Ağrı'da 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yapılan yürüyüşe katıldıkları gerekçesi ile aralarında Ağrı Belediyesi Eşbaşkanı Mukaddes Kubilay'ın da olduğu çok sayıda kişi ifade vermek için emniyete çağrıldı. İfade vermeye gitmeyeceğini belirten Mukaddes Kubilay, Türkiye'de demokrasinin ve hukukun ayaklar altına alındığını söyledi.
Ağrı'da 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yapılan yürüyüşe katıldıkları gerekçesiyle aralarında Ağrı Belediyesi Eşbaşkanı Mukaddes Kubilay'ın da olduğu çok sayıda kişi Ağrı Emniyet Müdürlüğü tarafından ifadeye çağrıldı. Ağrı Belediyesi Eşbaşkanı Mukaddes Kubilay, konuya ilişkin bir açıklama yaparak, emniyete gidip ifade vermeyeceğini ve iktidarın kadınların mücadelesinden korktuğunu söyledi.
Mukaddes Kubilay, 1 Kasım seçimlerinden sonra başta kadınlar olmak üzere halka yönelik saldırıların tüm Kürdistan ve Türkiye kentlerinde olduğu gibi Ağrı'da da yoğunlaşarak devam ettiğini ifade etti. Mukaddes, "Kadın boyutunda baktığımızda bir basın açıklamamız oldu Ağrı merkezde. Onunla ilgili bizlere soruşturma açıldı. Emniyetten çağırdılar. Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yapılan yürüyüşte katıldığımız için gidip ifade vermemizi istiyorlar. Ben gidip ifade vermeyeceğim." dedi.
İktidarın kadın mücadelesinden korktuğunu ve özellikle Ağrı'da kadınların alanlara çıkıp mücadele edip ve barışı savunmalarının iktidarın kolluk göçlerini korkuttuğunu kaydeden Kubilay, şöyle devam etti: "Özellikle Ağrı'da kadınların alanlara çıkıp barışı savunmaları onları korkutuyor. Baskı uyguladıkça kadın daha çok direniyor. Kadın kendi mücadelesine kendi hakkını alacaktır. Kadın bu konuda kararlıdır. Bu sürece dahildir. Kadın hakları ve barışın gelmesi için kadınlar mücadele edecek. Bu baskılar bize hiçbir zaman geri adım attırmayacaktır."
Türkiye'de demokrasinin ve hukukun ayaklar altına alındığını belirten Kubilay sözlerini şöyle tamamladı: "Bu dönem 90'lı yılları aratmayacak bir şekilde şiddet ortaya çıktı. Soruşturmalarda şok edilen sorular soruyorlar. Mesela basın açıklamasına katıldığımız için ifadeye çağırıyorlar. "Orada basın açıklamasına katıldınız mı?" diye soru soruyorlar. Demokratik hakkımızı kullanmamızı istemiyorlar. Yani "bizim istediğimiz gibi olacaksınız..." İnsanları tek tipleştirmek istiyorlar. Özellikle Ağrı'da her şeyden insanları denetim altına almaya çalışıyorlar."
