nüfusunun kullandığı suyun yönetiminde çok uluslu şirketlerin etkinliğinin arttığını dile getiren Kılıççı, "1992'de Dublin'de yapılan BM Su ve Çevre Konferansı'nda, su ekonomik mal olarak tanımlanmıştır. "Parası olan suya erişir" yaklaşımı son derece tehlikeli ve geri dönüşümü olmayan bir ifade şeklidir. Suyun metalaştırılması bir insanlık suçudur. Hükümetlerin su yönetimi karşısında çıkarcı değil, akılcı bir politika yürütmeleri gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
22 Mart Dünya Su Günü'nde kutlamalar yerine, temiz su kaynaklarının yok oluşuna dikkat çekilmesi ve suyun etkin kullanımını özendirici politikalar düzenlenecek bir gün olarak belirlenmesi gerektiğinin altını çizen Kılıççı, şöyle devam etti: "Su yoksa hayat da yoktur. Kapitalizmin doymak bilmeyen kar hırsına karşı tüm canlıların yaşam hakkını savunacağız. Suların HES adı altında özelleştirilmesine karşı olduğumuzu yetkililere bir kez daha hatırlatmak isteriz."
