İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Slovenya temasları çerçevesinde Slovenya Cumhurbaşkanı Barut Pahor ve Başbakan Miro Cerar ile görüştü. Topbaş, toplantıda yaptığı konuşmasında 2050 yılında dünya nüfusunun 9 milyar, şehirlerde de ise yaşayan insan sayısının 7 milyar olacağını belirterek, "Şu anda İstanbul'da günlük hareketlilik 28,5 milyon. Bundan dolayı toplu taşımaya önem veriyoruz. Ve şunu da biliyoruz ki şehrin ekonomisi geliştikçe şehrin nüfusunun 3 katı kadar günlük hareketlilik olur." dedi.
Cumhurbaşkanı Barut Pahor ile bir araya gelen Topbaş, insanların kaderlerinin birbirine bağlı olduğunu ve hiç bir olayın yaşandığı bölgede kalmadığını belirtti. Başkan Topbaş şöyle devam etti: "Dünyanın küçük bir yerinde bile bir olay olsa bütün dünyayı etkiliyor. İşte bizler öyle bir dünyada yaşadığımız için hep birlikte hareket etmek zorundayız. Yöneticiler olarak ne kadar önlemler alsak da kanunlar çıkarsak da eğer bireyler bunlara riayet etmezse başarıya ulaşmazsınız. Biz belediye başkanı olarak bir iş adamı, bir CEO gibi çalışmaktayız. Ve şunu her zaman söylüyorum, halkın beklentileri var istekleri var, bizler bu istekleri önceden keşfetmek ve gereğini yapmak durumundayız. Bunu yaptığımız zaman bizlere olan güven artıyor."
Slovenya Başbakanı Miro Cerar ile de görüşen Topbaş, "Hayallerin önündeki engelleri kaldırdığınız zaman hayaller gerçek olur." dedi. Göreve geldikleri ilk günden bu yana plan ve program çerçevesinde hareket ettiklerini kaydeden Topbaş, şöyle devam etti: "Göreve geldiğimiz 2004 yılında yaptığımız ilk iş şehrin master planlarını hazırlamak oldu. O plana sadık kalarak bu günlere geldik. Şu anda nerede ne yapmamız gerektiğini biliyoruz ve ona göre hareket ediyoruz. İstanbul'un ulaşım sistemini bu plan üzerine kurduk ve metrolara ağırlık verdik ve vermeye de devam ediyoruz. Belediye olarak metro yatırımlarına bu sene ayırdığımız para 3 milyar dolar. 2004'te yaptığımız planlardan sonra şunu ifade ettim; Artık İstanbul yoğun iş gücünü barındırır. Ve kısa sürede de İstanbul cazibe merkezi haline geldi. Ve geçirdiğimiz bu zaman içerisinde de şehirlerin yarıştığı dönemi geride bıraktık. Bu yarışın yerini Odak Şehir olma yarışı aldı. Odak Şehirlerin en önemli özelliği de İnsanları o şehirde olma arzusunun meydana gelmesi. Biz böyle düşündük. İstanbul öyle bir odak şehir olsun ki daha çok yatırımcının tercih ettiği bir şehir haline gelsin ve özellikle kültür endüstrisiyle birlikte şehrimiz gelişsin. Turizme ve turizm sektörüne ayrı bir önem verdik. Göreve geldiğim 2004 yılında İstanbul'a gelen turist sayısı 2 milyon 400 bin iken şimdi bu rakam yıllık 12 milyon turist sayısına ulaştı."
