Taksim'deki Gezi Parkı olaylarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, 1 Haziran-4 Ağustos 2013'te gerçekleştirilen bazı eylemlerle ilgili 7'si yabancı uyruklu 255 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 14 sanık ve müşteki Ali Çezik katıldı.
Duruşmada, kimlik tespitlerinin ardından savunması alınan sanıklardan Umur Arslan Eraslan, kız arkadaşlarıyla yemek için gittikleri Taksim'de polis müdahalesi ile karşılaştıklarını, gazdan etkilenmeleri nedeniyle Çevik Kuvvet polis ekibinin arkasına doğru kaçtıklarını öne sürdü. Eraslan, bu sırada polislerin kimlik kontrolü yaptığını, ardından gözaltına alındığını anlattı.
Sanığın avukatının olmadığını belirtmesi üzerine salonda bulunan Nihat Pehlivan, Eraslan'ın avukatlığını üstlenebeileceğini ifade ederek, "Ortada Mimarlar Odası ya da Taksim Dayanışma Platformu tarafından organize edilmiş bir eylem yoktur. Kendiliğinden oluşmuş bir tepki var. İnsanlar oraya ağaçların kesilmesini engellemek için gittiler. Ben de aynı amaçla oraya gittim" dedi.
Avukatın bu ifadeleri üzerine tekrar söz alan Umur Arslan Eraslan, ''Avukat beyin söyledikleri benim savunmamı geçti. Ben o amaçla orada değildim. Alakası yok" diyerek tepki gösterdi.
Olay günü Taksim'de bulundukları sırada polisin gaz ve tazyikli su ile müdahalede bulunduğunu, kaçmak zorunda kaldıklarını ifade eden sanık Mahmut Mert Baygüz de yoğun gaz nedeniyle Gümüşsuyu'nda askeri bir kışlanın duvarına tırmanarak kaçmaya çalıştıklarını söyledi. Buradan düştüğünü ve yaralandığını anlatan Baygüz, bu sırada polis tarafından gözaltına alındığını kaydetti.
Sanık Furkan Bülent Ongan da Taksim'e, otobüsle aktarma yapmak için gittiğini belirterek, müdahale sırasında gazdan etkilenip Çevik Kuvvet ekiplerine sığındığını ve polislerinin kendisine limon vererek yüzünü temizlemesi konusunda yardım ettiklerini anlattı. Ongan, "Ancak sivil polis memurları gelerek beni gözaltına aldılar. Suçsuz olduğumu söylediğimde ise 'yanlış zamanda yanlış yerde bulunduğumu' ifade ettiler" diye konuştu.
Sanıklardan Can Özhan ise eşi ile Taksim'de bir otelde kaldıklarını öne sürerek, "Köfte yemek için otelden çıktım. Bu sırada gözaltına alındım" dedi.
Duruşmada söz alan müşteki Ali Çezik ise "İki gün öncesine kadar, bu ifadeleri dinleyene kadar Taksim'de taşkınlık yapanların, yağma yapanların, manevi değerlerimize zarar verenlerin insan olduğunu sanıyordum. Meğer gözlerim beni yanıltmış. Meğer basın bizi yanıltmış" ifadelerini kullanması üzerine sanık avukatları tepki gösterdi.
Duruşmaya katılan diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları kabul etmedi. Hazırda bulunan sanık savunmalarının tamamlanmasının ardından duruşma, 13 Mayıs'a ertelendi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 7'si yabancı uyruklu 255 sanığın, "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet", "görevi yaptırmamak için direnme", "kamu görevini usulsüz üstlenme", "kamu malına zarar verme", "özel kıyafetleri usulsüz kullanma", "suçluyu kayırma", "ibadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme" ve "hırsızlık" gibi suçlardan çeşitli oranlarda değişen hapis cezaları istemiyle yargılanmaları talep edilmişti.
İddianamede, Dolmabahçe'deki Bezmialem Valide Sultan Camisi'ne girilmesi olayının da aralarında bulunduğu, çeşitli tarihlerdeki Gezi Parkı odaklı eylemlere de yer verilmişti.
