İpek, AA muhabirinin sorularını yaparken, son yapılan Anayasa değişikliğiyle HSYK'nın oluşumunu hakimlerin kendi seçtikleri mensuplarına bıraktıklarını ifade ederek, "Siyaset kurumu burada temsilci seçme açısından çok fazla kendisine fazla bir kontenjan almadı. Şimdiki HSYK, yargıçlar ve savcılar tarafından oluşturuldu. Biz Anayasayı hazırlarken teftiş kurulunu Adalet Bakanılığı'nda mı bırakalım, yoksa HSYK'ya mı bırakalım diye kendi aramızda tartıştık. O gün büyük çoğunluğumuz, bunun HSYK'ya verilmesi gerektiğini söyledi" dedi.
HSYK oluştuktan sonra Teftiş Kurulu'nun, Kurul tarafından çok fazla işletilmediğini savunan İpek, şunları kaydetti:
"Bugün yaşanan olaylar, kamuoyunda temel hak ve hürriyetlerden olan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde kişi hürriyetlerinden olan haberleşme hürriyeti, kişi dokunulmazlığıyla ilgili toplumda ciddi endişelerin oluşmasına sebep oldu. Bunlar Anayasa ve yasalarla güvence altına alınmış haklardır; kişi hürriyeti, haberleşme hürriyeti...Bu iddialarla ilgili araştırmaları yapıp gerçeği ortaya çıkarmakla ilgili anayasamızdaki sorumlu olan kurum HSYK'dır. HSYK, Teftiş Kurulu'nu yani adalet müfettişlerini bu konuyu tüm detaylarıyla aydınlatacak şekilde çalıştırmalı ve varsa eğer bir hukuk ihlali tüm bunları ortaya koymalı. Hukuk ihlali varsa, bununla ilgili adaletin herkesin güvencesi olacak tarzda tedbirleri ve kararları alması gerekir. Eğer böyle yapmaz ise toplumdaki adalet duygusu tatmin olmazsa, geçmişte olduğu gibi Anayasa'yı değiştiren ve yasaları yapan siyaset kurumu, eğer bu sistemin işlemediği düşüncesine varırsa Anayasa ve yasaları değiştirerek önlem almak zorunda kalabilir."
